AHİLİK KÜLTÜRÜ HAFTASI ETKİNLİKLERİNE KATILDI
Bu yıl 16'ncısı gerçekleştirilen 'Ahilik Kültür Haftası' kutlamalarına katılmak üzere Mersin'e gelen Bendevi Palandöken, Cumhuriyet Meydanı'ndaki törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Palandöken, bugün gelinen noktada Türkiye'de sadece ekonomik değil, sosyal gelişime de önem verilmesi uyarısında bulunarak, esnaf ve sanatkarların ülkeyi kaostan kurtaran tek kesim olduğunu iddia etti. Devasa alışveriş merkezlerinin ardı ardına açılmasının gelişmişlik olmadığını, aksine acımasız ekonomileringetirmiş olduğu sistemin bir parçası olduğunu anlatan Palandöken, AK Parti hükümetine seslenerek esnaf ve sanatkarların ihmal edilmemesini istedi.
ESNAF, EKONOMİNİN CAN DAMARI
Esnaf ve sanatkarsız bir toplumun, kılcal damarları kesilmiş ve ekonomisi tamamen dışa bağımlı bir ülke haline geleceğini savunan Palandöken, esnaf ve sanatkarın göz ardı edilmesinin, beraberinde çok tehlikeli bir süreci de getireceğini vurguladı. Palandöken, "Sermayesini başka ülkelerde değerlendirmek isteyen müteşebbislerimizle birlikte sanayicilerimiz, Avrupa normlarına uyarak Türkiye'de yapılanları örnek almalı. Bizim siyasetçilerimiz de gelişmiş Avrupa ülkelerindeki müktesebatı ülkemizde uygulamalı.
Yani bir ayağı olmazsa işte o zaman masa düşer. Esnaf ve sanatkarsız bir toplum, ekonomi alanındaki sorunları çözmeye çalışırken bugün yaşadığımız sıkıntıları çeker" diye konuştu.
Hafta sonu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geleceği bilgisini de veren Bendevi Palandöken, ekonomik ve sosyal hayatın yenilenmesine yönelik bir takım çalışmaları da birlikte açıklayacaklarını dile getirdi. Bugün gelinen noktada Türkiye'de hala esnaf ve sanatkarın öneminin farkına varılmadığını savunan Palandöken, kendilerinin hala 'sessiz kesim' olarak anıldığını söyledi. Palandöken, Türkiye'de artık orta sınıf diye bir kavramın olmadığını bunun yerine; 'varlıklılar' ve 'yoksullar' olmak üzere 2 kesimin ortaya çıktığını anlatarak, oldukça dikkatli hareket edilerek 2 kesim arasındaki makasın kapatılmasının bir zorunluluk olduğunu belirtti.
ARTIK NE KEMİK KALDI NE DE ET
'Esnaf ve sanatkarları şimdi kaybedelim, nasıl olsa sonra yerine bir şeyler ekleriz' şeklinde özetlenebilecek bir yaklaşımın yanlış ve yanlış olduğu kadar da tehlikeli bir adım olduğunu vurgulayan Palandöken, "Bizim artık sabrımız kalmadı. Bugüne kadar 'Bıçak kemiğe dayandı' diyorduk. Artık kemik de kalmadı, et de kalmadı. Her gün binlerce esnaf kepenk kapatıyor. Bunu bize yapmaya hiç kimsenin hakkı yok" dedi. Başbakan Erdoğan ile yapacakları görüşmede 3 ana başlıktan oluşan taleplerini ileteceklerini
dile getiren Palandöken, söz konusu taleplerinin de kuralların uygulanması, haksız rekabetin önüne geçilmesinin yanında esnaf ve sanatkarların çalışma hayatının düzenlenmesi olduğunu kaydetti. Devletten maddi destek veya teşvik beklemediklerine, çalışabilmek için sağlam temeller üzerinde durmaktan başka da bir taleplerinin olmadığına işaret eden Palandöken, dile getirmiş oldukları taleplerde de ısrarcı olduklarının altını çizdi.
"TÜRKİYE'Yİ KRİZE RAĞMEN AYAKTA TUTAN TOPLUMSAL DAYANIŞMADIR"
Bugüne kadar Mersin dahil olmak üzere 71 ili ziyaret ederek gittiği her kentin sosyal ve ekonomik yapısını incelediğini, buralarda edindiği bilgileri de Başbakan Erdoğan'a sunacağı bilgisini veren Palandöken, bir bakıma Türkiye'nin MR'ını Erdoğan'a sunacağını, bu sebeple hafta sonu yapacakları görüşmelerin hem esnaf ve sanatkarlar açısından hem de Türkiye açısından oldukça önemli olduğunu, karşılıklı olarak sorun ve sıkıntıları çözmeye çalışacaklarını belirtti.
BİRİ YER BİRİ BAKAR, KIYAMET ONDAN KOPAR
Bugünkü kriz ortamında esnaf ve sanatkarların talep daralması, vatandaşın da çarşı pazara inememekten şikayetçi olduğunun altını çizen Palandöken, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Teşhisi yanlış koyuyorlar. Hani mortgage krizi Amerika'da idi? Hani Amerika çok sağlam temeller üzerine kuruluydu? Amerika'daki krizden bu kadar derinden etkilenmemizin sebebi ne? Sebebi eğer söylenildiği gibi finanssa, bizim bankalarımız dimdik ayakta duruyor ve krizi en karlı kapatan sektör konumundalar. Vatandaş krizde. Vatandaşın geliri artmıyor ama öteki tarafta patronların cebi şiştikçe şişiyor. Sermayesini büyüten büyütüyor, küçüklerse aradan çıkıyor. Asıl sıkıntı paylaşımda. Sıkıntı, esnaf ve sanatkarı görmezden gelmede. Sıkıntı, halkın yaşadığı sorunların farkına varılmamasında. Dağıtılan yardım paketleriyle halk karnını doyuramıyor, çocuğunu okula gönderemiyor. Ama her şeye rağmen bugün Türkiye'yi toplumsal dayanışma ayakta tutuyor. Bu ülkenin zenginliklerini birlikte kullanmamız lazım. Aksi takdirde biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar."
"MEVCUT EKONOMİK SİSTEMDE HERKESİN MUTLU OLMASI GEREK"
Türkiye'deki mevcut ekonomik sistemde herkesin mutlu olması gerektiğini iddia eden Palandöken, tek haneli enflasyon rakamına ulaşılması, en düşük kredi faizi uygulamasına rağmen hiç kimsenin mutlu olmadığına dikkat çekerek, bunun yanında ülkede işsizliğin had safhaya ulaştığını ve her yıl 700 bin gencin işsizler kervanına katıldığı gibi emeklilerin de aylıklarıyla geçinemediklerini, açlığın bir çığ gibi büyüdüğünü söyledi. Türkiye'de her gu oldukça dikkatli hareket edileün gündemin değiştiğini, farklı
konuların tartışıldığını kaydeden Bendevi Palandöken, halkın bir beklenti içine sokulduğunu ancak söz konusu beklentilerin karşılanamadığını savundu.
Özelleştirme yerine kurumların güzelleştirilmesi önerisinde bulunan Palandöken, bu noktada da yeniden yapılanmanın şart olduğunu, tüm bunların yanında da Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya çok ciddi yatırımların gerçekleştirilmesi, bölgenin 'sürgün yeri' değil tam tersine elemanların meslekte zirve yaptığı yer olması gerektiğini, aksi takdirde de bölgeye yapılacak teşvik ve yardımların hiçbir anlam ifade etmeyeceğini ileri sürdü. Palandöken, "Türkiye'de sistem iyi ve ülkemiz çok güzel. Coğrafi konumumuz
elverişli. Ancak sıkıntı var. Ortaya birbiri arasında uçumlar olan 2 sınıf çıktı: Zenginler ve fakirler. Zenginle fakir arasındaki farkın kapatılıp gelir dağılımında eşitliği sağlamak lazım. Öyle 2+2'lik artışlarla piyasa canlanır mı? Mümkün değil" diye konuştu.