ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum güne kar ile uyandı
Erzurum güne kar ile uyandı
8 maçın 3’ünü Erzurum 3’ünü Bandırma kazandı
8 maçın 3’ünü Erzurum 3’ünü Bandırma kazandı
Erzurum Doğum İstatistikleri açıklandı
Erzurum Doğum İstatistikleri açıklandı
Gazze'de can kaybı 52 bin 908’e yükseldi
Gazze'de can kaybı 52 bin 908’e yükseldi
İhracat birim değer endeksi yüzde 1,8 arttı
İhracat birim değer endeksi yüzde 1,8 arttı
HABERLER>SİYASET
5 Ekim 2009 Pazartesi - 01:09

AK Parti’de “Dadaş” damgası

İHA/AK Parti 3.’üncü olağan Büyük Kongresi tamamlandı. Kongreye Erzurum’dan katılan yaklaşık bin kişilik üye, kongre salonunun en renkli görüntülerini oluşturdu. İl Başkanı Murat Kılıç ve Yönetim Kurulu üyelerinin yanı sıra, AK Parti İl Gençlik Komisyonu ve Kadın Komisyonları coşkularıyla dikkat çekti.

AK Parti’de “Dadaş” damgası

ERDOĞAN GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'ye milletin hukukunu ayaklar altına alan çetelerin sirayet edemeyeceğini belirterek, "Hükümet politikalarının çeteler eliyle, mafya eliyle, gizli senaryolarla, kirli ilişkilerle şekilleneceğine inananlar, böyle bir gayretin içine girenler, karşılarında hukuku bulurlar, milleti bulunlar, AK Parti iktidarını bulurlar" dedi.
PINARHİSAR’DAN BAŞBAKANLIĞA
Başbakan Erdoğan, AK Parti 3. Olağan Büyük Kongresi'nde bir konuşma yaptı. Erdoğan, 26 Mart 1999 Cuma günü Pınarhisar Cezaevi'ne gidişinde yaşadıklarını anlatarak başladığı konuşmasında, o gün yaptığı konuşmada 'bunun bir veda olmadığını' söylediğini hatırlattı. Umudunu bir an olsun yitirmediğini belirten Erdoğan, bir an bile bu hizmet yolculuğunun inkıtaa uğrayacağını, kesintiye uğrayacağını düşünmediğini söyledi. Erdoğan, bir bile karamsarlığa kapılmadığını ve bir an bile başını öne eğmediğini
belirtti. Başbakan Erdoğan, Pınarhisar Cezaevi'nde merhum Necip Fazıl Kısakürek'in dizelerinin hislerine tercüman olduğunu belirterek, şu dizeleri okudu:
"Dua dua, eller karıncalarmış
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu
İplik ki incecik, örer boşluğu
Ana rahme zahir şu bizim koğuş
Karanlığında nur, yeniden doğuş
Sesler duymaktayım: davran ve boğuş
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin
Mehmed'in sevinin başlar yüksekte
Ölsek de sevinin, eve dönsek de
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir."
26 Mart 1999 günü Üsküdar'da "Bu şarkı bitmez" dediğini belirten Erdoğan, o şarkının da bitmediğini kaydetti. İstanbul'da yükselen o şarkının milyonlarca insanın söylediği kardeşlik türküsüne dönüştüğünü belirten Erdoğan, "İstanbul'da söylenen o şarkı milyonlarca insanın söylediği Özgürlük Marşına dönüştü. O şarkı bütün Türkiye'yi sardı. O şarkı topyekün bütün milletin terennüm ettiği bir şahesere dönüştü" dedi.
"BİZ BİRLİKTE TÜRKİYE'YİZ"
AK Parti'nin bizatihi milletin partisi olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu parti, bu hareket ve bu kadro milletin rotasından başka rota tanımadı, bundan sonra da tanımayacak. Bu partiye toplumdan kopuk olan elitler yön belirleyemez. Bu partiye küçümseyerek bakan seçkinler rota çizemez. Bu partiye milletin hukukunu ayaklar altına alan çeteler sirayet edemez. Zira üzerimizdeki yüz aziz milletin yüküdür. Üzerimizdeki emanet topyekün milletin emanetidir. Biz bu yükü yere düşürmedik, bundan sonra da
düşürmeyeceğiz. Biz bu emanete helal getirmedik, Allah'ın izniyle bundan sonra da helal getirmeyeceğiz. Dikkat edin, iktidarda bulunduğumuz 7 yıl boyunca, üzerimizdeki bu emaneti düşürmek isteyenler oldu. Milletin iradesini gölgelemek, milletin arzu ve taleplerini çiğnemek isteyenler oldu. Bizi demokrasi yolundan, ilerleme yolundan, kalkınma yolundan alıkoymak isteyenler oldu. Tahriklere, provokasyonlarla, kirli senaryolarla Türkiye'yi karanlık mecralara sevketmek isteyenler oldu. Hiçbirineboyun eğmedik, prim vermedik. Dik durduk, boynumuzu bükmedik, başımızı öne eğmedik. AK Parti'nin aklığına asla ve asla gölge düşürmedik" şeklinde konuştu.
3 Kasım 2002'nin Türkiye için bir milat olduğunu belirten Erdoğan, bu tarihten itibaren Türkiye'de siyaset tarzı, yönetim anlayışı, demokrasinin standardı, devlet-millet kaynaşmasının köklü şekilde değiştiğini vurguladı.
