Ramazan ayının, başta mide olmak üzere sindirim sistemi ve karaciğeri dinlendirdiği, ayrıca vücudu da, toksinlerden arındırdığı bildirildi.
Ramazan’da tutulan oruç, dini açıdan manevi bir kalkan olmakla birlikte, insan vücuduna da sağlık ve sıhhat kazandırıyor. Erzurum Numune Hastanesi Diyetisyeni Zeynep Gülcan, Ramazan ayında vücuttaki sindirim sistemi organlarının dinlenmeye geçtiğini ve en önemlisi de, organizmanın toksinlerden temizlendiğini söyledi. Yeterli ve dengeli bir beslenme programı uygulanması halinde, orucun insan sağlığı için büyük kazanımlar sunduğunu vurgulayan Gülcan, Ramazan ayına özel sağlıklı beslenme önerilerinde bulundu.
İFTAR-SAHUR ARASI ARA ÖĞÜN ATVSİYESİ
Ramazan ayının toplumsal yaşam içinde önemli bir yerinin bulunduğunu anlatan Gülcan, bu ay içerisinde gelenek ve göreneklere bağlı olarak, iftar sofralarının özenli ve çeşitli biçimde hazırlandığını kaydetti. Börek, pide, kızartma ve hamur işi tatlı ağırlıklı olan yemeklerin, oruç tutan kişinin sağlıksız, bilinçsiz ve dengesiz beslenmesine, sonuçta da, çeşitli sağlık problemleri yaşamasına neden olduğunu vurgulayan Diyetisyen Zeynep Gülcan, sindirim sistemlerinin dinlendirilmesi için iyi bir fırsat olan Ramazan’ın, dengeli beslenilerek değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Sağlık bir Ramazan geçirebilmek için azalan öğün sayısını, ara öğün ilaveleriyle artırarak, günde 3 öğüne çıkarmanın önemine işaret eden Gülcan, “Burada yapılan en önemli hata, sahur öğünün atlanması veya yatmadan sahur yapılmasıdır. Bu beslenme tarzı, yaklaşık 12 saat olan açlık süresini, 18 ile 20 saate çıkararak, gün içinde halsizlik, yorgunluk baş ağrısı, tansiyon, kan şekerinin düşmesi ve dikkat azalmasına neden olacaktır.” diye konuştu.
SAHURDA NELER TÜKETİLMELİ
Sahurda doygunluk kapasitesi yüksek, acıkmayı geciktiren ve hazmı kolay besinlerin tercih edilmesi gerektiğini anlatan Diyetisyen Zeynep Gülcan, “Açık çay, bitki ve meyve çayları, peynir, zeytin, domates, salatalık, yeşil sebzeler, kuru meyve, muz, elma, yumurta, kepekli veya çavdar ekmeğinden oluşan hafif bir kahvaltı yapılabilir. Ya da çorba, az yağlı yapılmış etli veya zeytinyağlı sebze yemekleri, yoğurt ve kompostodan oluşan bir menü tüketilebilinir. Yulaf ezmesi veya kahvaltılık gevreklerin sütle beraber tüketilmesi de, pratik bir alternatif olabilir.” dedi.
İFTAR VE SAHURDA SIVI TÜKETİMİ
Ramazan’da sıvı alımına önem verilmesinin çok büyük bir gereklilik olduğuna dikkati çeken Gülcan, gün boyunca susuz kalacak olan vücudun ihtiyacını giderebilmek için öğünler arasında 8 ile 10 bardak su içilmesi önerisinde bulundu. Gazlı içecekler, kahve ve koyu çay tüketiminden ısrarla kaçınılmasının, sağlıklı bir beslenme için şart olduğunu ifade eden Gülcan, günün ilk yemeği olan iftarlarda ise, aşırı beslenilmemesini istedi. Gülcan, iftardan sonra en az 3 saat sonra, az şekerli güllaç, sütlü tatlılar, meyve tatlıları ve meyve gibi ara öğün yenilmesinin, vücudu rahatlatma açısından çok faydalı olacağını belirterek, sindirim sisteminin ancak bu yollarla dinlendirilebileceğini sözlerine ekledi