PEYNİR KRALI ERZURUM’A KATMA DEĞER SAĞLIYOR
İşadamı Melih Kırkpınar, dağda çobanlık yaparken hayalini kurduğu “Peynir kralı” olmak için şimdi dev firmalarla savaşıyor. İlköğretim okulu beşinci sınıftan ayrılan ve hala okuyamadığına üzülen Kırkpınar, yılda 800 ton Erzurum'a özgü civil ile yağlı koyun peyniri üreterek büyük kentlerdeki marketlere pazarladığını bildirdi. Erzurum'da üç dönem vergi rekortmeni olan Melih Kırkpınar, "Çobandım, şimdi peynir kralıyım. Ama okuyamadığım için yüreğim yanıyor." dedi.
KIRKPINAR’IN İŞADAMLIĞI SERÜVENİ
Aşkale ilçesine bağlı Güllüdere köyünde hayvancılıkla uğraşan 8 çocuklu bir ailesi bulunduğunu anlatan işadamı Melih Kırkpınar, çocukluk ve gençlik yıllarının çobanlık yaparak geçtiğini bildirdi. Bu nedenle ilkokul beşinci sınıftan ayrıldığını ve okuyamadığını anımsatan Kırkpınar, komşularından topladığı günlük 50 kilo süt ile mandıracılık yapmaya başladığını belirtti.
PARASIZLIK YÜZÜNDEN OKUYAMADI
Sıfırdan zirveye gelirken büyük sıkıntılar yaşadığını dile getiren 4 çocuk babası Melih Kırkpınar, "Çocukluğum ve gençliğim yaylalarda çobanlıkla geçti. 9 yaşında ilkokula başladım. Babam parasızlıktan beni okutamadı. Defter bile alacak paramız olmadığı için, kurşun kalemle yazdığım defteri bir yılın sonunda silgiyle siler, aynı defteri bir sonraki yıl tekrar kullanırdım. Yedeği olmayan tek pantolonu en az iki yıl giyerdim. Bir tanıdığımızın yardımıyla henüz 14 yaşındayken 50 kilo süt alarak peynir işine girdim. Önce kendi köyümde küçük bir mandıra kurdum. Eşek sırtında köylerden süt toplardım. Askerlik dönüşü işleri iyice büyüttüm, mandıra sayısını her yıl artırdım. Teknolojiyle tanıştım, Erzurum'a süt ve süt ürünleri tesisini kurdum. Yatırım yaparken, devletten tek kuruş teşvik veya kredi almadım. Hep kendi ayaklarımın üzerinde durmaya çalıştım. Yılda 800 ton peynir üretiyorum. Büyük kentlerdeki marketlere 'Paşam' markası ile Erzurum'a özgü civil peynir gönderiyorum. 1993, 1998, 2000 yıllarında Erzurum'un vergi rekortmeni oldum. Ben kendimi Doğu'nun “peynir kralı” ilan ediyorum. En büyük eksikliğim, içinde uhde kalan okuyamamak. Çobanların okumasını sağlamak için gerekirse ceketimi bile satarım" diye konuştu.