NE ÇEKİYORSAK,
HAVA KİRLİLİĞİNDEN ÇEKİYORUZ
Kış mevsiminde hava kirliliğinin yoğun yaşandığı bölgelerde göğüs hastalıkları hasta sayısında belirgin oranda artış yaşandığı bildirildi. Görgüner, hava kirliliğinin akciğer kanserinin de hazırlayıcı etkenlerinden olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Hava kirliliği insanda psikolojik ve fiziki rahatsızlıklara sebep olur. Psikolojik olarak insanda iç sıkıntısı yaşanır. Özellikle bölgemizde kışın hava kirliliğine paralel olarak hasta sayılarımızda artış görülüyor. Servisimizde kışın hasta sayımız yüzde 100 oranında artıyor.'' Görgüner ayrıca, hava kirliliğinin kalp ve damar hastalıkları, mide ve bağırsak rahatsızlıkları böbrek ve beyne olumsuz etkilerinin olduğunu belirtti.
Normal benzinle çalışan araçların egzozlarından çıkan kurşunun da uzun vadede vücudu olumsuz etkilediğine dikkat çeken Görgüner, kurşunsuz akaryakıt kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti. TEZEK MÜZMİN BRONŞİT HASTALIĞINA SEBEP OLUYORGörgüner, bölgede sosyo-ekonomik seviyenin düşük olduğu bölgelerde ve köylerde yakacak olarak kullanılan tezek nedeniyle özellikle kadınlarda müzmin bronşit hastalığının görüldüğünü söyledi. Eğitim seviyesinin düşük olduğu Doğu Anadolu Bölgesi'nde tezek kullanımının genellikle tandırlarda olduğunu anlatan Görgüner, şöyle devam etti: ''Bölgemizde tandırlar genellikle evlerin içerisinde. Bu tandırlarda tezek yakılıyor. Tezeğin biyolojik özelliği vardır. Bu nedenle tezek müzmin bronşit hastalığına sebep oluyor. Özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde söz konusu tezeklerin yakıldığı evlerdeki kadınlarımızın büyük çoğunluğunda müzmin bronşit hastalığı var. Bu konuda hasta ve hasta yakınlarını sürekli uyarıyoruz.'' HAVA KİRLİLİĞİNDEN KORUNMA YOLLARI Görgüner, hava kirliliğinin olumsuz etkilerinden korunmanın en önemli yolunun hava kirliliğinin yoğun olduğu saatlerde mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmaması olduğunu söyledi. Özellikle akşam saatlerinde hava kirliliğinin daha fazla olduğunu ifade eden Görgüner, bu saatlerde dışarı çıkarılan bebek ve yüksek tansiyonu bulunan yaşlıların solunum sistemi ve kalp-damar rahatsızlıkları yaşayabileceklerine dikkat çekti. Görgüner, söz konusu saatlerde dışarı çıkılması durumunda ise ağız ve burnun atkı veya mendille kapatılmasının alınacak en basit tedbir olduğunu ifade etti. Ev içerisinde ise biyolojik yakıt kullanılmaması ve sigara içilmemesi gerektiğini belirten Görgüner ayrıca, bacalara filtre takılması ve kükürt oranı daha az yakacak kullanımının da alınabilecek tedbirlerden olduğunu kaydetti.