GÜZEL İNSANLIĞIN TEMEL SORUNLARINI ANLATTI
“Meme Kanseri” konulu seminerin açılışını yapan ERVAK Başkanı Erdal Güzel, sözlerine Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” dizeleriyle başladı. İnsanın, iki kapılı handan geçerken bir takım sorunlarla uğraştığını söyleyen Güzel, bunlardan birisinin hastalık, bir diğerinin ise açlık olduğunu belirtti.
KANSER SORUNU
Bir zamanlar veba, çiçek ve sıtma gibi hastalıklarla uğraşıldığını, gelişen teknoloji ve tıp sayesinde artık bu hastalıkların üstesinden gelindiğini söyleyen Güzel, günümüzde ise en önemli hastalıkların başında kanserin geldiğini kaydetti. Kanserin dünyada en çok ölüme sebep olan hastalıklar sıralamasında ikinci olduğuna dikkati çeken Erdal Güzel, özellikle de Meme Kanseri’nin, en çok görülen hastalıklardan birisi olduğunu bildirdi.
PROF. DR. GÖZÜM, HASTALIĞIN EVRELERİNİ ANLATTI
Seminere konuşmacı olarak katılan Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sebahat Gözüm ise, Meme Kanseri’nde erken teşhisin önemine dikkat çekti. Meme Kanseri’nin, bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan Gözüm, “Kadınlar arasında en sık rastlanan kanser tipidir.” dedi.
TANI VE EVRELENDİRME SÜRECİ
Meme Kanseri’nde risk faktörleri, tanı ve evrelendirme sürecini anlatan Gözüm, “Meme kanserinde tüm kadınlar risk altında olup, yaş, aile, bireysel öykü, ırk, ders kullanımı, radyasyon, genetik faktörler, mestrual öykü, gebelik öyküsü, obezite, egzersiz, emzirmeme, alkol, doğum kontrol hapları, hiç çocuk doğurmamış olmak risk faktörleri arasında yer almaktadır. Artan yaş ve kadın cinsiyet hariç, bu risk faktörleri meme kanserinin çok küçük bir bölümüyle ilişkilidir. Ailesinde kuvvetle meme kanseri öyküsü olan kadınlar genetik-ailesel yüksek risk değerlendirme rehberine göre değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle 20 yaştan itibaren tüm kadınlar ayda bir kere kendi kendini muayene etmeli, 20-39 yaş için her 3 yılda bir klinik meme muayenesi yaptırılmalı, 40 yaştan itibaren ise yılda bir mamografi çektirilmeli ve klinik meme muayenesi yaptırmak ihmal edilmemelidir.” diye konuştu.
SİGARA RİSK FAKTÖRÜ
Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gözüm, Meme Kanseri’ne yakalanma riskini artıran faktörlerin başında sigara ve alkol tüketiminin geldiğine işaret ederek, Türk toplumundaki kadınların bu bağlamda ciddi bir alışkanlıklarının söz konusu olmamasının büyük bir şans olduğunu dile getirdi. Sigara kullanan bayanlara, bu alışkanlıklarından vazgeçmeleri çağrısında bulunan Gözüm, bu davranışın, kanserle mücadele önemli bir aşama olduğunu ifade etti.
KONTROL UYARISI
Memedeki her kitlenin kanser anlamına gelmeyeceğine vurgu yapan Gözüm, buna rağmen bile olsa mutlaka kontrole gidilmesi gerektiğini kaydetti.
Seminerde, Prof. Dr. Müfide Akçay da, Akciğer Kanseri’nden sonra en sık rastlanan hastalığın Meme Kanseri olduğunu anlattı. Aynı durumun ölüm oranlarında da söz konusu olduğunu belirten Akçay, erken tanı ve tedavinin bu yüzden büyük önem taşıdığını söyledi.
PROF. DR. TEKİN, TEDAVİ YÖNTEMLERİNİ ANLATTI
Seminerde daha sonra söz alan Prof. Dr. Sami Başol Tekin ise, Meme Kanseri’ne yakalanan hastalara uygulanan tedavi şekillerini aktardı. Kanser hastalarına dıbbive ışın tedavisi uygulandığını kaydeden Tekin, hem radyoloji, hem de medikal tedavi bağlamında kafalarda bir takım önyargılar bulunduğunu vurguladı. Tekin, “Meme Kanseri, göründüğü gibi ürkütücü bir hastalık değildir, ama tedavi edilip tedbir alınmaması halinde öldürücüdür. Bu nedenle erken tanının önemine her fırsatta işaret ediyoruz. Hastalarımızda ise, kitlenin durumuna göre hangi tedavi şeklinin uygun olduğuna karar verip, tedaviye başlıyoruz” dedi.