ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Atatürk Üniversitesine Spor Dostu Kampüs ödülü
Atatürk Üniversitesine Spor Dostu Kampüs ödülü
ETB ve ATB’den Kardeş Borsa Protokolü
ETB ve ATB’den Kardeş Borsa Protokolü
ATAUNİV’den 4 takım daha Teknofest finalinde
ATAUNİV’den 4 takım daha Teknofest finalinde
ATAUNİV Süper Lig vizesini aldı
ATAUNİV Süper Lig vizesini aldı
Erzurum’da engelliler haftası etkinliği
Erzurum’da engelliler haftası etkinliği
HABERLER>SİYASET
19 Eylül 2009 Cumartesi - 02:31

“Erzurum’un bizde özel yeri var”

“Erzurum’un benim nezdim de çok ayrı yeri vardır.”diyen TBMM Başkanı Şahin, tüm Erzurumlu kardeşlerimizin bayramını tebrik ediyorum. Bayramın, huzur ve barış içerisinde geçmesini dilerken, kardeşlik, dostluk ve barış havasının tüm ülkemize yayılmasını hatta tüm insanlığın yararlanmasını temenni ediyorum” dedi.

“Erzurum’un bizde özel yeri var”

TBMM Başkanı Şahin, Erzurum'da 2011 Kış Spor Oyunları kapsamında yapılan atlama kulelerinin yapıldığı alanda incelemelerde bulundu. İnşaat alanını Vali Bulut'la birlikte gezen Şahin, tesislerin yetiştirilememesi gibi herhangi bir sıkıntının olmayacağını söyledi.
2011 VE ŞAHİN
Spordan sorumlu devlet bakanlığı döneminde Erzurum'un 2011 üniversite Kış Oyunları'nı almasında pay sahibi olduğunu söyleyen Şahin, "Erzurumluları, tuttuklarını koparan insanlar olarak gördüm. Bu süreçte bizzat görev aldığım ve payım olduğu için çok mutluyum" diye konuştu.
ASKERLİK EN ONURLU GÖREV
Gezköy kışlasında askerlik görevini sürdüren oğlu’nu da ziyaret eden Şahin Asker babası olmanın çok güzel bir duygu olduğunu söyledi. Şahin, "Türkler için askerlik yapmak hayatın en onurlu ve en şerefli görevidir. Ben de askerlik yaptım. Şimdi oğlum yapıyor. Bir oğlum daha var o da askerlik yapacak" diye konuştu.
BAYRAM TEBRİKİ
“Erzurum’un benim nezdim de çok ayrı yeri vardır.”diyen  TBMM Başkanı Şahin, tüm Erzurumlu kardeşlerimizin bayramını tebrik ediyorum. Bayramın, huzur ve barış içerisinde geçmesini dilerken, kardeşlik, dostluk ve barış havasının tüm ülkemize yayılmasını hatta tüm insanlığın yararlanmasını temenni ediyorum” dedi.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Fenerbahçeli Alex niye ‘Kürtçe’ bilmiyor 20 Eylül 2009 Pazar 09:51