MİLLET İRADESİ VURGUSU
Millet iradesinin seçimlerin dışında bir yolla değiştirilebileceğine inananların artık karşılarında milleti bulacaklarını kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti: "Demokrasinin ertelenebileceğini, zafiyete uğratılabileceğini vehmedenler, karşılarında milleti bulurlar. Hükümet politikalarının çeteler eliyle, mafya eliyle, gizli senaryolarla, kirli ilişkilerle şekilleneceğine inananlar, böyle bir gayretin içine girenler, karşılarında hukuku bulurlar, milleti bulunlar, AK Parti iktidarını bulurlar. Hani, İstiklal Marşı'nın şairi diyor ya: 'Cehennem olsan gelen, göğsümüzde söndürürüz. Bu yol hak yoludur, dönme bilmez yürürüz."
MİLLETİN GÜCÜ
AK Parti'nin aziz milletten aldığı güçle Türkiye'yi daha ileri bir demokrasi haline getirmeye kararlı olduğunu belirten Erdoğan, AK Parti'nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün belirlediği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmaya kararlı olduğunu söyledi. Erdoğan, "Cumhuriyetimizin temel nitelikleri olan demokrasiden, laiklikten, sosyal devletten ve hukuk devleti anlayışımızdan taviz vermeden, ülkemizi, milletimizi ve devletimizi yüceltmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Demokrasi tarihi boyunca Türkiye'de iktidarların 2-3 yıl gibi çok kısa süreler içinde yıprandığını, heyecanını kaybettiğini, yozlaşma ve yolsuzluk batağında çırpınır hale geldiğini vurgulayan Erdoğan, siyasetin millete hizmet etmenin, millete hizmetkar olmanın, milletin derdiyle dertlenmenin, milletin meseleleriyle meşgul olmanın değil, 'acı ama gerçek' olarak çıkar sağlamanın, rant sağlamanın, güç devşirmenin aracına dönüştüğünü dile getirdi. Siyasetin amacını, iktidara gelerek, iktidarın imkan ve fırsatlarını kullanmak olduğunu zannedenlerin kişisel ihtiraslarla, münferit menfaat arayışlarına esir olmaktan kurtulamadıklarını belirten Erdoğan, AK parti'nin 'her şeyin temeli insandır, siyaset de insanın huzur ve mutluluğu, refah ve esenliği için yapılmalıdır' diyerek siyasetin amacını yeniden belirlediğini söyledi. Erdoğan, "Artık siyasetin amacı belli kişi ve partilerin geleceğini garanti altına alma uğraşı olmaktan çıktı. Artık tüm partilerin, tüm kurumların, tüm sistemin ancak ve ancak insanın huzuruna, mutluluğuna, refahına odaklanması gerektiğine inanan bir siyasi anlayış iktidara geldi. Siyasetin amacı toplumun umumi menfaati oldu. Adaletin tam anlamıyla tesis edilmesi oldu. Her bireyin temel hak ve özgürlüklere kavuşması oldu. Değeri olmayan, idealleri olmayan, ahlaki amacı olmayan bir siyaset bizim kitabımızda yer bulmaz. AK Parti hizmet siyasetinin, birlik siyasetinin, insan odaklı siyasetin yegane adresidir" şeklinde konuştu.
"YOLSUZLUKLARA GÖZ YUMMAYACAĞIZ"
'İnsanı yücelt ki devlet yaşasın' diyerek yola çıktıklarını belirten Erdoğan, siyasetle millet arasındaki, iktidarla halk arasındaki, devletle vatandaş arasındaki uçurumun her gün biraz daha büyümesine rıza gösteremeyeceklerini söyledi. Erdoğan, bunun için sosyal bir restorasyon düşüncesiyle devlet-millet kaynaşmasını sağlamanın, yıpranan ilişkileri güçlendirmenin, yıkılan güveni yeniden tesis etmenin gayreti içinde olduklarını belirtti. Başbakan Erdoğan, yolsuzluklara, usulsüzlüklere göz yummadıklarını
ve bundan sonra da göz yummayacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
"AK Parti'de yozlaşma bekleyenler beyhude beklerler. AK Parti'de yıpranma bekleyenler beyhude beklerler. AK Parti'de yorgunluk, bıkkınlık, heyecansızlık, durgunluk bekleyenler beyhude beklerler. Meyve veren ağaç taşlanır. 7 yıl boyunca, türlü iftiralara, türlü karalama kampanyalarına, asılsız ithamlara maruz kaldık. Her birini alnımızın akıyla aşmayı başardık. Bize hile yapanlar, kendi hilelerine aldandılar. Bize tuzak kuranlar, kurdukları tuzaklara kendileri düştüler. AK Parti iktidarın eritici gücünü,
yozlaştırıcı etkisini, yıpratan özelliğini tersine çevirdi. Kimliğinden, felsefesinden, ideallerinden asla kopmadan, hak ve hukuktan asla uzaklaşmadan, Türkiye'nin ve Türk milletinin menfaatlerini korumaktan asla vazgeçmeden iktidarda nasıl büyünebileceğini, nasıl ayakta kalınabileceğini gösterdi. Girdiği 4 seçimden de birinci parti olarak çıkarak, istikrarı önce siyasetten başlattı."
DEMOKRATİK AÇILIM
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin belli illerinde, belli bölgelerinde varlık gösterebilenlerin, Türkiye'nin tamamına hitap edemeyenlerin Türkiye'yi bir bütün olarak ele alamayanların Kürt sorununa çözüm üretemeyeceklerini belirterek, "Türkiye'yi zihinlerde, siyasetlerinde, teşkilatlarında bölenler, bizi Türkiye'yi bölmekte itham edemezler" dedi. Erdoğan, demokratik açılım konusunda son derece halis ve samimi hislerle yola çıktıklarını da ifade ederek, açılımı önce Meclistetartışacaklarını, sonra da tüm Türkiye'yi dolaşarak vatandaşlara anlatacaklarını kaydetti.
MİLLİ BİRLİK
Başbakan Erdoğan, AK Parti 3. Olağan Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada demokratik açılıma da değindi. Erdoğan, 72 milyon vatandaşın her birinin bu ülkenin asli unsuru, vazgeçilmez temel taşı olduğunu belirterek, her birinin bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduğunu vurguladı. Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu ülkenin tarihinden, Ahmet Yesevi'yi, Hacı Bektaş-ı Veli'yi, Pir Sultan'ı, Hacı Bayram Veli'yi çıkartmaya kalkarsanız, onları görmezden gelirseniz, onları yok sayarsanız bu ülke öksüz, yetim, köksüz kalır. Yunus Emre'siz bir Türkiye dilsiz kalır. Mevlana'sız bir Türkiye ruhsuz kalır. Sabahat Akkiraz'a kulak vermeyen, dinlemeyen bir Türkiye türküsüz kalır. Tatsoy Efendi'yi yok sayan Türkiye'nin besteleri yarım kalır. Cem Karaca bu ülkenin hasretini çektiği kadar, bu ülke de Cem Karaca'nın hasretiniçekti. 'Hoşçakalın İki Gözüm' diyen Ahmet Kaya'ya vefa göstermeyen bir Türkiye'nin şarkıları eksik kalır. Nasıl Mehmet Akif'siz bir Türkiye tahayyül edilemezse, Nazım Hikmet'siz bir Türkiye eksik sayılır. Seversiniz, sevmezsiniz, beğenirsiniz, beğenmezsiniz, görüşlerini kabul edersiniz, etmezsiniz Ama Ahmedi Hani'siz, Bitlisli Said-i Nursi'siz bir Türkiye'nin maneviyatı noksan kalır. Biz bu ülkenin tüm renkleriyle, bütün çiçekleriyle, bütün kokularıyla, dağları, taşları, ırmaklarıyla Türkiye'yiz. İşte AK
Parti'yi bir Türkiye partisi yapan bu kucaklayıcı tavrıdır. AK Parti'yi Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinde birinci parti yapan engin gönüllü bakış açısıdır. Mevlana'ya kulak verdik, 'Gel ne olursan ol gel' dedik. Hacı Bektaş-ı Veli'ye kulak verdik, 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım' dedik. Pir Sultan Abdal'a kulak verdik, 'Gelin canlar bir olalım' dedik. Yunus'a kulak verdik, 'Gelin tanış olalım' dedik. Kimseyi Sünni olduğu için değil, kimseyi Alevi olduğu için değil, Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Tatar, Abaza, Arap, Roman, Musevi, Rum, Ermeni olduğu için değil; herkesi insan olduğu için sevdik."
Türkiye'nin hamurunda dışlamak ve ötekileştirmek olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Geçmişte yapılan yanlışlar varsa bunları bir kenara koyalım. Bunu bir milat kabul edelim. Bu topraklar Anadolu'dur, bu topraklar anaçtır, bu topraklar ana kucağı gibi herkese sevgiyle merhametle kollarını açar" dedi.
Mutlak hürriyetin, mutlak özgürlüğün tesisinin ancak herkesin kendini emniyette hissetmesi ile mümkün olacağına vurgu yapan Erdoğan, güvenliğin olmadığı yerde özgürlükten, hürriyetin olmadığı yerde emniyetten söz edilemeyeceğini kaydetti. Siyasetlerini bu iki denge üzerinde inşa ettiklerini belirten Erdoğan, onun için de bugüne kadar etnik ayrımcılık yapmadıklarını, yapmayacaklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, "Dinsel ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız. Bölgesel ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz,
yapmayacağız. Bütünleştirici, birleştirici, kaynaşmış bir Türkiye istiyoruz. Bunu başarmak bizim elimizde" şeklinde konuştu.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
Toplam 15 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
TÜRK 7 Kasım 2009 Cumartesi 23:39

