"ERMENİLER'E VERİLECEK EN GÜZEL CEVAPLAR, TÜRK MOTİFLERİNDE SAKLI"
Erzurum Valiliği tarafından din görevlilerine "Orhun'dan Anadolu'ya Türk İzleri" konulu konferans verildi. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Cengiz Alyılmaz tarafından verilen ve din görevlilerinin yoğun ilgi gösterdiği konferans, Aziziye Kuran Kursu konferans salonunda yapıldı. Vali Yardımcıları Mustafa Şahin ve İsmail Kara'nın da dinlediği konferansta konuşan Doç. Dr. Alyılmaz, Orta Asya ülkelerinde SSCB dönemlinden bu tarafa çalışmalar yaptığını, Türk-İslam izleri üzerine araştırma ve incelemelerde bulunduğunu söyledi.
ALPEREN RUHLU İNSANLAR
Doç. Dr. Alyılmaz, Anadolu'nun Türkleşmesi'nde seçilmiş Alperen ruhlu insanların rolünün çok büyük olduğunu kaydetti. Türkler'in bilinenin aksine, Orta Asya'da kuraklık oldu diye gelmediğini savunan Alyılmaz, hatta bugün dünyanın en güzel ormanlarından olan Ötüken Ormanları'nın bu bölgelerde olduğunu ve Türk ve İslam motifleri olarak bilinen lale ve güllerinde en güzel örneklerine bu bölgelerde rastlandığını söyledi.
TÜRKLERİN ANADOLU’YA GELİŞİ
Alyılmaz, "Türkler İslam'la şereflendikten sonra Peygamber Efendimizin İstanbul'a atfen bu kutlu şehrin bir gün Müslümanlar tarafından fethedileceğini, onu fetheden kumandanın ne güzel kumandan, askerinin de ne güzel asker olduğunu müjdelemesiyle birlikte seçilmiş alperen ruhlu insanlar hedeflerine İstanbul'u koymuşlar ve Anadolu'ya gelmeye başlamışlardır. Bu gelişler ta ki 1453 yılına yani İstanbul'un fethine kadar devam etmiştir. Türkler'in Anadolu'ya gelişi 'İlayı Kelimetulah'ın bir parçasıdır. Orta Asya Türkleri ile Anadolu Türkleri'nin bütün değerleri ortaktır. Mesela sarı-kırmızı-yeşil renkler atalarımızın kullandığı, bayraklarına işlediği renklerdir. Bu renkler asla terör örgütünün kendi bez parçasında kullandığı renkler değildir. Orta Asya'da insanlar evine giden misafirine tuz ve ekmek ikram ederler. Bunun anlamı artık o misafirinde evin bir ferdi olduğu ve eve rahatça girip çıkabileceği şeklindedir. Bu gelenek aynen Anadolu'ya taşınmıştır ve bizdeki 'Ekmeğimizin tuzu yok' sözü buradan gelmektedir. Orta Asya'daki ve Anadolu'daki insanlarımızın giyim kuşamı aynıdır. Ülkemizi bölmek isteyenler giyim kuşam dahil her şeyi ortaya atarak amaçlarına ulaşmaya çalışmaktadırlar" dedi.
MİSYONERLER BOŞ DURMUYOR
"Bugün eski Lenin meydanı olarak bilinen tarihi meydan ağzına kadar dolup taşıyor, burada 250 bin insan bir arada namaz kılıyor" diyen Alyılmaz, "Ancak misyonerler bu topraklarda da boş durmuyor. Bizim gidemediğimiz yerlere onlar gidiyorlar ve kendi dinlerini yaymaya çalışıyorlar. Atalarımız dağları Allah'a yakın yerler olarak benimsemiş ve buralarda ibadetler, ibadethaneler yapmışlar. Bugün buralarda bunun izlerini görmek mümkündür. Anadolu'da M.Ö. 12 binli yıllara ait Türk motifleri var. Ancak tarihi eser kaçakçıları ve define avcıları sayesinde kırılıp yok edilmiştir. Oysa gelecek nesillere bırakacak en büyük eserimiz bunlardır. Ermeniler'e verilecek en güzel cevaplarda bu tarihi eserlerde, mağaralara, taşlara işlenen Türk motiflerinde saklı. Bize 'Ey Ermenistan senin MÖ. 12 binli yıllarda Orta Asya'da, Anadolu'da neyin var' dedirtebilecek belgelerimiz var. Ancak ne yazık ki gördüğümüz her motifin, her figürün arkasında define var zannetmiş orayı tahrip etmiş yok etmişiz. Bugün Gürcistan'da, Ermenistan'da Türk kiliseleri vardır ve buralar Türk eseri diye bakımsız bırakılmıştır. Anadolu'daki kiliselerin birçoğu da Türkler'e aittir. Biz Türkler'in sadece İslami taraflarını bildiğimiz için bunları kabullenmeyiz. Oysa Türkler İslam ile şereflenmeden önce bir bölümü Hıristiyan inancına göre, bir kısmı Yahudi İnancına göre yaşamışlardır. Hitler'in katlettiği Yahudiler Azar Türkleri'dir. Hitler İsrailoğulları'nı katletmemiştir" şeklinde konuştu.
TÜRK MİLLETİ BİR BÜTÜNDÜR
Türk milletinin Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar çok büyük ve güçlü bir millet olduğunu kaydeden Alyılmaz, daha sonra şunları kaydetti:
"Dışarıda da bizi çok güçlü gördükleri için bölüp parçalamaya çalışıyorlar. Ama biz Irak'ta oynanan oyunlara gelmeyeceğiz. Alevisiyle, Sünnisiyle, Türküyle, Kürdüyle dünyaya birlikte olduğumuzu, et ve tırnak gibi olduğumuzu haykıracağız. Bugün Irak'ta, Kerkük'te Türkmenler neden biraraya gelemiyor biliyor musunuz? Oradaki Türkmenler'in yüzde 70'i Şii Türk, yüzde 30'u ise Sünni Türk ve orada dış düşmanlar bunu iyi kullanıyorlar ve Türkmenler'i bir araya getirmiyorlar. Bu oyunlara gelmeyelim. Bizler bir milletin dallarıyız. Lazı, Abazhası, Kürdü, Çerkezi, Azerisi hep bir çınarın dallarıyız. Kendileri bir araya gelemeyenler bizim birlikteliğimizi kıskanıyorlar ve bölmek istiyorlar".
DİN ADAMLARI KENDİLERİNİ YENİLEMELİ
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Cengiz Alyılmaz, gelişen dünya şartlarında, dünyaya örnek olan, dünyaya medeniyet öğreten millet olarak her kesimin kendisini yenilemesi gerektiğini, bu bağlamda toplumla sürekli iç içe olan ve herkesin örnek aldığı din adamlarının da kendilerini yenilemek zorunda olduklarını sözlerine ekledi.