Erzurum Gazetesi Arşiv

“ÜNİVERSİTE NİMETİNİN KADRİNİ İYİ BİLMELİYİZ” Bu haftaki söyleşi köşemizin konuğu Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz. Prof. Dr. Sayın Yaşar Sütbeyaz ile üniversitenin çalışmalarını ve üniversitenin kent ekonomisine katkılarını konuştuk. Prof. Dr. Sütbeyaz, ''Üniversitemiz bünyesinde 10. teknokent kuruldu. Teknokent projesi imalat işletmelerine AR-GE desteği de sağlayacak. Bunun yanında sizinde ifade ettiğiniz gibi önemli bir diğer çalışmamız Atabotanik bahçemizi. 2 bin metre yükseklikte kurulmuş nadir botanik bahçelerinden birisidir. 300 dönümlük alanda çalışma gerçekleştiriliyor. Botanik bahçemizi üniversitemizin kentimize önemli bir hediyesidir. Türkiye'nin en modern yerleşkesine sahip üniversitelerden biriyiz. Spor komplekslerimiz ve kütüphane, dokümantasyon merkezlerimizle öğrencilerimize en iyi ortamı sağlıyoruz. Sosyal ve kültürel aktivitelerle de önder durumdayız. Teknolojik tüm imkanları öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimizin hizmetine sunmuş durumdayız. Ayrıca modern hastanelerimizde bölge halkına en kaliteli hizmeti sunuyoruz.” diyor. Üniversiteye yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Sütbeyaz, “Üniversitemiz her zaman halkımızla iç içe oldu. En kolay girilen kampüslerden birisi Atatürk Üniversitesi’dir. Bunun aksini iddia etmek doğru bir yaklaşım değil. Kampusumuz zaman zaman yürüyüş yolu olarak kullanılıyor, kimse bunun engellemiyor. Üniversite kentin nefes alacağı bir yer. Güvenlik açısından kontrollü giriş sağladık. 50 bin kişinin güvenliği bizden soruluyor. Halkımız her şeyin en iyisine layık. Bu konunun çarpıtılmasına bir anlam veremiyoruz. Eleştiri yöneltilirken, yapıcı olunmasına dikkat edilmelidir. Bugüne kadar hep bizden beklenildi, bizim beklentilerimiz ise hiç sorulmadı. Zaman zaman haksız eleştirilere maruz kaldık, fakat bu yıkıcı eleştirileri görmezden gelerek üzerimize düşeni en iyi şekilde yaptık” dedi. Rektör Sütbeyaz ile yaptığımız Üniversite Ufuk Turunu içeren söyleşiyi okuyucularımıza aktarıyor, iyi haftalar diliyoruz. ERZURUM: “Sayın Hocam öncelikle ERZURUM gazetesi tarafından gündeme taşınan Atatürk üniversitesi bünyesinde kurulması kararı alınan Hukuk Fakültesinin Ankara Barosu tarafından engellenmeye çalışılması konusuna değinmek istiyorum. Konuyla ilgili süreci ve yaşanan son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? PROF.DR. SÜTBEYAZ: Atatürk Üniversitesi adına yakışır konumda, vizyonunu her geçen gün büyütmenin gururunu yaşamaktadır. Anayasal bir süreçte Atatürk Üniversitesi bünyesinde Hukuk Fakültesi’nin kurulmasına karar verilmiştir. Sorun Erzurum’a ön yargısı olanların dayatmasından kaynaklanmaktadır. Bu konuyu ciddiye almanın dahi bir anlamı yoktur. Anayasal süreç gereği nihai olarak kurulmasına karar verilen Hukuk Fakültesi Erzurum’da kurulacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Üniversite senatosu, YÖK, Bakanlar kurulu ve Cumhurbaşkanı onayı ile alınan bir kararın geri çevrilmesi hukuk literatürüne uygun bir durum değildir. Böyle bir engelleme girişimi olamaz. “ERZURUM’U DÜNYA GÜNDEMİNE TAŞIDIK” ERZURUM: Sayın Hocam kent gündeminde önemli bir yer tutan Winter Unıversıade 2011’in Erzurum da yapılması noktasında üniversiteniz önemli görevler üstleniyor. Kış oyunlarının Erzurum da yapılması ihtimalini nasıl değerlendiriyorsunuz? Konuyla ilgili olarak kentte alt yapı alanında yeterli çalışma yapılmıyor ve bu konu zaman zaman eleştiriliyor. Bu noktada tespit ve görüşleriniz nelerdir? PROF.DR. SÜTBEYAZ: “Üniversitelerarası Kış Olimpiyatları konusunda, kentin tanıtımı adına yaptığımız girişimler herkes tarafından biliniyor. Biz Üniversite olarak Erzurum’u önemli bir tanıtım atağı ile dünya gündemine taşıdık. Bundan sondaki hedef 2011 Kış Olimpiyatlarının kentimizde yapılmasını sağlamak. Winter Üniversiad 2011’in Erzurum’da yapılacağına gönülden inanıyoruz. FİSU heyeti Erzurum gezisini olumlu izlenim ve mesajlarla sonlandırdı. Erzurum bu süreçte adını duyurmanın ayrıcalığını yaşamıştır. Kış turizmi bakımından dünyanın marka kentleri içerisinde yer almıştır. Atatürk Üniversitesi’ni kış oyunlarına ev sahipliği yapması diğer başvurular içerisinde değerlendirme yapıldığında büyük bir ayrıcalık oluşturmuştur. Erzurum’un bu konudaki başvurusu dahi önemli bir ayrıcalıktır. Hiç bir kente nasip olmayacak bir ayrıcalığı yaşıyoruz.İzmir’e 8 ayda 110 milyon dolarlık yatarım yapılarak bu yöndeki alt yapı sorunu kısa bir sürede aşıldı. Erzurum’da da kentin kış oyunlarına hazırlıklı olması babında altyapı sorunların aşılması için siyasi irade kararlılık göstermelidir” BİLİMSEL YAYINDA 8. SIRADA ERZURUM: Sayın Hocam, Atatürk Üniversitesi, bilimsel anlamda sürekli ivme kaydediyor. Yıllar bazında değerlendirme yaptığınızda Atatürk Üniversitesi’nin bilimsel yayın çalışmalarındaki gelişim trendini nasıl değerlendiriyorsunuz? PROF.DR. SÜTBEYAZ: Atatürk Üniversitesi, 77 devlet ve vakıf üniversitesi arasında 2005 yılında uluslararası bilim endekslerine gönderdiği yayın sayısı bakımından ilk 8'de yer aldı. 2000 yılında 88 olan bilimsel makale sayısı 5 yıl içinde yüzde 600 artış kaydetti ve önemli bir başarı yakalandı. 5 yıldır bilimsel yayın bakımından üniversitelerarası sıralamalarında hep ilk 8.sırada olduk. Bu üniversitemiz için büyük başarıdır. Üniversitemizin tüm imkanlarını bilimsel çalışmalar için seferber ettik. Maddi imkanlarımızı bilimsel çalışmalara kanalize ettik. 5 yıl içinde bilimsel çalışmalarda büyük başarı yakalayarak bir mucizeyi gerçekleştirdik. Üniversitenin bu başarısı artarak devam edecektir.Atatürk Üniversitesi'nde yapılan bilimsel yayın sayısı 2000 yılında 88 idi, 2001 yılında 158'e, 2002 yılında 368'e, 2003 yılında 529'e çıkarken, 2004'de 478'e düşen bilimsel yayın sayımız 2005 yılında da 524'e yükseldi. Planlama ve programlarımızı 5 yıl içinde bilimsel çalışmalar bakımından ilk sıraya yükselmek için yaptık. ATABOTANİK BAHÇESİ ÜNİVERSİTE’NİN KENTE HEDİYESİDİR ERZURUM: Sayın hocam, bilimsel çalışmalarınız yanında başka ne gibi çalışmalara imza atıyorsunuz. Özellikle botanik bahçesi ve teknokent projesinden önemli oranda bahsediliyor. Bu fonksiyonel çalışmalarınızı okuyucularımızla paylaşır mısınız? PROF.DR. SÜTBEYAZ ''Üniversitemiz bünyesinde 10. teknokent kuruldu. Teknokent projesi KOBİ imalat sektörüne AR-GE desteği de sağlayacak. Bunun yanında sizinde ifade ettiğiniz gibi önemli bir diğer çalışmamız ‘Atabotanik bahçemiz’dir. 2 bin metre yükseklikte kurulmuş nadir botanik bahçelerinden birisidir. 