''YABANCILAŞMAYA DİRENENLER'' KONFERANSLA
Eğitim Bir-Sen Erzurum 2 No'lu Şube Başkanı Zinnur Şimşek, bazıların bu vatanı terk etmek istediğini öne sürerek, ''(Bu vatanda yaşanmaz) diyenler, bu vatanı yaşatmaz haline getirenlerdir. Onlar istediklerini yapabilirler, bu ülke bizimdir'' dedi.
Eğitim Bir-Sen ve Üniversite Kitap evi tarafından Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu'nda ''Yabancılaşmaya direnenler'' konulu konferans düzenlendi.
Şimşek, yaptığı konuşmada, Eğitim Bir-Sen olarak üyelerinin sosyal haklarını savunmanın yanı sıra toplumun kültürel dokusuna katkıda bulunmak amacıyla da bir takım çalışmalar yaptıklarını belirtti.
ENTELEKTÜEL HALK BULUŞMASI
Türkiye'nin her yerinde düzenledikleri programlarla tanınmış yazarları ve entelektüelleri halkla buluşturduklarını kaydeden Şimşek, ''Eğitim Bir-Sen olarak Edirne'de ne söylüyorsak, Hakkari'de de onu söylüyoruz. Yani bir anlayış farklılığı yok. Sendikamız inanç temellerine vurgu yapan bir sivil toplum kuruluşudur. Türkiye'nin geleceği, Eğitim Bir-Sen gibi sivil toplum örgütlerinin gelişmesine bağlıdır'' diye konuştu.
TOTALİTER MANTIK
Türk toplumunun belli dönemlerde totaliter mantıklardan ve darbelerden çektiğini ileri süren Şimşek, şöyle konuştu: ''Bütün darbeler toplumun büyük bölümünün aleyhine yapılmıştır. 28 Şubat sürecinde birçok arkadaşımız işinden oldu. Hatta birçok arkadaşımız çevresini kaybetti, sürgüne gönderildi. Bunun için özgürlüğe çok önem veriyoruz. Yeni anayasada özgürlüklerin artırılmasını ve dini eğitimin daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasını hükümetten talep ediyoruz.''
Televizyonlara çıkarak bu vatanı terk etmek istediklerini belirtenlerin olduğunu da anımsatan Şimşek, ''Kimsenin düşüncelerine ipotek koyacak halimiz yok. (Bu vatanda yaşanmaz) diyenler, bu vatanı yaşatmaz haline getirenlerdir. Onlar istediklerini yapabilirler, bu ülke bizimdir. Erzurum'un - 40 derece soğuğu da olsa bu ülkede yaşamaya devam edeceğiz'' dedi.
TÜRK DÜŞÜNCE HAYATINDA TANZİMAT DÖNEMİ
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Onursal Başkanı Mehmet Doğan ise teknolojik gelişmelerin çok gerisinde kalan Osmanlı Devleti'nde bilim adamlarının Batı dillerine önem vermediklerini, bu nedenle tercüme ve mütercimliğin Rumlara yaptırıldığını kaydetti.
Yunan isyanıyla Rumlara karşı Osmanlı'da bir ihanet kuşkusu oluştuğunu ileri süren Doğan, ''Bunun ardından Rumlara tercüme ve mütercimlik yaptırılmamış, Osmanlı sistemi kendi mütercimlerini ilk kez yetiştirmeye başlamıştır. Bu yüzden bizim ilk batıcı aydınlarımız, tercüme kaleminde yetişmiştir'' diye konuştu.
Doğan, Osmanlı Devleti'nin tanzimatla birlikte Batı sistemi içindeki yerini almaya başlandığını, 2. Abdülhamit döneminde ise uyuşmacı, halkla çatışmayan bir modernleşme sisteminin hayata geçirildiğini ifade etti.
Doğan, ayrıca Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu ve Mehmet Akif İnan'ın yaşamları hakkında da bilgi verdi.