Erzurum Ovası betonlaşıyor
Erzurum son yıllarda Dadaşkent, Yenişehir, Yıldızkent’teki yapılaşma yüzünden Güney; Hilalkent, Çevre yolu yüzünden de güneyindeki verimli tarım arazilerini yitirdi. Tarım arazilerinde yapılaşmaya sessiz kalındığında, Erzurum-Dumlu arasındaki Erzurum Ovası’nın en kıymetli tarım alanları da önümüzdeki beş yıl içinde kaybedilecek.
Erzurum’da verimli tarım arazileri, çarpık yapılaşma yüzünden her geçen yıl daralıyor, son 50 süreçte Erzurum, önemli boyutta tarım arazisini bu şekilde kaybetti.
Erzurum’un en önemli doğal kaynağı olan verimli topraklar, yanlış kullanım sonucu her geçen yıl beton yığınına dönüşüyor.
Erzurum’un Kuzeyinde yer alan Erzurum Ovası, son on yıllık süreçte ciddi biçimde tarımsal özelliğini kaybetti. Geçmişte tarla ürünleri tarımının yoğunlukla yapıldığı Erzurum Ovası, betonlaşma sebebiyle özelliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Yeni Çevre yolunun da ovadaki ekolojik dengeyi bozduğu göz önüne alındığında, Erzurum Ovası’nın her geçen gün özelliğini kaybettiği görülüyor.
VERİMLİ TOPRAKLARI KAYBEDİYORUZ
Bir santimetre toprağın oluşumu için ortalama 400 yıllık süreye ihtiyaç bulunduğunu, tarım yapılabilmesi için toprak derinliğinin en az 60 santimetre olması gerektiğini belirten Erzurum Ziraat odası Başkanı Mücahit Harmancı, en uygun şartlardaki tarım toprağının da 20 bin yılda oluştuğunu ifade etti.
Harmancı, verilerin toprak rezervinin önemini ortaya koyduğunu belirterek, "Sanayileşme, hızla gelişen kentlerdeki konut ihtiyacının giderilmesi başta olmak üzere yeni karayollarının açılması ve farklı işletmelerin faaliyete geçmesi gibi nedenler, verimli tarım arazilerinin amaç dışı kullanımında önemli rol oynuyor" dedi.
"CEZAİ YAPTIRIMLAR UYGULANMALI"
Bu duruma son verebilmek için yasa ve yönetmeliklerin ciddi şekilde uygulanması gerektiğini ifade eden Harmancı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu Yasası'nda öngörülen ağır cezai yaptırımların uygulamada işler hale getirilmesini istediklerini belirtti.
Harmancı, sanayi yatırımlarının uygun alanlarda yapılması, kentlerin verimli araziler üzerine doğru genişletilmesine izin verilmemesi, turizm bölgesi ilan edilen alanlardaki çalışmaların kamuoyuna net açıklanması, yanlışlıklara izin verilmemesi için ZMO başta olmak üzere ilgili kurumlar ve sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alınması gerektiğini bildirdi.