İş Bankası Genel Müdürü Özince'den Tasarruf Önerisi
Erzurum'da düzenlenen bölge toplantısında konuşan Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Cumhuriyet'in ilk yıllarında olduğu gibi, günümüzde de tasarruf yapılması gerektiğini söyledi. Palan Otel'de düzenlenen bölge toplantısının açılışında bir konuşma yapan ve Türkiye İş Bankası'nın simgesi haline gelen metal kumbaralardan birini gösteren Genel Müdür Özince, "Gönül ister ki tasarruf alışkanlığımız yine devam etsin. Atatürk'ün yaptırdığı bu kumbaraları kullanalım. Kendimizi dünya rekabetine hazırlamamız lazım. Aksi taktirde dünya rekabeti bizi topuyla tüfeğiyle değil, ticaretiyle yenecektir" dedi.
SEKTÖREL ETKİNLİKLER
Genel Müdür Özince, sektörlerin ihtiyaçlarının belirlenmesi ve çözümler üretilmesi amacıyla bu tür toplantılar düzenlediklerini ifade etti. Türkiye'nin uluslararası alanda başarılı bir şekilde temsil edilebilmesi için ihtiyaç duyulan dönüşümün ve gelişimin kalıcı olması gerektiğini anlatan Özince, şunları söyledi: "Geçenlerde sayın Başbakanımızın söylediği gibi, Türkiye çok ilginç potansiyeller içeriyor. Yarınlara daha hazırlıklı olma ihtiyacımız var. Tarım ve hayvancılıkta, doğal taş işlemeciliğinde ciddi bir potansiyelimiz var. Bu bölge, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlıyor."
KRİZ SÜRECİ
Türkiye'de 2001 yılında yaşanan krizinden sonra, 2002 yılından beri özellikle küçük işletme kredisini ilk kez İş Bankası'nın başlattığını kaydeden Genel Müdür Özince, "Basit aylık taksitli kredilerle işe başladık ve bunu yaygınlaştırdık. 2002 yılından bu yana 400 bin firmaya ulaştık ve bu küçük işletmelere 10 milyar YTL kredi kullandırdık. Bugün spot, rotatif, taşıt ve şirket kredi kartları, makine ekipman kredisi, traktör kredisi, tarımsal işletme kredisi gibi örneklerle ihtiyaca göre çeşitlenen ve yöreye uygun tarım, hayvancılık kredileri de veriyoruz. Cumhuriyetimizin ilk ulusal sermayeli, halka açık özel bankası olarak aynı vizyonla yol almaya çalışıyoruz. Kurucumuz Atatürk'ün ve onunla beraber bankamız sermayesinin yüzde 75'ini koyan şahısların arzusu, Türk ekonomisinin desteklenmesi ve Türk sermayesinin birikmesi ve gelişmesidir" ifadelerini kullandı.
TASARRUF ÖNERİSİ
Konuşması sırasında İş Bankası'nın simgesi haline gelen metal kumbarayı gösteren Genel Müdür Ersin Özince, cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi tasarruf alışkanlığının devam etmesini istediklerini bildirdi. Atatürk tarafından yaptırılan kumbaraların çocuklar tarafından mutlaka kullanılması gerektiğini vurgulayan Özince, şöyle devam etti:"Tasarrufu teşvik için İş Bankası'nın geçmiş yıllarda dağıttığı kumbara, Atatürk'ün emriyle Şakir Zümre'nin Bulgaristan'dan getirilerek imalata başlamasıyla dağıtıldı. Bu dönemde Türkiye'de metalurji ile ilgili çalışma yapacak kimse yoktu. Hem kumbara imal ettirildi, hem soba hem de değişik metalurji ürünleri. Yeniden kumbara dağıtmak istedik. 1 kumbaranın 9 liraya malocağı belirtildi. Pahalı bulduk. 'Daha sonra ucuzunu bulduk' dediler. Sorduk, Çin'de yaptırıyormuş, 3.5 liraya; kabul etmedik. Atatürk dışardan, imalat için insan getirdi, biz Çin'e göndereceğiz. Kabul etmedik. Gönül ister ki tasarruf alışkanlığı tüm yurdumuzda daha da artsın. Kumbaralarla çocuklarımız küçük tasarruf yapsın. Bu kumbaraların yapıldığı yıllarda Türkiye'nin durumu çok daha farklıydı. Kendimizi dünya rekabetine hazırlamamız lazım. Aksi taktirde dünya rekabeti bizi topuyla tüfeğiyle değil, ticaretiyle yenecektir."
"HAYVANCILIK ÖNEMLİ"
1999 yılında İş Bankası'nın bir yılını daha doldurmamış genel müdürüyken yine Erzurum'a geldiğini hatırlatan Özince, "Yörede hayvancılığın nasıl olduğunu sormuştum. Çok büyük tehdit altında olduğu söylenmişti. Yılda 1 milyon adet kaçak hayvan girişi olduğu söylenmişti. Çok üzülmüştüm. Biz değil eti, birçok gıda maddesini ithal eder olduk. Ülkemizin güçlü yönlerini geliştirerek, güçlü kaslarını daha da güçlendirerek başarılı olabileceğimize inanıyorum. Ancak bu potansiyeller, Türkiye'ye dünya çapında üstünlük kazandıracaktır. Tarım ve hayvancılığın başta olmak üzere bazı lokomotif sektörlerin Türkiye'nin istihdam, üretim, sosyal politikalar gibi bir çok konusuna çözüm üretebileceğini, ekonomiye çok ciddi güç sağlayacağını düşünüyorum. Cumhuriyet kurulduğunda ulusal ekonomi açısından çok ciddi şeyler yapıldı. Unutmayalım ki hepimiz onun ürünüyüz. Cumhuriyet ulusal bir tavır ortaya koymasaydı, bir Kurtuluş Savaşı'nın arkasından iktisadi bir ulusal politika uygulanmasaydı, bugün gelecek için endişe ettiğimiz konular var ya, bunları zaten cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda yaşardık. Bugün çok iyi durumdayız. Bakın bu kumbarayı yapacak gücümüz yoktu. Bugün nereden, nereye geldik. Unutmayalım ki, tüccar devlet olmamız lazım, her şeyi ticari anlamda düşünmemiz şart. Bugün müspet ilime yatırım yapan ülke Çin'e sadece 'Çinliler de emek ucuz' diyerek kendimizi avutamayız. Bizim mutlaka cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi hedefli, odaklı hareket etmemiz lazım. Ülke olarak bazı sıkıntıları hak etmiyoruz.Ama nedenleri üzerinde durup, bunların da durduk yere çıkmadığını bilmemiz gerek. Tedavisini yapacak olan yine bizleriz" diye konuştu.