Seçim arifesinde
STK’LARIN NABZI
Bu haftaki halkın nabzı köşemizde ekonomi ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine yer verdik. Genel anlamda makro ekonomideki olumlu gelişmelerin yerel bazda hissedilmediğini belirten STK Yöneticileri, seçim öncesi süreç ile seçimden sonraki beklentilerini ERZURUM gazetesine açıkladılar. Erzurum da göç ve işsizlik sorununa vurgu yapan STK başkanları adaylardan rasyonel çözüm önerileri beklediklerini de ifade ettiler.
ETB: TARIM SEKTÖRÜ DESTEKLENMELİ
HAKKI HINISLIOĞLU(ETB YÖNETİM KURULU BAŞKANI)
“Hükümetin ekonomi politikası makro bazda başarılı olmasına karşın yerel bazda aynı başarıyı göremedik. Ancak siyasetteki dengeler cumhurbaşkanlığı seçim tartışmalarından sonra değişti. Erzurum da seçim sürecinde AKP yoğunluklu bir tablo ortaya çıkacak. Kentte tarım sektörü hak ettiği konumda değil. Doğrudan gelir desteği çiftçiyi tembelliğe itti. Sorununun aşılması noktasında sanayi ve tarım sektörünün entegre edilmesi tarımsal sanayinin geliştirilmesi gerekiyor. Tarım ve hayvancılık önemli bir yere sahip. Milletvekili Adaylarının artan işsizlik ve göç olgusuna önem vermesini bekliyoruz. Ekonomideki önemli sorunlar sektörlerin dengeli oranda kalkınması ile sağlanabilir.. Özellikle son yıllarda tarım ve hayvancılık sektöründeki çıkış bölge insanı için bir umut olmuştur. Tarım ve hayvancılığın gelişmesine paralel olarak sanayi ve turizm alanında da Erzurum ilerleyen yıllarda hak ettiği yere kavuşacaktır. Yerli ve yabancı sermayenin 2011 Kış Olimpiyatları konusunda Erzurum da tarihi ve turizm doku entegre edilmelidir. Kış olimpiyatlarıyla Erzurum’a yapılacak yatırım Erzurum ekonomisine güç katacağı gibi bölge insanı içinde önemli bir iş kapısı olacaktır. Bu gelişmeler ışığında Erzurum, kabuğundan çıkacak ve önemli bir cazibe merkezi haline gelecektir.”
EESOB: ESNAF İFLASTA
RASIM FIRAT EESOBB YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“Milletvekili adaylarının karşılıklı muhalefeti bir tarafa bırakarak kentin kronikleşene sorunlarına çözüm bulunmasını istiyoruz.Erzurum da yaz sezonuyla birlikte ticaret durma noktasına geldi. Kent bu konuda önemli sorunlar yaşıyor. İflas sayısı artıyor. Durgunluk işsizlik, göç ve yoksulluğu artırıyor. Erzurum bu alanda önemli sorunlar yaşıyor. Esnaf için kredi konusunda yapılan düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmeliydi seçim sonucuna bırakılmamalıydı. hukuk ve yargı reformu, kamu yönetimi ve kamu personeli reformu, eğitim reformu yapılmalı. İş ve rekabet ortamı iyileştirilmeli, vergi sistemi yenilenmeli, istihdam piyasa ve çalışma mevzuatı reformuna da ihtiyaç var. Yeni ticaret kanunu çıkarılmalı, Yatırım, teşvik sistemi revize edilmeli. Sosyal Güvenlik Reformu'na biran önce geçilmeli. Makro bazda yaşanana gelişmeler yerel bazda hissedilmemiştir. Erzurum’da kış turizminin gelişmesi ve ekonomiye girdi sağlaması konusunda sadece turistlerin kayak merkezine gelmesinin sağlanması yanında, yabancı turistlerin kent içine gelmesi sağlanmalıdır. Turizm sektöründeki bir diğer sorunda tur turizmlerinin turizm sektöründe büyük darbeler vurması. Kent kış turizmiyle bütünleştirilmelidir. Kış turizmi ve onun katkıları denildiğinde sadece palandöken kayak merkezi akla gelmemelidir”
OSB KONUSUNDA SİYASİLER İLGİSİZ
SEFA YARDIMCI (OSB YÖNETİM KURULU BAŞKANI )
“Sanayici ve yatırımcının büyük umutlarla çıkmasını beklediği teşvik yasası Erzurum açısından istenilen faydayı sağlamamıştır. OSB konusunda siyasiler ilgisiz davranmıştır. Siyasiler bölgemizi ziyaret etme tenezzülünde bulunmamışlardır. Bölgemizdeki fabrikalar yüzde 30 kapasite ile faaliyetlerini sürdürüyorlar. binlerce kişinin istihdam edilebileceği bölgede maalesef sadece bin kişi istihdam ediliyor ve yatırımcı özellikle pazarlama konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor. Böyle bir atmosferde siyasiler bölge konusunda gereken ilgiyi göstermemişlerdir. Bu sıkıntının aşılması için ihracata yönelik pazarlama stratejileri geliştirilmeli, yatırımcı dış pazarlara açılabilmelidir. Bölgede ki yatırımcılarımızın sorunlarını aşaması için bir diğer konuda kolektif çalışma ruhuna önem verilmesi. Bu konuda çekememezlik gibi olumsuzlukların bir tarafa bırakılmasını istiyoruz. Bu amaçla halka açık işletmeler kurulabilir. Erzurum’da üretilen ürünlerin tüketilmesi, üretimini devamlılığı açısından önemli bir yere sahip, bu noktada milletvekili adaylarına büyük görevler düşüyor.”
SMMO: NAKİT SIKINTISI ESNAFI KREDİYE YÖNELTTİ
ZEKİ AKAL(SMMO ERZURUM ŞUBE BAŞKANI)
“Erzurum ekonomisi bu tablo da gizli bir kriz yaşıyor. Kırılganlık devam ediyor. Sorunların aşılması noktasında siyasilerden duyarlılık bekliyoruz. Muhasebeciler şu an büyük bir durgunluk yaşıyor. Bu durum esnafın konumunu ortaya çıkarıyor. İşsizlik ve kayıt dışı istihdam artıyor. Konuyla ilgili duyarlılık bekliyoruz. Kent ekonomisi önemli açmazlar yaşıyor. Göç ve işsizlik olgusunun aşılmasına yönelik kararlara imza atılmalıdır. Kent ekonomisi önemli sorunlar yaşıyor. Siyasetçiler ekonomiye daha fazla yoğunlaşmalıdır. Ekonomideki olumsuzlukların aşılması siyasetteki istikrarla sağlanabilir. Yüzlerce esnaf iflasın eşiğine geldi. Erzurum’da piyasalarda önemli bir durgunluk yaşanıyor. Şirket cirolarında önemli azalışlar kaydediliyor. Mükelleflerin bir çoğu vergi mükellefliğini bırakıyor. Mükelleflerimizden yüzde 10’unu vergi mükellefliğini bıraktı. Bu konuda önemli sorunlar yaşanıyor. Erzurum’da son günlerde işsizlik rakamları yüzde 25 oranında arttığına tanık oluyoruz. Şirketlerin ciroları geçen yıllara göre önemli oranda azalma kaydetti. Piyasalarda müthiş bir durgunluk yaşanıyor ve bu durgunluğu sizinde ifade ettiğiniz gibi bizim mesleğimizde olanlar bire bir yaşayarak görebiliyorlar. Şirketlerin cirolarında geçen yıllara göre önemli oranda ki düşüş, vergi tahsilat oranını da olumsuz etkilemiştir. Sorun gerçekten yüzeysel değil. Erzurum’da şu an tüketim ekonomisi ağırlıklı, kredi kartlarına yönlenilmesi, piyasalarda durgunluk yaşanmasına neden oluyor. Teşvik yasasının çıkarılmasından sonra batıda onlarca fabrika kurulurken, ikilim şartları ve pazarlama olanakların yetersiz oluşu ile yatırımcı doğu da yatırım yapmayı tercih etmedi. Doğunun şartları göz önüne alacak kararlar hayata geçirilmelidir”
ERGİAD: IMF GÜDÜMÜNDEN ÇIKILMALI
NECMETTİN İŞCAN( ERGİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI)
"Erzurum da genel anlamda durgunluk yaşanıyor bunun yanında makro ekonomide IMF güdümlü politikalar uygulanıyor. Az gelişmiş bir ülkeye ekonomik program sunarken, daha önce o ülkeye verilen borçları tahsil etmek için ortaya ekonomik bir model koymaktadır. Bu anlamda Türkiye'de üretim varmış veya yokmuş, tarım geriliyormuş, artan nüfusla birlikte işsizlik sorunu ülkedeki birçok problemi tetikliyormuş, refah seviyesi azalıyormuş, ekonomi kırılgan hale geliyormuş. Bunlarla ilgilenmez. Bu sorunları çözecek olan ilgili ülkelerin hükümetleri ve ekonomi yönetimleridir. Türkiye kendi kaynakları üzerine katma değer meydana getirip zenginlik, istihdam oluşturacak bir büyüme modeliyle yoluna devam etmiyor. Türkiye'de tarım ürünlerinin fiyatının ne olacağına, kamu işçilerine verilecek zam oranına, faiz dışı fazlanın miktarına, bütçeye, tamamıyla IMF karar veriyor Geride kalan 5 yılda hükümetin ekonomik uygulamaları, üretim ve istihdamın artmasına neden olmadığı gibi 32 milyar dolar cari açık ve 85 milyar dolar sıcak parayla Türkiye'yi çok tehlikeli bir noktaya getirdi. Ekonomik yapı, Türkiye'ye zenginlik, refah getirecek bir yapı değil. Son 10 yılda ortalama yüzde 2.0/2.5 nüfus artış hızıyla, dünya ortalamasının üzerinde çoğalıyoruz. Gençlere iş bulmamız gerekiyor. Okul bitirsin, bitirmesin, herkese iş ortamı oluşturmalıyız. Türkiye'de bugünkü ekonomik yapıyla bunu başarmak mümkün değil."
MÜSİAD MEMNUN
DURSUN YILDIZ(MÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI)
“Ekonomide geçmişe göre istikrarlı bir hava var. Yerel bazda değerlendirme yaptığımızda 2011 Erzurum’a önemli kazanımlar oluşturmuştur. Gelişmelerin kolektif bilinçle artması gerekiyor. Türkiye ortalamasında yaşadığı gerileme ile Türkiye’nin Türkiye’si diye tabir edeceğimiz Erzurum ekonomisinde az da olsa yaşanan iyileşmelerin istihdama dönüştürülmesi için ciddi çabalara ihtiyaç var. Reel ücretlerde gerileme var, işsizlik oranı yüksek. Erzurum’da yaklaşık 40 bin kişi kayıtsız işsizdir. Konuyla ilgili adayların duyarlı olması gerekiyor. Kriz öncesinde yaklaşık 3 bin kişinin çalıştığı Organize Sanayi Bölgesinde 2 bin 200 kişi işten çıkarılmıştır. Aşırı fakirlik var ve yaşanan gelir artışı da zorunlu ihtiyaçları karşılamaktadır. Ekonomide yaşanan büyüme halka adil bir şekilde yansımamış büyümenin büyük bir dilimi belirli kesimlerin elinde kalmıştır.”