DADAŞ VATANINA MİLETİNE HAİNLİK EDMEYEN BİR TÜRK AĞACININ DALI

Yorumu oyla      7      5  
yalnızkurt.25 10 Ekim 2009 Cumartesi 10:38

erzurum tarihte hiçbirzaman hakettiğini almayan ender şehirlerdendir.sebebide erzurum halkının devletine olan bağlılığındandır.bu iş eskiden futbolcuların yöteciler tarafından sen bizim evladımızsın deyip sırtlarını sıvazlayıp parasız oynatılması gibi oluyo.ak parti türkiyede en büyük oyu erzurumdan aldı karşılığında ne verdi.koca bi hiç.onlarda biliyoki erzurum halkına versekte sesleri çıkmıyo vermesekte.iki tatlı lafla nasılsa seçim zamanı kandırırız.birazda bu devletten bişey koparmak için demekki güneydoğu örneğinde olduğu gibi asi olmak varmış.adamlar devlete asi oldukça sanki alın buda asiliğinizin isyankarlığınızın ödülü diye nerdeyse başımıza taç edecekler.sevgili dadaşlar artık sırtımıza basılıp merdiven olmaktan kurtulalım.dik duralım dadaşça duralım.bize değer verene değer verelim vermeyene sırtımızı dönelim.ben futbolu sevmem ama erzurumsporun halini gördükçe kahroluyorum.sonuçta bi şehri temsil ediyo.ama bir allah kulu çıkıpta başbakana diyarbakıra var bize niye diyemiyo.

Yorumu oyla      7      5  
burak 9 Ekim 2009 Cuma 16:21

bir zamanlar doğum yerim erzurum diye hava atardım başım dik yürürdüm... ama şuan nerdeyse erzurumlu olduğumdan utanıyorum. bana bu utancı yaşatanların Allah bin türlü belasını versin!

Yorumu oyla      7      5  
kenan 9 Ekim 2009 Cuma 10:28

ben ankaradayım erzuruma ara ara giderdim ama şu geçen bayram tatilindeki gididşim keşke olmasaydı.benim kafamda;nezaketli,hassas,düşünceli,insan gibi insan olarak kalan dadaşlarımın diyarı bitmiş.mübarek günlerde öyle kavgalara tanık oldum ki;yarabbim şükürler olsun burda değilim dedim,dedim amma içim burkuldu... bir taraftanda çocukluk,gençlik yıllarımın erzurumu,hayallerimin erzurumu,DADAŞLARIN DİYARI geldi aklıma... yıllar önce görevini yapan polis memurunu,haksız bir şekilde azarlayan savcıya anında,orada tepki gösteren,diğer taraftanda onuru kırılan polisi onore eden biz dadaşlar geldi aklıma...yazıcak çok şey var ama büyüklerimden gördüğüm edeb aklımda... burada kimseyi suçlayamam ne benim gibi işi için gurbete çıkanı,ne dışardan gelip kente doluşan tinercisini hırsızını arsızını ne tinerci,hırsız,magandalara karşı ses çıkaramayan azınlıkta kalmış edepli seviyeli insanları ne de asayişten sorumluların asayişe bu kadar uzak ve lakayt duruşunu... kalan dadaşlar a selamlar...

Yorumu oyla      7      5  
hasan 8 Ekim 2009 Perşembe 00:16

şımdı soruyorum bızım ço cuklarımızın ne suçu var seçım zamnında suyun temız olduğuna daır raporlar alıp boy boy afısler astıran yonecılerımız nasıl bızım hakkımızı odeycekler sayın basbakan bızı çesmelere mahkum eden çocıuklarımızn hastalanmasına sebep olan sehre bes yıldır sahıp çıkmayan ıkı donemdır 13 mıllet vekılı veren bu sehrın ınsanını neden cezalandırdı neden halandaha su problemı çozulmuyor elınde bıdonuyla saatlerce çesme basında bekleseler bıle hallerınden menmunlar aslında ıçımden sıze bu layık demek gelıyor ama bebeler rahatsızlandıkça içim cız edıyor.artık çok ıyı bılıyorumkı dadaş çelık bır yay değilmiş ozguvenını kaybetmış menfaat gurupları karsısında sessız kalan bır paket makarnaya ıkı çuval komure el açan Nene hatunların torunlarının yerınde yeller essıyor. ben sahsen bır erzurumlu olrak ağızlaırından ALLAH razı olsun kelımesını dusermeyen ıdarecıelrımıze hakkkımı helal etmıyorum bıle bıle bu ınsanları tekrar basımıza getırenlerede hakkımı helal etmıyorum......

Yorumu oyla      7      5  
hasan 7 Ekim 2009 Çarşamba 23:56

ınanın artık vatandas olarak bu saksakçılardan yalakalrdan kendını dusunen sıyasılerden bıktık Erzurum her geçen gun gerıye gıdıyor ınanın ıçımden dahada kotuye gıtsın demek gelıyor ama bu kadar vurdumduymaz vatandasların yuzunden bızlerınde canı yanıyor ınsanın yasam kaynağı olan temız suyumuz halendaha temızlenmedı duyarsız vatandasların yuzunden bızlerde cezalandırılıyoruz seçımlerde bunların hadlerı bıldırılseydı ınanın bu ınsanları aptal yerıne koymaz çalısırlardı sankı erzuruma çok guzel seyler yapılmıs gıbı salona toplanan menfat guruplarının sak saklarından sanıyolarkı hersey gullul gulıstanlık ınanın oyle değil.Erzureumda kaldırım yapılmasa yol yapılmasa otopar yapılamsa yasanır ama su temeızlenmese ınanın çok buyuk sıkıntılar yasanır .ıkı gun once oğretmen arkadasımın çocuğu rahatsızlanarak hastaneye goturduk sudan dolayı doktorun soyledığı sımdı bu zararı çocuklar gorurur ama asıl onemlısı bır kaç sene sonra yetıskınlerdede bas gostercek......

Yorumu oyla      7      5  
ALİ DİKEÇ 7 Ekim 2009 Çarşamba 16:29

KARDEŞİMİN SÖZLERİNE KATILMAMAK ELDE DEĞİL .TARİH BOYUNCA BE ERZURUMLUNUN ÜZERİNE YAPIŞMIŞ SANKİ BİR YAFTA ŞAK ŞAKÇILIK .KİME NE FAYDASI VAR AGIZLARINA BİR AVUÇ BAL SÜRÜYORLAR TÜM ERZURUMLUNUN GELECEĞİNİ KARARTIYORLAR BU ÇIKARCILIK BU MENFAATÇILIK ERZURUMU BU HALE GETİRMEDİMİ .7 ŞU ŞİİR YAZAN VATANDAŞA SORMAK LAZIM 7 SENEDİR AKP BÜYÜKŞEHİR STATÜSÜNDE OLAN ERZURUMA NE YAPTI UFAK TEFEK TEFERRUATI GEÇ BÜTÇESİ OLAN BELEDİYE TABİKİ ONLARI YAPACAK .1-KAR YAĞIŞININ BOL OLDUĞU ERZURUMDA SU PİS 2-TARIM BİTMİŞ VAR OLAN CAN ÇEKİŞİYOR . 3-HAYVANCILIK BİTMİŞ K. MARAŞTAN ET GELİYOR ERZURUMA . 4-TURUZİM YOK .5- ESNEF PERİŞAN TEFECİLERE MAHKUM OLMUŞ .6-İLE SANAYİİ YATIRIMI YOK .7- BİR HASTAHANE AÇ ÜÇ HASTAHANE KAPAT SONRA KALK RECEP TAYİP ERDOĞANA ŞİİR YAZ AYIP ÇOK AYIPLIYORUM SENİ .ERZURUMLU DİRAYETLİ ,OTERİTER, İDEALİST ,MERT ,DADAŞLIĞA YAKIŞIR DÜŞÜNCELERDE OLMALI ŞAKŞAKÇILIK ERZURUMLUNUN KADERİ OLAMAZ OLMAMALI .ERZURUMLU ERZURUMDAN ANKARAYA GİDİNCE BENLİĞİNİ UNUTUYOR FARKLI BİRİ OLUYOR .

Yorumu oyla      7      5  
bahri 6 Ekim 2009 Salı 14:24

iyi has erzurumluyuz fakat idealist değiliz o kadar merhametliyizki elimizdeki ekmeği verip aç kalırız hani bu merhamet iyide bari önce kendimizi kurtaralım sonra ülkeyi erzurum lu işadamları erzurumda kaznanıp batıya götürdüler bizde dahil niye ortak şirketler kurup gücümüzü birleştirmiyoruz en azından bir takım yatırımlar yapabilirdik erzuruma erzurum kendi kendine yeterli bir şehirdi bir zamanlar şimdi patates ve lahana bile diğer şehirlerden geliyor konyalı konyaya antepli antebe bursalı bursaya yatırım yapıyor biz ne biz erzurumlular erzurumdan başka heryere yatırım yapıyoruz işte burda telafisi olmayan hatamız var yok erzurum soğukmuş rusyadan soguk değil ya bahane ediyoruz mum dibine ışık vermezmiş yazık ki ne yazık biz nankörüz erzurumda doğduk erzurumda ekmek yedik fakat başkalarına hizmet ediyoruz biz adam olmayacakmıyız işimiz ters gidiyor nedeni doğduğumuz toprağa nankörlük etmemiz bunu anlayamadık

Yorumu oyla      7      5  
Şakşakcılar 6 Ekim 2009 Salı 14:03

Dadaşlığın kelime anlamını bilmeyenler şakşakcılar tarafından kullanılmasını kınıyorum

Yorumu oyla      7      5  
6 Ekim 2009 Salı 02:12

oraya gidenler içerinde bir tane dadaş varsa ben dadaş değilim ne ........

Yorumu oyla      7      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Gülyurt MKYK’da
İHA/AK Parti 3. Olağan Büyük Kongresi sona erdi. Kongrede Muzaffer Gülyurt ...
BBP'den DTP'ye tepki
İHA/Büyük Birlik Partisi Palandöken ilçe başkanı Karaca, DTP’nin bazı ...
Erzurum’a asılsız yakıştırma
CHP Kayseri İl Kadın Kolları tarafından organize edilen ‘Töre’ adlı tiyatro ...
 
AK Parti Ankara’ya taşındı
GHA/AK Parti’nin 3 Ekim Cumartesi günü yapılacak olan 3. Olağan Büyük ...
Fırat son yolculuğuna uğurlandı
Erzurum eski Milletvekili 76 yaşındaki Abdülmelik Fırat, vasiyeti üzerine ...
DSP’den ‘yoksulluk’ vurgusu
GHA/DSP İl Başkanı Suer, “İnsanların alım gücünü yükseltemedikten sonra ...
 
TP, kongreye hazırlanıyor
Türkiye Partisi İl Başkan Yardımcısı Erdem Ört, ERZURUM gazetesine özel ...
“Belediyeler halka hizmet yeridir”
İHA/MHP İl Başkanı Kaya, Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz’i ziyaret ...
Akdağ’a hakarete ceza
GHA/Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a hakaret eden üniversite öğrencisi 2 ay ...
 
ERZURUM
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Şantajın Oyunu
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Atatürk Üniversitesi’nde akıl teri patenti geçti
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Trafikte ölüm sessizdir, istatistik bağırır
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Kurşun sıkarsan, sevinç dağılır kardeşim
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Herkesin putu kendine şirin...
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva