ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
ETÜ’de Sosyal Bilimler sempozyumu gerçekleştirildi
ETÜ’de Sosyal Bilimler sempozyumu gerçekleştirildi
Erzurum’da da test uçuşu yapılmıştı
Erzurum’da da test uçuşu yapılmıştı
Uçar: ‘Durmak yok yola devam’
Uçar: ‘Durmak yok yola devam’
Mesleki Eğitim Kurulu toplandı
Mesleki Eğitim Kurulu toplandı
Ozan Coşkunlu Vali Çiftçi’yi ağırladı
Ozan Coşkunlu Vali Çiftçi’yi ağırladı
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
1 Eylül 2009 Salı - 16:17

Atatürk’ün Din Anlayışı-3

İlk bakışta vahyi eleştirdiği düşünülebilecek bu fikirler, aslında yüzyıllar boyunca gerçek Allah’ı bilme ilimi yerine safsatalara sarılarak yozlaşmış bir sözde inanç ve felsefe bütününün doğurduğu yıkımları bizzat yaşamış bir aydının bu safsataların aleyhine attığı bir çığlıktır.

Atatürk’ün Din Anlayışı-3

İlk bakışta vahyi eleştirdiği düşünülebilecek bu fikirler, aslında yüzyıllar boyunca gerçek Allah’ı bilme ilimi yerine safsatalara sarılarak yozlaşmış bir sözde inanç ve felsefe bütününün doğurduğu yıkımları bizzat yaşamış bir aydının bu safsataların aleyhine attığı bir çığlıktır. Bu öyle bir çığlıktır ki, bilime sırtını dönmüş bir sözde ilmi yerle bir edecek ve belki hedefi bu olmasa bile, manevi âleme nüfuz edebilmenin en kolay yolunun maddi âlemi bilimsel metotlarla çözmek olduğunu ve bilinci cennete eriştirmenin bir gereğinin de o bilicin idrakte olduğu dünya hayatını cennete yaklaştırmak olduğunu hatırlatacaktır. Çünkü aç olan önce ekmeği, ezilen önce rahata ermeyi düşünür. Ancak dünya hayatı belli bir düzene sokulabilirse, gelecek nesillerin manevi âleme nüfuz etmeleri daha kolay olabilir. Zira İslam inancında dünya hayatı tamamıyla hakir görülen bir yaşam şekli değil, asla bir adım daha yakın olan bir eşiğin öncesi olduğu için haddinden fazla olmayacak şekilde, önem verilen bir yaşam şeklidir: “Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayı tavsiye etmez. Tam tersine Allah da Hz. Peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emrediyor.”(12)İşte bu nedenlerle, “Beşeriyetin idrak derecesi, nurlanması, mükemmelleşmesi, her insanın doğrudan doğruya Allah’ın imanıyla temas kabiliyetine erişmesiyle mümkündür.”(13)ve bu da gerçek ilim ve asıl dindir.“… İnsanlığı anlayış, aydınlanış ve yetkinlik derecesi her kulun doğrudan doğruya ilhamat-i ilahiye ile temas kabiliyetine vasıl olduğu kabul buyurmuştur ve bu sebepledir ki, Cenabı Peygamber, son Peygamber olmuştur. Kitabı da en son kitaptır.”(14)Sırf bu her kulun doğrudan doğruya ilhamat-i ilahiye ile temas kabiliyetine vasıl olduğu kabulü nedeniyle dahi, bu asıl din, tüm dinlerin aslı olan İslam’dır. Ve Son peygamber’in anlamı, yol gösterici olarak tüm ilim sahiplerinden yararlanmak, ama asla bunlardan her hangi birini bir manevi otorite kabul etmemek şerefini iliklerinde hissetmektir.
Buradan hareketle, İslam aslında özünde laikliği barındıran bir inanç sistemidir diyebiliriz. Çünkü “Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine malik siyasi bir fikre malik olmak seçtiği bir dinin icaplarını yapmak ve yapmamak hak ve hürriyetine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. Vicdan hürriyeti, mutlak ve taarruz edilemez, ferdin tabii haklarının en mühimlerinden tanınmalıdır.”(15) ve “Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes Allah’a istediği gibi ibadet eder… Türkiye’de bir kimsenin fikirlerini, zorla başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna müsaade edilemez.”(16) Bu düşünce tarzı, “Dinde zorlama yoktur”ve “Sizin dininiz size, benim dinim bana” ayetlerinin modern açılımdan başka bir şey değildir. Öyleyse, “Müslümanlık, aslında en geniş anlamıyla hoşgörülü ve modern bir dindir.”(17) ve  “Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, hakiki dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir. Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler terakkinin ve canlılığın düşmanları ile, gözlerinden perde kalkmamış Şark kavimlerinin fanatiklerinden başka kimse olamaz.”(18)Bununla birlikte, karşı kutuptakiler için de Atatürk’ün diyecek birkaç sözü vardır:“Bazı kimseler çağdaş olmayı inançsız olmak sanıyorlar. Asıl inançsızlık onların bu inanışıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı, İslamların inançsızlara esir olmasını istemek değil de nedir?”(19)
İşte böyle bir felsefe ve inanca dayanan Atatürk, bunlardan dolayıdır ki,“Din vicdan işidir. Herkes vicdanının sesine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünce ve düşünceye karşı değiliz.  Biz sadece din işlerini milletin işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.”(20) ve “Taassupsuzluk o kimsede vardır ki vatandaşın veya herhangi bir insanın vicdani inanışlarına karşı hiç kin duymaz, bilakis hürmet eder.”(21) demiştir. Ve yine bu felsefe ve inancından dolayı onun için şunlar söylenmiştir: “Denilebilir ki onsuz, İslam alemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.”(22) (Bu 50 yıl sınırının, şu anda çoktan aşıldığını düşünürsek, çok iyimser bir tahmin olduğunu, görenler görecektir),“Mısır’a, Üniversitedeki görevine tekrar döndükten sonra Mehmet Akif, yazdığı bir mektubunda: “… Mısır’da on bir yıl kaldım. Fakat on bir saat kalsaydım artık çıldırırdım. Sana içtenlikle bir fikrimi söyleyeyim mi; İnsanlık da Türkiye’de, Milliyetçilik de Türkiye’de, Müslümanlık da Türkiye’de, Hürriyetçilik de Türkiye’de… Eğer varsa, Allah benim ömrümden alıp O’na versin…”(23)
Kaynaklar:
(13) Cumhuriyetin 50. yılında Konya, İl Yıllığı, s.67
(14)Nutuk, söylev ve vesikalar, Cilt III, s. 1840
(15) Prof. Dr. Ayşe Afet İnan, Mustafa Kemal Atatürk’ten Yazdıklarım, Ankara, 1969, s. 85
(16) Prof. Dr. Ayşe Afet İnan, Mustafa Kemal Atatürk’ten Yazdıklarım, Ankara, 1969, s. 98
(17) Münir Hayri Egeli, Atatürk’ten Bilinmeyen Hatıralar, s. 70
(18)Sadi Borak, Atatürk ve Din, s. 4
(19)http://www.kultur.gov.tr/portal/tarih_tr.asp?belgeno=13533
(20) Mehmet Özel, Atatürk, TC Kültür Bakanlığı, Ankara, 1990, s. 261
(21) http://www.liderler.net/liderataturk.php  
(22) Berthe Georges Gaulis, Fransa) Cemal Kutay, Ne Buldu, Ne Bıraktı, Yaşar Eğitim ve   Kültür Vakfı, İzmir, s.209
(23)Vural Savaş, Türkiye Cumhuriyeti Çökerken, s.236

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Atatürk’ün Din Anlayışı-2
İşte bu adamın içinde taşıdığı dünyaya yönelik ideallerden dolayı yine ...
Hoca Ahmed Yesevî ve Eserleri
Kurduğu ve kurdurduğu tekkeler, yetiştirdiği mürşidler ve alp-erenler ...
Atatürk’ün Din Anlayışı-1
“Atatürk’ün Samsun’a hareketinden biraz önce arkadaşlarından biri: “İngilizlerin ...
 
Hazreti Türkistan Hoca Ahmed Yesevi (II)
Şüphesiz Kur'ân'dan ve Hadis'ten ilham almış bu yüce merhamet, insaniyet, ...
Hazret-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevi (1)
Hoca Ahmed, zaten bütün Türk ülkelerinde ilk tarikat olan Yesevîliğin ...
İslam ve Zekat İbadeti
Ramazan ayı dolayısıyla zekat’a yoğunlaşan müminler için Diyanet İşleri ...
 
Yunus gibi düşünmek
Yûnus Emre'nin Bir Münâcâtı Veya Şathiyesi
Çok zengin ve derin mânâlar yüklü şiirleri, umumiyetle islâmî bir tefekküre ...
Tahkik ve Taklit
Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî, Âdemoğlunun yoluna ışık tutan Mesnevi'sini Farsça yazmıştır
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva