Eğitimin sorunu adaptasyon
Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sırrı Akbaba, Türkiye’deki eğitim sistemine ilişkin çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de gerek genel eğitim, gerekse özel eğitim sisteminde yaşanan sorunları sıralayan Akbaba, “Sorunların en başında, öğrencilerimizin eğitime, öğretmene ve okullarına adapte olamama sorunu geliyor” dedi.
İlköğretim yüksek öğrenime kadar geçen sürede en önemli unsurun, öğrencinin okulunu sevmesi olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Akbaba, Türkiye’de sonucun değil, eğitim sürecinin ölçülüp değerlendirildiğini vurgulayarak, “Maalesef bizdeki eğitim sisteminde sonuçtan çok, sürece bakılıyor ve değerlendirmelerde buna göre yapılıyor. Halbuki sonuç, süreçten çok daha önemlidir” diye konuştu.
Liseler ve üniversitelere girişte yeteneklerin serbest dolaşımına fırsat verilmediğini anlatan Prof. Dr. Akbaba, ÖSS sisteminin sadece bilgiyi ölçtüğüne işaret ederek, ülkedeki iş imkanlarıyla üniversiteler arasında işbirliği de bulunmadığını ifade etti.
GÜNÜMÜZDE MESLEKİ TERCİHLER İSABETLİ DEĞİL, TESADÜFİ OLARAK YAPILIYOR
Meslek öğreniminin ilköğretimden yüksek öğrenime kadar yeterli düzeyde yapılmayışından yakınan Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sırrı Akbaba, “İlkokuldan lise son sınıfa kadar gelişimsel rehberlik eğitimine tabi tutulan öğrenciler, mesleki tercihlerini tesadüflere bağlı olarak değil de, isabetli olarak yapmalıdırlar. Ancak şu andaki sistem, buna tam anlamıyla olanak vermemelidir” diye konuştu.
Eğitim sisteminde yaşanan sıkıntılara yönelik olarak çözüm önerilerini sıralayan Prof. Dr. Akbaba, “Okulların hazırlayacakları eğitim ortamlarıyla öğrencilerin oynayarak, yaparak ve eğlenerek öğrenmelerini sağlayan eğitim ortamları oluşturulmalıdır. Tüm okullarda dönüm veya yılsonunda sınavlar yapılmakta, ancak iş işten geçmiş olmaktadır. Adı duyulmuş uygulamaya sokulmayan daha çok eğitim programcıları aracılığıyla süreç değerlendirilebilir. Böylece hatalar eğitim devam ettiği anda düzeltilebilir. Liselerdeki eşit ağırlık, sözel, sayısal, yabancı dil gibi alanlara, değişik lise türlerine, fen ve sosyal bilimler gibi alanlara öğrencilerin hapsedilmesi, yeteneklerin gelişimini engellemektedir.”şeklinde konuştu.
LİSELER İÇİN UYGULANAN KATSAYI UYGULAMASI EŞİT HALE GETİRİLMELİDİR
Liselerde alanların farklı katsayılarla çarpılması yönteminin de, kabiliyetlerin serbest dolaşımına olumsuz etkide bulunduğunu kaydeden Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sırrı Akbaba, bunun önüne geçilebilmesi için katsayı uygulamasının tüm liseler için eşit hale getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Akbaba, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de OKS için bilginin yanında, yeteneğin de ölçülmesi gerekmektedir. ÖSS’de ise, mesleki tercihler söz konusu olduğu için bilgiden önce ilgi, yetenek, mesleki değer ve her bir öğrencinin kişilik tipi de ölçülüp değerlendirilmelidir. Bu yapılmadığı için insanlar sevmedikleri mesleklere girebilmektedirler. Yetenekleri ölçülmediği için insanlar, üstesinden gelemeyecekleri işlerle yüzleşmektedirler. Mesleki değer, sınav sisteminde ölçülmediği için insanlar kendini doyuramayan mesleklere girebilmektedirler. Kişilik tipi belirlenmeden şu anki sistem sonucunda mesleğe girmiş olan kişiler mutsuz ve umutsuz olmaktadırlar. Devlet Planlama Teşkilatı, meslek kuruluşları, işverenler ve ÖSYM yetkilileri, bir araya gelerek bir merdiven sistemi oluşturulmalıdırlar. Her bir mesleğin yetenekleri belirlenmeli ve bu mesleklerdeki istihdam imkanlarına uygun kontenjanlar verilmelidir. Bu yolla işsizlik önlenmiş olacaktır.”