Seven Ailesinin Erzurum Sevdası
“Nüfus kaydım Erzurum’a 1980 yılında geldi, ben de o tarihten bu yana Dadaşlar diyarının bir parçasıyım” diyen Işın Seven, bir süre önce kaybettiği eşinin ardından varını yoğunu Erzurum için harcıyor.
ERZURUMLU OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM
İstanbul Erzurum Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı görevini yürütürken hayatını kaybeden İbrahim Ethem Seven’in eşi olan Işın Seven, “Rahmetli eşimi tanıdığım günden beri Erzurumluyum. Bu yüzden eşim Erzurum için İstanbul’da neler yapıyor idiyse, ben de ondan aldığım bayrakla yürümeye çalışıyorum” dedi.
ERVAK’IN ĞÖNÜLLÜ ÜYESİ
Erzurum’un, çok sayıda medeniyete beşiklik etmiş bir şehir ve Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı bir kent olması nedeniyle ayrı bir öneme sahip olduğuna işaret eden Işın Seven, eşi vefat ettikten sonra bile Erzurum’la olan münasebetini kesmediğini, hale ERVAK’ın gönüllü bir üyesi olarak İstanbul’da Erzurum için mücadele verdiğini dile getirdi.
İSTANBUL’DA ERZURUM MÜCADELESİ
ERVAK Kadın Kolları Başkanı Neşe Ahıshalı ile ortaklaşa birçok çalışma yaptıklarını, elinden geldiği ölçüde maddi ve manevi destekte bulunduğunu ifade eden Seven, ERVAK tarafından yürütülen bazı sosyal faaliyetlere, hem kendisi, hem de İstanbul’daki diğer Erzurumlu işadamlarının katkıda bulunması için yoğun gayret sarfettiğini belirtti.
ERZURUM GELECEĞİNİ GÖRMELİ
Erzurum’un, sosyal ve ekonomik birçok sorununun bulunduğunu, bu sorunları çözmenin en başta siyasi iktidarlara düştüğünü anlatan Işın Seven, kendilerinin bir sivil toplum örgütü yapısı içerisinde bu mücadele katkıda bulunmak amacı taşıdıklarını kaydetti.
“Erzurum’un gelişmesinde beklenen hızı bir türlü göremiyoruz” diyen Seven, “Turizm şehre önem katıyor. Gelişmesi için çabaların harcanması lazım. Öncelikle devlet, sonra da sivil toplum örgütlerinin iş yapmaları gerekiyor. Bürokratik engeller var. Bunların aşılması lazım” diye konuştu.
İŞSİZLİK SORUNU
Erzurum’da kalkınmayı gerçekleştirebilmenin yolunun öncelikle işsizliği ortadan kaldırmakla mümkün olacağını vurgulayan Seven, “Erzurum’da işsizlik büyük sorun. Yatırımlar yetersiz. Büyük göç var. Dadaş timsali beyinlerin büyük kentlere göç etmesi, Erzurum’un yalnız, sahipsiz kalmasına neden olmuştur. Oysa ki, Erzurumlunun milli mücadeledeki ruhu, hep taşıdığı tartışılmaz. Çünkü Nene Hatunların torunları hep var olacaktır. Kentin bu anlamda silkinmeye ihtiyacı var.” dedi.
TARİH VE KIŞ TURİZMİ VURGUSU
Öncelik sıralamasına göre Erzurum’da kış ve tarih turizminin özellikle desteklenmesi gereken sektör olduğunu aktaran Işın Seven, “En büyük gelişme, tarihi eserlerin koruma altına alınıp, kış turizminin daha da geliştirilmesi ve tanıtımının yapılmasıdır. Ülke gelişiminin gençlerle ve sağlıklı ruha sahip olması, projelerde yer alması gerekir. Sporla iç içe ve bilgi donanımlı gençlerin yetiştirilmesi şart. Bunun yanında dayanışma şu an çok önemli. Batıyla iletişim ağının kurulması lazım” diye konuştu.
ERZURUM GELENEKLERİ SÜRDÜRÜLMELİ
Işın Seven, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erzurum’da ağırlık verilmesi gereken kültürel değerlerimiz, folklorik, örf-adetlerimiz, şehrimize zenginlik katan unsurlardandır. Bunları doğru anlamda katkısız yaşatmalı, yaşamalıyız. Bu olguları bizden sonraki nesillere de duygu mirası olarak bırakacağımızı düşünüyorum. Yine esnafın bilinçlendirilmeye ihtiyacı var. Gerekirse bu konuda eğitim çalışmaları düzenlenmeli. Değerli maden olan Oltu Taşı’nın da gelişimi sağlanmalı, tasarımda marka olmalı, dünyaya tanıtılmalıdır. Bayramda tatil günlerinde dışardan insanlar geliyor. Alışveriş yapacaklar, ancak işyerleri kapalı. Şehrin markası olan cağ kebapçılar bile bu günlerde hizmet vermiyor. Halbuki her fırsatta kentin tanıtıma ihtiyacı bulunduğu vurgulanıyor. Fakat söylem başka, eylem başka oluyor. Ben ve benim gibi Erzurum dışında yaşayan binlerce Erzurumlu var. Bizim gayretlerimiz kadar, şehrin attığı adımlar da önemlidir. Bu yüzden kalkınmayı gerçekleştirebileceksek, bunu hep birlikte yapmalıyız”