Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Süt Bilimdalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şengül, “Erzurum’da kaliteli süt tüketimi çok yetersiz.” dedi.
Türkiye ortalamasında olduğu gibi, Erzurum’da da süt tüketiminin yetersiz olduğu bildirildi. Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Süt Bilimdalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şengül, Erzurum’da kaliteli süt üretiminin istenilen düzeyde olmadığını belirterek, bu durumun, kaliteli süt tüketimini de etkilediğini kaydetti.
KİMYASAL KATILIYOR
Erzurum’da üretilen sütlerin bir kısmına, daha uzun ömürlü olmaları için bir takım kimyasallar katıldığını anlatan Şengül, bu maddelerinse, sütün kalitesini düşürdüğünü ifade etti. Sütün memeden sağımından soğumasına kadar geçen sürecin ve soğutma şeklinin bile sütün kalitesini doğrudan etkilediğini aktaran Şengül, “Erzurum’da maalesef bu anlamda yerleşmiş bir bilince sahip değiliz. Süt, maalesef soframıza gelinceye kadar içerisinde bulundurduğu yararlı birçok maddeyi kaybediyor, kalitesi düşüyor.” dedi.
SÜT EN DOĞAL BESİN AMA..
Doğada yeterli ve dengeli beslenmenin gerektirdiği ögelerin tümünü amaca uygun biçimde içeren ve her yaştaki insanın beslenme kaynağı olarak kullanılabilecek tek gıdanın süt olduğunu anlatan Doç. Dr. Şengül, sütü diğer gıdalar içerisinde üstün kılan özelliklerin; içerdiği protein, yağ, süt şekeri, vitamin ve mineral maddelerden kaynaklandığını kaydetti. Sütte kuru madde diye adlandırılan bu bileşenlerin belirli miktar ve oranlarının bulunduğuna dikkati çeken Şengül, “Bu oranlar yapılan hilelerle değişmekte; sütün ekonomik, fizyolojik ve beslenmeye yönelik özelliklerinde kayba yol açmaktadır. Özellikle protein yapısında parçalanmalar, bozulmalar meydana gelmektedir. Protein yapısındaki bozulma ve parçalanmalar sütün çeşitli ürünlere işlenmesine de engel olmaktadır. Besin içeriği yüksek gıda maddesi ve ham madde olarak sütün önemi, ona olan ihtiyacı da artırmıştır. Sütün hayvandan kaliteli olarak elde edilmesinden işlenmesine, işlenmesinden tüketilmesine kadar en iyi şekilde muhafaza edilmesi önemlidir.” diye konuştu.
ŞENGÜL: TİCARİ KAYGILARLA, SÜTTE HİLELER YAPILIYOR
“Kaliteli ürün her zaman kaliteli ham maddeden üretilir” gerçeğinin, çiğ süt için de geçerli olduğunu belirten Şengül, sütün esas bileşen maddelerinden olmamakla beraber, süte,
modern tarımın getirisi olarak istenmeyen çeşitli maddelerin katılması ve sütün dayanımının uzun süre artırılmaya çalışılmasının, artık kaçınılmaz bir hal aldığını ifade etti. Doç. Dr. Mustafa Şengül, “Ticari amaç kaygısı güdülerek süte yapılan hileler içerisinde en yaygın olanlarının; sütün yağının çekilmesi, su katılması ve asitlik gelişimini engellemek ya da gelişen asitliği maskelemek amacıyla nötrleyici maddeler katılmasıdır. Sütlere daha uzun süre dayanmalarını sağlamak amacıyla koruyucu maddelerin katılması yasaklanmıştır. Yine de kullanımı oldukça yaygın olan koruyucu maddelerin başında hidrojen peroksit, potasyum dikromat, formaldehit, sodyum karbonat, salisilik asit, borik asit gelmektedir.” şeklinde konuştu.