Fenerbahçe’nin yıldız futbolcusu Alex, Brezilyalıdır, anadili Portekizcedir. Beşiktaş’ın on numarası Delgado, Arjantinlidir, anadili İspanyolcadır. Şilili Tello’nun da anadili İspanyolcadır. Galatasaray’ın büyük transferi Müslüman Keita’nın memleketi Fildişi Sahilleri’dir, anadili Fransızcadır. Bu sezon Trabzonspor’dan Manisa’ya transfer olan İsaac Nijeryalıdır, anadili Pidgin İngilizcesidir. Örnekleri artırmaya gerek yok. Gelelim meselenin bizi ilgilendiren tarafına... ÖNCE tavrımı belli edeyim: Kürtçe Anadolu’nun zenginliğidir. Bizim kültürümüzdür. Batı’nın dünyayı tek tip kültür haline getirmesine ne derece karşı çıkıyorsak, dünyanın her tarafındaki etnik dillerin/kültürlerin yaşamasını da hararetle savunmalıyız. Yani, Kürtçeye sahip çıkmalıyız. Ülkemizde ne kadar farklı dil varsa hepsini koruma altına almalıyız. Bu girişten sonra kışkırtıcı bir soru sorabilirim: Basketbol Milli Takımı’nın teknik direktörü Sırp Bogdan Tanjeviç niye Türkçe bilmiyor? Sorunun yanıtından önce size tanık olduğum absürd bir olaydan bahsetmeliyim: Kamerunlu Rigobert Song Galatasaray’da futbol oynarken sık sık TV ekranlarına çıkıp, spor muhabirlerinin sorularını Fransızca yanıtlıyordu. Bir gün arkadaşın biri Song’u dinlerken şu yorumu yaptı: “Adam boşuna büyük futbolcu olmamış; bakın kendini ne güzel geliştirmiş; anadili gibi Fransızca konuşuyor!” Arkasından bir de yorum yaptı: “Eee adamlar işi biliyor; Avrupa’da top oynayacaksan dilini de öğreneceksin.” Dayanamayıp sordum: Song’un anadili nedir? Arkadaşım Song’un Kamerunlu olduğunu biliyordu. Fakat Kamerun’un dilinin ne olduğu bilmiyordu. Kamerun’un resmi dili Fransızcadır. Bizim arkadaş sanıyordu ki Afrikalı Song’un anadili “Kamerunca!” Bugün dünyada 29 ülkenin (ki bunun 21’i Afrika ülkesidir) anadili Fransızcadır... Dünyada 22 ülkenin resmi dili ise İspanyolcadır. Hangi ülkeler yoktur ki dileri İspanyolca olan; Meksika, Uruguay, Venezüella, Küba, Arjantin, Bolivya, Şili, Kolombiya, El Salvador vs... İngilizceyi merak ettiniz mi? ABD, Singapur, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya, Malezya, Namibya, Nijerya, Eritre vs. diye liste uzar gider. İşin özeti şu: Kim nereyi sömürge yaptı ise dilini oraya dayatmıştır. Bunun bir tek istisnası vardır: Biz! Yani; -bugün artık söylediğimiz zaman neredeyse faşistlikle itham edilir hale geldiğimiz- Türkler. Biz Çılgın Türkler... Kimse Osmanlı gibi yapmadı Kışkırtıcı Tanjeviç sorusunu unutmuş değilim. Tanjeviç’in neden Türkçe bilmediği sorusunu kasıtlı sordum. Tanjeviç’in memleketi Sırbistan 350 yıl Osmanlı egemenliğinde kaldı. Bilinir ki, bir kültürü benimsemenin/benimsetmenin süreci üç kuşaktır. Sırbistan’da 350 yılda kaç kuşak gelip geçti; bu kuşaklar Türkçe öğrenmedi; dilleri Sırpçayı konuştular. Bunun nedeni Osmanlı’nın idari/yönetim anlayışıydı. Osmanlı ele geçirdiği topraklarda kimsenin diline, dinine karışmadı. Bu nedenle, Bulgarlardan Romenlere, Arnavutlardan Sırplara kadar onca Balkan ülkesi dillerini bugüne taşıyabildi. Bugün Avrupa Birliği’nin resmi dilleri arasında bazı Balkan ülkelerinin isimleri varsa bu Osmanlı’nın hoşgörüsü sayesinde oldu. Osmanlı; İngilizlerin, Fransızların, İspanyolların, Portekizlilerin, Hollandalıların yaptığını aynen uygulasaydı inanın Sırbistanlı Tanjeviç çok iyi Türkçe konuşurdu! Ya da tersini yazalım: Sırbistan’ı İspanyollar 350 yıl boyundurukları altında tutsalardı; Sırpların dili İspanyolca, dini/mezhebi Katolik olurdu! Alex’in anadili Bu bilgilerden sonra Fenerbahçeli Alex’in neden Kürtçe bilmediği sorusuna geçebiliriz. Alex’in ülkesi Brezilya’nın resmi dili Portekizce. Sırbistan kaç sene Osmanlı egemenliğinde kaldıysa, üç aşağı beş yukarı Brezilya da o kadar yıl Portekiz sömürgesi olarak yaşadı. İkisi de 19’uncu yüzyılda özgürlüğe/bağımsızlığa kavuştu. Portekiz miras olarak Alex’e; dili Portekizceyi ve dini Katolik inancını bıraktı. Osmanlı ise Tanjeviç’e sadece büyük devrimci Fatih Sultan Mehmed’in fermanını bıraktı: “Ben, Fatih Sultan Han burada tüm dünyaya duyururum ki, bu fermanla tüm Bosna Fransiskanları benim korumam altındadır. Ve; kimse bu insanları veya kiliselerini incitmeyecek ve zarar vermeyecektir. Benim ülkemde barış içinde yaşayacaklardır.” Sırp Tanjeviç’in ataları bu fermanla dilini ve dinini özgürce yaşadı. Geliniz bu noktada tarihi tersine çevirip bir kurgu yapalım: Eğer Brezilya’yı; Portekizci denizci Pedro Alvares Cabral değil de, Osmanlı Kaptan-ı Deryası Piri Reis fethetseydi ne olurdu? Piri Reis hemen Fatih’in fermanını hayata