MAĞAZAYA ARI HÜCUMU
Mağazanın vitrinini baştan sona kaplayan oğul arılar, mağaza içerisindeki müşterileri de adeta esir aldılar. Oğul arıların sahibi bulunamayınca, çevreden ellerinde kovanlarla olay yerine gelen uyanık arıcılar, mağazanın önünde pusuya yatarken, yavru arılar, yaklaşık 2 saat süren uğraşın ardından kovana yerleşebildiler.
Binlerce arının hücum etmesi nedeniyle istilaya uğrayan mağazanın sahibi, yavruların kontrol altına alınmasının ardından rahat bir nefes alırken, dükkanda mahsur kalan müşteriler de, “Yaklaşık 2 saat dükkanda kapalı kaldık. Yavru arıların çevresinde dolaşan kimi yetişkin arılar tarafından ısırılmamak için her tarafımızı kumaşlarla kapattık.” dediler.
OĞUL DÖNEMİ
Oğul vermeye istekli kolonilerde, anaya artık bol besin verilmez. Bunun sebebi, oğul verme sırasında uçabilmesini sağlamaktır. Hatta anaarı, işçi arılar tarafından itilip kakılır, petekler üzerinde arkasından kovalanır. Uzun uçuşlara hazırlanır. Nektar ve polen toplama işi yavaşlamıştır. Yeni kraliçe hücresinden çıkmadan bir hafta evvel, arı toplumu, kovandan ayrılır. Burada da yine oğul verme süreci, önce işçilerden başlar. İşçiler, kovandan ayrılmadan birkaç gün önce, işlerini bırakırlar ve eğer toplulukları kalabalık ise, kovanın uçma deliği önünde toplanırlar. Bundan sonra, hep birden karar vermiş gibi, büyük bir heyecanla, kovanın bal odalarına hücum ederler ve midelerini bal ile doldururlar. Bu beslenmenin sonucunda, bir kısmının karınları öylesine şişer ki; vücut esnekliklerini kaybederler. İğnelerini kullanamazlar. Besin için çiçekleri dolaşmaya vakitleri yoktur. Kendilerine yeni bir barınma yeri bulmak zorundadırlar. Bundan sonra, hep birden uçma deliğinden dışarı çıkarlar ve daireler çizerek, bir bulut gibi yavaş yavaş havaya yükselirler. Bunlarla birlikte eski kraliçe de, kovanı terk eder. Yeni topluluğu kokusuyla yöneten kraliçe, her hangi bir ağaç dalını veya buna benzer bir yeri seçer.