Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü (DATAE), çiftçilerin en büyük ihtiyacı olan tohumluk buğday için 2010 yılını hedef olarak belirledi. Yapılan çalışmaların olumlu neticelenmesi halinde, 2010 yılı güzlük ekim döneminde çiftçilerin tohumluk ihtiyacı DATAE’den karşılanacak.
Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü (DATAE) Müdürü Ziraat Yüksek Mühendisi Şerafettin Çakal, bölge şartları gözetilerek geliştirilmiş olan yüksek verimli ve kaliteli tohumlukların, bölgedeki tarımsal için yeni bir ufuk oluşturacağını söyledi. Bölge çiftçisinin ihtiyacı olan kaliteli ve yüksek verimli tohumluk üretimi için Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Çiftliği’nin yanı sıra Daphan Sulama Birliği ve özel tohumculuk firmaları ile de ekmeklik buğday çeşitlerinin tohumlukları konusunda işbirliğine gidildiğini anlatan Çakal, “Yapılan çalışmaların olumlu neticelenmesi halinde 2010 yılı güzlük ekim döneminde çiftçilerimizin ihtiyacı olan tohumluk ihtiyacının önemli bir kısmı, bu bölge şartları gözetilerek geliştirilmiş olan yüksek verimli ve kaliteli çeşitlerimize ait tohumluklarla sağlanmış olacak.” dedi.
ÇAKAL, DATAE’NİN YENİ AÇILIMI HAKKINDA BİLGİ VERDİ
DATAE Müdürü Şerafettin Çakal, enstitüye verilen AR-GE görevlerinin önemli bir kısmını, hastalık ve zararlılarla bölgenin çetin iklim şartlarına dayanıklı, yüksek verimli yeni çeşitlerin geliştirilmesi yönündeki çalışmaların oluşturduğunu belirterek, “Çeşitli konulardaki AR-GE, eğitim ve uygulama çalışmalarının yanı sıra, Enstitümüz, tohumculuk kuruluşu olmadığı halde geliştirdiği yeni çeşitlere ait tohumlukların üretimi konusunda da çalışmalar yapmaktadır.
TMO NEZDİNDE GİRİŞİM
Ekmeklik buğdayda yeni çeşit geliştirme çalışmalarını yönlendirmek üzere ilimizdeki un ve yem sanayicileri ile un sanayinde buğdayda arzu edilen özelliklerin neler olduğu tartışılırken, diğer taraftan da halihazırda geliştirilmiş olan çeşitlerimizin yaygınlaştırılabilmesi için TMO nezdinde girişimlerimiz devam etmektedir.” diye konuştu.
BUĞDAY ANALİZİ
TMO ve değişik kurumlara ait laboratuarlarda buğday çeşitlerine ait numunelerin paralelli olarak analiz ettirildiğini aktaran Çakal, yaklaşık 4 yıldır sürdürülen analiz neticelerinin ise, çok sevindirici olduğunu dile getirdi. Çakal, “Sanayicilerimizi ilgilendiren protein, yaş gluten, sedimentasyon, enerji gibi değerler açısından çeşitlerimiz diğer kurum ya da kuruluşlar tarafından geliştirilen buğday çeşitlerine göre nispi üstünlüğe sahiptir.” ifadelerini kullandı.
YERLİ TOHUMLUKLARDA BAŞARI SAĞLANDI
Ekmeklik buğday çeşitlerinden sulanabilen koşullar için geliştirilen Yıldırım, Daphan ve Karasu-90’la kıraç şartlar için geliştirilen Doğu-88, Palandöken-97, Nenehatun, Alpaslan ve Lancer çeşitlerinin, sınıfındaki diğer çeşitlere göre hem üstün, hem de soğuğa karşı dayanıklı olduğunu vurgulayan Şerafettin Çakal, “Enstitümüz tarafından geliştirilen çeşitler, yürütülen ıslah çalışmaları bu bölgede değişik noktalarda gerçekleştirildiği için bölgenin çetin iklim, toprak, hastalık ve zararlı koşullarına daha dayanıklıdır. Çetin kış şartları nedeniyle bölgemiz tabii olarak sadece en dayanıklı çeşitlerin varlıklarını devam ettirebilmesine imkan sağlamaktadır. Bu nedenle, başka bölgelerde başka kurumlar tarafından geliştirilen çeşitler, bölgemizde Enstitümüz tarafından geliştirilen çeşitler kadar kışa ve soğuğa dayanıklı değildir. Bölgemizde her yıl garantili olarak yüksek verim elde etmek, bu bölge şartlarına göre geliştirilen çeşitlere ait sertifikalı tohumlukların kullanılması ile mümkündür.” şeklinde konuştu.
ÇAKAL’DAN ÜRETİCİLERE “SERTİFİKALI TOHUMLUK” UYARISI…
Üreticilerin yüksek verim alabilmeleri ve ürünlerini değer fiyattan satabilmeleri için sertifikalı tohumluk kullanmaları gerektiğini vurgulayan Çakal, “Aynı tohumluğun sadece çok temiz olması koşulu ile ve en fazla üç yıl kullanılması, bu süre sonunda mutlaka tohumlukların değiştirilmesi ve sertifikalı tohumluk temin edilmesi şarttır. Yüksek verim ve bereketli bir üretim için sertifikalı tohumluk kullanımının yanı sıra gübreleme, sulanabilen çeşitlerde sulama, toprak hazırlığı, toprağa atılacak tohum miktarı, ekim şekli gibi konularda da öneriler mutlaka dikkate alınmalıdır.”