300 dönümlük alanda çalışma gerçekleştiriliyor. Botanik bahçemizi üniversitemizin kentimize önemli bir hediyesidir. ÜNİVERSİTE BÖLGENİN SOSYO EKNOMİK NABZI’DIR Türkiye'nin en modern yerleşkesine sahip üniversitelerden biriyiz. Spor komplekslerimiz ve kütüphaneler ile öğrencilerimize en iyi ortamı sağlıyoruz. Sosyal ve kültürel aktivitelerle de önder konumdayız. Teknolojik tüm imkanları öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimizin hizmetine sunmuş durumdayız. Ayrıca modern hastanelerimizde bölge halkına en kaliteli hizmeti sunuyoruz. Bilimsel ve sosyal aktivitelerle, dayanışma içerisinde tüm mensuplarımızla, sevgi ve saygı sınırları içerisinde, fiziki imkanlarımızı ve kalitemizi her geçen gün yenilemenin gururunu yaşıyoruz. Üniversite bölge açısından yürütücü güç özelliğine sahip ve devletin önemli organlarından birisi. Çalışmalarımızı hep bu bilinçle yürüttük.Kent ekonomisinin kalkınması adına da var gücümüzle, imkanlarımız doğrultusunda emek sarf ediyoruz. Üniversitemiz 49 yılı geride bırakmanın haklı gururunu yaşıyor. GÖÇÜN NEDENLERİNİ İYİ BİLMELİ, ÇARELER ÜRETMELİYİZ ERZURUM: “Sayın Rektör, üniversiteler kentlerin ekonomileri açısından önemli bir yere sahip, sektörlerin kalkınmasında rol olan fonksiyonel kurumlar arasında. Akademik perspektiften baktığınızda kentte hangi sektörlerin öncelikli olduğunu düşünüyorsunuz? PROF.DR. SÜTBEYAZ: “Erzurum’un öncelikli olarak, hizmetler sektörü açısından kalkınması gerekiyor. Kent ekonomisindeki olumsuzluklar ve iklim şartları göç olgusunu da hızlandırıyor. Bin 500 bilim adamı kentten göç etti. Beyin göçünün yaşanmaması için, kentin kültürel ve ekonomik alanda kalkınması gerekiyor. Sağlık, eğitim, turizm, tarım ve hayvancılık ile eğitim, kent adına kalkınması gereken önemli ve öncelikli sektörler içersindedir. Erzurum’da sanayi sektörünün önemli bir girdi sağlayacak potansiyele geleceğine inanmıyorum. 8 ayı kış olan, bir kentte sanayi sektörünün öncelikli sektör olması beklenemez. Kentin iklim şartları, mahrumiyetin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. ÜNİVERSİTEMİZDE SAĞLIK ALANINDA MARKA HİZMET VERİLİYOR ERZURUM: İldeki ekonomik ve sosyal sektörlere katkılarınız neler oldu? PROF.DR. SÜTBEYAZ:” Sektörler itibariyle değerlendirme yaptığımızda, eğitim alanında merkez kampüsümüzde 29 bin öğrenci eğitim görüyor ve bu bizim asli görevimiz. Eğitimde kaliteyi her geçen yükseltmenin gayreti içerisindeyiz. Sağlık sektöründe de Atatürk Üniversitesi’nin sağlık kurumlarının fiziki şartları ve kalitesi ortada. Ülkenin güzide hastanelerinden birine sahibiz. Hastanelerimiz 24 saat hizmet sunuyor. Yine Diş Hekimliği Fakültemiz modern imkanlarla donatıldı; sayılı sağlık merkezlerinden birisi halinde hizmet vermektedir. HALKLA BİR BÜTÜNÜZ” ERZURUM: “Sayın Hocam, üniversite zaman zaman halka tam anlamıyla bütünleşmediği gerekçesiyle eleştiriliyor. Güvenlik önemlerinin artırılması halktan soyutlanmak anlamında algılanıyor. Bu noktada neler söyleyeceksiniz? PROF.DR. SÜTBEYAZ Üniversitemiz her zaman halkımızla iç içe oldu. En kolay girilen kampuslardan birisi Atatürk Üniversitesi. Bunun aksini iddia etmek doğru bir yaklaşım değil. Kampusumuz zaman zaman yürüyüş yolu olarak kullanılıyor, kimse bunun engellemiyor. Üniversite kentin nefes alacağı bir yer. Güvenlik açısından kontrollü giriş sağladık. 50 bin kişinin güvenliği bizden soruluyor. Halkımız her şeyin en iyisine layık. Bu konunun çarpıtılmasına bir anlam veremiyoruz. Eleştiri yöneltilirken, yapıcı olunmasına dikkat edilmelidir. Bu güne kadar hep bizden beklenildi, bizim beklentilerimiz ise hiç sorulmadı. Zaman zaman haksız eleştirilere maruz kaldık, fakat bu yıkıcı eleştirileri görmezden gelerek üzerimize düşeni en iyi şekilde yaptık. Beklentimiz, üniversitemizin fiziki imkanlar açısından kalkınması için üzerine görev düşen her kesimden destek alabilmek ve söz konusu olumsuzlukları aşabilmek. NİMETİN KADRİNİ BİLMİYORUZ Üniversite kolay kurulduğu için, hiç kimse elindeki potansiyelin kıymetini tam anlamıyla bilmiyor..Hiç kimseden kişisel bir beklentimiz olmadı; beklenti hep kurumsal bazda ve kent için oldu. Üniversite olarak kurumsallaşmamız gerekiyor. Kurumsallaşmayı tam olarak gerçekleştirdiğimiz de görevin başında kim olursa olsun, hizmetler aksamayacaktır. Bilimsel kulvarda koşarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Bunu yaparken de kişisel beklentiler içerisinde olmadık. Amaç cumhuriyetin temellerinin atıldığı Erzurum’un hak ettiği konuma gelmesi ” AB HİBELERİ KONUSUNDA EĞİTİM DESTEĞİ VERİYORUZ ERZURUM: “Sayın Sütbeyaz, Erzurum’da AB hibelerinin kullanılması yönünde başarı sağlanamadı. Üniversitenin bu konudaki çalışmaları da yeterince bilinmiyor, üniversite olarak siz bu konuda ne gibi çalışmalar ve girişimler yürütüyorsunuz?” PROF.DR. SÜTBEYAZ: “AB hibeleri konusunda 250’nin üzerinde akademisyenimizi eğiterek, bu alanda uzmanlaşmalarını sağladık. 2001 yılında kurulan UNDP bu alanda çalışmalar yürütüyor. Bize başvuru yapan sivil kitle örgütlerine elimizden gelen desteği vermeye hazırız.” UFKU GENİŞ YÖNETİCİLERE İHTİYAÇ VAR ERZURUM: “Sayın Hocam, son olarak söyleşimize eklemek istediğiniz mesajınız var mı?” PROF.DR. SÜTBEYAZ: “Atatürk Üniversitesi adına yakışır hizmetler sunmanın gayreti içerisindedir. Halkımız her şeyin en iyisine layık. Önümüzdeki dönemlerde vizyonumuzu büyüterek önemli çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz. Kentin kalkınması adına üzerimize düşen ne ise onu yapmaya çalışıyoruz. Kentin ufku geniş yöneticilere ihtiyacı var, konseyler kurulmalı, bu konuda alınan kararlar sadece kağıt üzerinde kalmamalı, takipçi olunmalıdır. Hizmetler sektörleri olan, eğitim, sağlık, ulaştırma turizm ile tarım, hayvancılık sektörlerine ağırlık verilmelidir. Söz konusu sektörlere destek vermek için bilimsel açıdan üzerimize düşeni yapmanın gayreti içerisindeyiz” ERZURUM: Verdiğiniz bilgilerden dolayı size teşekkür ediyoruz.