Tarım öğretimi 159 yaşında
Tarım Öğretiminin 159. yılı, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Erzurum Şubesi tarafından Kültür Merkezi Salonunda düzenlenen törenle kutlandı.
Törende konuşan Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Erzurum Şubesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Vedat Dağdemir, Türkiye'de tarımsal faaliyetlerin Avrupa Birliği (AB) standartlarının çok gerisinde olduğunu söyledi. Dağdemir, Türkiye'nin gerek fiziki, gerekse ekolojik şartlar açısından tarımsal potansiyelinin çok yüksek bir coğrafya olmasına rağmen, bu potansiyeli değerlendirme noktasında gerekli açılımların yapılamadığını söyledi. AB'ye uyum sürecinde, en önemli uyum sorununun tarımda yaşandığına dikkat çeken Dağdemir, Türkiye'nin AB ülkelerinden işletme sayısı tarımda istihdam edilen nüfus ve tarımın milli gelir içerisindeki payı bakımından yüksek bir orana sahip olduğunu, ancak tarımın ekonomiye katkısı ve toplam üretim bakımından AB ülkelerinden oldukça geride olduğunu belirtti.
TARIMSAL KALKINMA TARIMSAL ÖĞRETİMLE SAĞLANIR
Dağdemir konuşmasına şöyle devam etti; "Tarımsal kalkınma ancak iyi bir tarımsal öğretimle gerçekleşebilir. Yetkililer, Ziraat Fakültelerindeki mevcut sistemi iyileştirmekten ziyade yeni bir uygulama getirmekte ve eğitimde devamlılığı ortadan kaldırmaktadır. Özellikle son 5 yıl içerisinde 4 farklı uygulama yapılmış ve bunların hepisin farklı aksaklıklar oluşturmuştur. Bu anlamda ziraat mühendisliği öğretimi hiç vakit kaybetmeden AB standartalarına uygun hale getirilmelidir."
TARIM SEKTÖRÜ İSTİHDAMA KATKI SAĞLAR
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mükerrem Kaya ise, tarımın Türkiye için sadece ekonomik açıdan değil, nüfusun önemli bir kısmını istihdam etmesi nedeniyle, sosyal açıdan da ana sektör teşkil ettiğini ifade etti. Kaya, tarım sektörünün gelişmesinde tarım öğretiminin büyük bir paya sahip olduğunu, fakat ülke tarımının günümüzde istenilen seviyede olmadığını belirtti.
TARIMSAL ARAŞTIRMALAR İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİL
Türkiye'de tarımsal araştırmaların istenilen seviyede olmamasının, belirgin bilim-teknolojilerinin olmamasından kaynaklandığını savunan Prof. Kaya, temel araştırmaların yetersiz olmasının nedeninin Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan kaynakların yetersiz olmasından kaynaklandığını kaydetti. 1980'li yıllardan sonra tarımın ikinci plana atıldığını söyleyen Kaya, bütçeden tarıma ayrılan payın giderek azaldığını, birçok araştırma, uygulama ve yayın hizmetleri götüren kuruluşların kapatıldığını ifade etti.
Kaynak oluşturma bakımından Ziraat Fakültelerinin tarım ve tarıma dayalı sanayii sektörleri başta olmak üzere bütün sektörlerle proje işbirliğine girmesi gerektiğini bildiren Kaya "Kamu kuruluşlarının yanı sıra özel sektör kuruluşlarının sorunlarını çözmeye yönelik alıştırma projeleri hazırlanmalı ve uygulanmalıdır." dedi.
Ziraat Fakültesi öğrencisi Serap Karamahmutoğlu da öğrencilerin pratik yönünden çok yetersiz olduğunun altını çizerek, Fakültelerde bir an önce uygulamaya yönelik faaliyetlerin hızlandırılması gerektiğini söyledi.
Tören yeni profesör olan öğretim görevlilerine cübbe giydirilmesi ile sona erdi.