geçirirdi. Yani Fenerbahçeli Alex anadilini konuşurdu. Peki Alex’in anadili neydi? Ne yazık ki Brezilyalı yerlilerin/halkların sömürge öncesi konuştuğu diller bugüne gelemedi; yok olup gitti. Osmanlı Brezilya’yı keşfetseydi, Alex’in dili bugün kaybolmayacaktı kuşkusuz. Ya da, eğer Alex’in ataları Afrika’dan köle olarak getirildiyse, anadili atalarının konuştuğu bir yerel dil olacaktı. Yani Alex’in dili, tıpkı Osmanlı himayesinde rahatça kullanılan dillerden biri olabilirdi: “Sırpça”, “Kürtçe”, “Ermenice”, “Rumca”, “Bulgarca”, “Lazca” gibi... Alex’in konuştuğu dil bir tek Türkçe olamazdı!.. Peki gelelim sonuca... Bir pazar günü bu zorlama benzetmeleri niye yazdık? Çünkü TV’lere çıkan herkes “Ağzı olan konuşuyor” misali neler söylüyor. Tarihsel gerçekler ortada iken; her fırsatta, tarihimizi, inançlarımızı, kültürümüzü, hoşgörümüzü küçümseyip; kendimizi değersiz bir varlık gibi hissetmemize yol açıyorlar. Bizi biz yapanları değersizleştirmek için yoğun bir mesai içindeler? Niye? Gelinen bu durumu, “toplumsal değerlere yabancılaşan aydın tavrı” diye kolay/yüzeysel bir değerlendirme yaparak savuşturmak biraz saflık olmaz mı? Uykudan önce isyan masalları ANADOLU ’da Türkler ve Kürtler bin yıldır koyun koyuna yaşıyor. Bin yıllık kardeşlik unutturulmak isteniyor sanki. Bazı Kürt aydınlar TV’lere çıkıp “İlk taşı biz atmadık” diyecek kadar tarihi sulandırıyor. 19’uncu yüzyıl başında başlayan Kürt ayaklanmaları, sanki despotluğa karşı bir isyanmış gibi anlatılıyor. Ne kadar ayıp. Kürt derebeyleri topraklarının ellerinden alınmasına karşı çıktılar; hepsi bu. Üstelik Osmanlı sadece Kürt derebeyliklerini değil Balkanlar’daki Türk derebeyliklerini de dağıttı. Doğu’da Bedirhani Bey’i tasfiye ettiyse Batı’da da Tepedelenli Ali Paşa’yı ortadan kaldırdı. Osmanlı, feodal derebeylere son vererek yeni bir devlet yapılanmasına gitti. Derebeylikleri yıkıp ortaçağa son verip Rönesans’ın yolunu açan Avrupa gibi “modern” olmak istediği için yaptı bu tasfiyeyi. Hepsi bu. Tanzimat Fermanı hangi ihtiyacın sonucu doğdu? Gerek Türk gerekse Kürt derebeyleri “yeni döneme” karşı durdular. İsyanın nedeni budur. Daha ortada milliyetçiliğin “m”si bile yokken TV’lere çıkıp nasıl ahkâm kesiyorlar anlamak zor. Bunlar neyin uzmanı? Osmanlı nezdinde Türk’ün Kürt’ten, Kürt’ün Türk’ten hiçbir farkı yoktur; bunu bilmeyen mi var hâlâ. Hissiyatla, hamasetle tarih yazılabilir mi? Kürtlerin resmi tarih tezi herkese hayırlı olsun DENİYOR ki “Kemalistler ‘Türkçe konuş’ diyerek Kürt halkına baskı uyguladı.” Ne zaman yaptı bunu? Kimi diyor ki, Şeyh Said ayaklanmasından sonra. Breh... Breh... Breh... İsyan 1925 yılında oldu. “Vatandaş Türkçe Konuş” kampanyası ise 1933 yılında. Demek Ankara, sekiz yıl ne yapacağını düşündü! Şaka bir yana, daha önce bu sayfada yazdım. 1933 yılında, İstanbul’daki yabancı Wagons-Lits Şirketi görevlisi Naci Bey’in Türkçe konuştuğu için işten atılmasını protesto eden Milli Türk Talebi Birliği mensubu öğrenciler “Vatandaş Türkçe Konuş” kampanyası başlattı. Ardından Bulgaristan’daki Türk mezarları tahrip edilince, bu kampanya ülke genelinde yaygınlaştı. Mitingler yapıldı. Hatta bazı göstericiler azınlık mezarlarını tahrip etmek isteyince güvenlik güçlerince zorla durduruldu. Bu olayın ne ilgisi vardı; Kürtçe konuşmayla! Ayrıca... “Vatandaş Türkçe Konuş” kampanyası iktidarın halka değil; sokağın iktidara dayattığı bir sonuçtur. TV’lerde dile getirilen bu tür gayriciddi iddiaların bir amacı var: Kürtlerin “resmi tarih tezini” oluşturmak. Biz yıllardır Türk resmi tarih tezine karşı yazıp çiziyoruz; bir de şimdi karşımıza Kürt resmi tarih tezi çıktı; iyi mi? Cemşid Bender (Mehdi Halıcı), Anadolu’daki tüm kültürel varlıkların hepsinin Kürt kökenli olduğunu iddia ederdi. Çok da kitap yazdı. Örneğin, Türk Sofrası diye bir mutfağın bulunmadığını, buradaki tüm yemeklerin Kürt yemekleri olduğunu söylerdi. “Yapma Cemşid Ağabey, Anadolu uygarlıklar beşiği, herkes sofraya kendinden bir tabak yemek koydu; siz nasıl hepsinin Kürt yemeği olduğunu söylersiniz” derdik. O iddiasından vazgeçmezdi. Özellikle yoğurt konusuna çok takıntılıydı. Kaşgarlı Mahmud’un “Divan-ı Lügat’üt Türk” ve Yusuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig” adlı eserlerinde bugünkü anlamında yoğurt kelimesinin kullanıldığını söyleyerek tezine karşı durduğumuzda bizi dinlemek istemezdi. Nur içinde yatsın; iyi adamdı; bu toprakların aydınıydı. Victor Hugo’un bir sözü vardır: İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır.

Yorumu oyla      7      5  
hakkı 19 Eylül 2009 Cumartesi 23:18

ne bilimki?

Yorumu oyla      7      5  
Hakan 19 Eylül 2009 Cumartesi 18:56

Kardesim ne guzel yazmissin. Erzurum lu mert samimi bir o kadar da saf goruluyor,bunlar gelir secim zamani vay dadas vay kurban.Ulan koskoca Erzurumspor i bitirdiz.Diyarbakirdakilere karsiliksiz para verin tutun Diyarbakirspor u 1.lige cikarin,niye maraz cikarirlar lan nasil devletsin devlet dik duracak kanunu cezasi belli olacak.Neyse konu baska yere getmesin zaten dertliyem bu kurtleri bastaci yaptilar. Erzurum a destek yok neymis Erzurum vatansever,kalbimde ayri yeri var falan.Birakin maval okumayi adam olun adam.Bu Belediye baskaniynen vali den coban olmaz coban .

Yorumu oyla      7      5  
serdar özdaş 19 Eylül 2009 Cumartesi 17:34

Allah rızası için bırakın reklam yapmayı kaç kuruşluk faydanız var erzuruma erzurum türkiyeye rezil olurken neredeydi erzurum sevdanız. Maça çıkamadı DADAŞLAR DİYARI ERZURUM erzurumu sözde seven herkese duyurulur..

Yorumu oyla      7      5  
süzgün dadaş 19 Eylül 2009 Cumartesi 11:40

he aslanım. Erzurumluyu pohpohlamaya devam. Önüne koyun lori, arkadan verin zori.. Yine hamaset yine sırt sıvazlama. Belki de biz Erzurumlulara bu yetiyor. Şehir boşaldı, bitti; ama herkesin gönlünde Erzurum'un özel bir yeri var!!!!!!????? Kargalar gülmeye devam:)))

Yorumu oyla      7      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Köy çocuklarını sevindirdi
Milletvekili Aydın, köy çocuklarını sevindirdi. Mecitli köyüne giden Milletvekili ...
“Bayram milli birliğin ifadesidir”
GHA/MHP İl Başkanı Kaya, bayramların milli şuur, milli birlik ve beraberliğin ...
İşçiye çifte bayram
Ramazan Bayramı ve Okulların açılmasına denk gelen Eylül ayında Palandöken ...
 
Milli birlik mesajı
Bölücü teröre karşı Türk Milletinin Erzurum Kongresinde verilen mesajı ...
DSP’den Emniyete övgü
DSP İl Başkanı Tuncer Suer, “Erzurum, daha önceki Ramazan aylarına nazaran ...
“Erzurum’un manevi gücü yüksek”
Bir özel tv kanalı tarafından canlı olarak yayınlanan 'Ramazan' programına ...
 
Kavaz gündemi değerlendirdi
İHA/AK Parti Milletvekili Kavaz, “Bu ülke Misak-ı Milli sınırları içerisinde ...
Aksak’tan 2011 uyarısı
İHA/2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları’nın çok büyük bir organizasyon ...
TP'den “İktidara tepki”
İHA/TP Erzurum İl Başkan Yardımcısı Ört, Erzurum’un, AKP iktidarı sayesinde ...
 
ERZURUM
YAZARLAR
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Erzurumspor Elese de Elense de Kutlu ve Ekibine Minnettarız
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Şantajın Oyunu
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Atatürk Üniversitesi’nde akıl teri patenti geçti
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Trafikte ölüm sessizdir, istatistik bağırır
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Kurşun sıkarsan, sevinç dağılır kardeşim
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Herkesin putu kendine şirin...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva