Yıllardır vurguladığımız gerçeğe, Büyükşehir Belediye Başkanı Küçükler de sahip çıktı

Yıllardır vurguladığımız gerçeğe, Büyükşehir Belediye Başkanı Küçükler de sahip çıktı ERZURUM KİMLİĞİNİ YİTİRİYOR ERZURUM Gazetesinin sürekli olarak gündeme getirdiği tarihi evlerin korunma, tarihi mahallelerin muhafaza edilmesi ve tarihi eserlerin onarılması konusunda Büyükşehir Belediye Başkanı değerlendirme yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, kentin tarihi ve kültürel dokusunu yitirme süreciyle karşı karşıya kalındığını açıklayarak, "Şehrin tarihi ve kültürel yapısını ön plana çıkaracağız" dedi. GEÇMİŞİN YANLIŞLARI İÇİN AĞIR BEDEL ÖDÜYORUZ Erzurum'un tarihinin Urartular dönemine kadar uzandığını belirten Başkan Küçükler, "Tarihi vesikalara göre Erzurum'da şehircilik Urartu döneminde başlamıştır. Erzurum öyle bir diyardır ki tarihin her sayfasında yerini almış, insanlığın tarihi kadar eski olan bir belde olma özelliğini bünyesinde barındırmaktadır. Anadolu'nun bu önemli şehrini diğerlerinden farklı kılan başka bir özellik ise tarihte daha fazla yıkıma ve yağmaya maruz kalmasıdır. Bu nedenle tarihin birçok izleri, günümüze kadar ulaşamamıştır. Ya günümüze ulaşan tarihi varlıklarımızın durumu? Geçmişte uygulanan yanlış imar politikaları nedeniyle 'merkezkaç' yapılaşma tercihi, şehir merkezini ve buradaki tarihi dokunun harabe görünümü almasını beraberinde getirmiştir" dedi. KENT KİMLİĞİNİ YİTİRİYOR Son yıllarda çarpık yapılaşma nedeniyle Erzurum'un tarihi kimliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Başkan Küçükler, "Bunun için biz ivedilikle, tarihi dokunun ortaya çıkarılması için önemli adımlar atma kararı aldık. Bu bağlamda, Türk'ün mührü niteliğindeki Çifte Minareli Medrese, Kale, Rüstempaşa bedesteni ve Vani Efendi Camii'nin etrafını açtık. Ayrıca, Erzurum'da yaşam kültürünün önemli bir parçası olan tarihi evleri kurtarma yolunda gerekli girişimleri başlattık. Bilim ışığında modern yapılarla, tarihi dokunun uyumunu sağlama gayreti içerisinde olacağız" diye konuştu. Şehirlerin de bir insan gibi düşünüp, hissettiğini söyleyen Ahmet Küçükler, "Erzurum düşlemez mi, düşünmez mi, hissetmez mi sizi? Abdurrahman Gazi Türbesi sırtlarındaki ağaçların yaprak seslerini hisseder, Çifte Minareli Medresesi'nin estetiğine hayran kalır. Şehirler de ruh taşır insanlar gibi. Dokunulmaz, görünmez ama her ayrıntısında hissedilir bu ruh. Tek boyutlu, tek renkli yapılar yığınını aşamamışsa şehirler ruhsuz kalır. Ruhsuz kalan her canlı gibi her türlü kirlilik gelişir, huzur kaybolur. Şehir, bütün ayrıntılarıyla insanların duygularına, duygusallığına hitap etmeyi unutmamalıdır. Çünkü, şehir de bütündür. Üzerinde taşıdığı insanları yedirir, barındırır, korur. Bununla da kalmaz. Çünkü, temel ihtiyaçların dördüncü sırasında sevgi yer alır. Evet, şehir barındırdıklarına sevgi sunmalı, aşıklar yetiştirmeli bağrında. Şehir, daha iyiye ulaşmaları için insanları zorlamalı. Dolayısıyla şehir dengesiz, düzensiz, saldırgan, uyumsuz bir antisosyal kişilik sergilememeli. Yaşatmayı, yaşamayı, yardımlaşmayı, uyumu körüklemelidir" şeklinde konuştu. Kentin tarihi kimliğini gündelik kazanımlara heba etmeyeceklerini ifade eden Küçükler, "Çünkü Erzurum buna dayanamaz, bir gün hesap sorar. Erzurum'un yıldızı parlayan bir yapılanma sürecine girmesini arzu ediyoruz" dedi.