MORA “MEDYA EMPERYALİZMİNİ” ANLATTI
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necla Mora, “Batılı güçler medya yoluyla kendi kültürlerini benimsetiyorlar” dedi.
Doç. Dr. Necla Mora, “Medya Emperyalizmi” konulu konferansta yaptığı konuşmada, emperyalizm ve medya emperyalizmini anlattı. Atatürk Üniversitesi Mavi Salon’da bugün gerçekleştirilen konferansa, İletişim Fakültesi’nde görevli akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
EMPERYALİZM SÖMÜRÜ DEMEKTİR
Doç. Dr. Necla Mora, konuşmasına emperyalizmin tanımını yaparak başladı. Mora, “Emperyalizm, egemen gücün doğal kaynakları ve medeniyetleri kendi çıkarı için sömürmesi demektir. 1960’lı yıllardan sonra da, dünyada ideolojik ve kültürel emperyalizmin yanında bir de medya emperyalizmi ele alınmaya başlanmıştır” dedi.
Medya emperyalizminin bir bakıma kültürel yabancılaştırma süreci olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Mora, batılı emperyalistlerin bu süreçte, kendi propagandalarını yapmak için medyayı kullandığını kaydetti.
HERTÜRLÜ MEDYA ORGANINI KULLANIYORLAR
Mora, “Batılı emperyalistler, sinema ve televizyon programları gibi görsel, radyo gibi işitsel, gazete ve dergi gibi yazısal medyayı, kendi kültürlerini hakim kılma amacıyla oldukça ciddi bir şekilde kullanmaktadırlar. Bunun yanına son zamanlarda internet ve bilbordlar da eklenmiştir” diye konuştu.
KENDİ KÜLTÜREL DEĞERLERİNİ AKTARIYORLAR
Batılı emperyalist güçlerin, az gelişmiş veya yeni gelişmekte olan toplumsal kitlelere, reklam, reklam ürünleri, haber ve haber kaynaklarını çok ucuza satarak, kendi kültürel değerlerini başka toplumlara benimsetme gayreti içerisine girdiğini dile getiren Doç. Dr. Necla Mora, “Dil ve kültür, toplumu bir arada tutan en önemli unsurlardandır. Medyanın da, toplumsal yapıyı oluşturan bir olgu olduğunu hesaba katacak olursak, emperyalizmin neden medyayı kullanma gibi bir gayrete giriştiği anlaşılacaktır” diye konuştu.
YABANCILAŞTIRMA KÜLTÜRÜ
Medya üzerinden girişilen yabancılaştırma kültürünün, emperyalist güçlerin yeni gözdesi olduğunu anlatan Mora, “Aşırı ticarileşme ve kültürel ürünlerin çok uluslu şirketler tarafından elde tutuluyor olması, medyayı tek tip haline sokmaktadır. Bu da milletleri dağılma ve yok olma sürecine itmektedir. Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargının yanında dördüncü kuvvet olan medyanın, asli görevine dönmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu.