DOĞU ANADOLU'NUN TURİZM İNCİLERİ
Farklı uygarlıkların buluştuğu Anı Ören Yeri, doğayla baş başa kalmak isteyenler için eşsiz bir fırsat sunan Tunceli'deki ''Munzur Vadisi'' ve gizli kalmış cennetlerden Bingöl'deki ''Yüzen Adalar'', ziyaretçileri Doğu Anadolu'ya çağırıyor.
Kars'ta, farklı uygarlıkları simgeleyen eserlerin bulunduğu Anı Ören Yeri, bölgedeki en cazip turizm merkezlerinden biri.
Anı Ören Yeri, Kars'a 42 kilometre uzaklıkta, Ocaklı Köyü sınırları içindeki Türkiye-Ermenistan sınırını oluşturan Arpaçay Nehri'nin batı yakasında bulunuyor.
Bir Ortaçağ kenti olan Anı Ören Yeri'nde, farklı uygarlıklara ait cami, kilise, kervansaray ve manastır bulunuyor.
Ziyaretçilerini tarihin derinliklerine götüren Anı Ören Yeri'nde bulunan M.S. 1001 yılında kilise olarak inşa edilmiş ''Büyük Katedral Fethiye Camii'', 1064 yılında Sultan Alpaslan'ın Anı'yı fethinden sonra camiye çevrilmiş.
Duvarlarında, Hz. İsa'nın hayatının anlatıldığı Tigran Honen Kilisesi, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Güneş saatiyle dikkati çeken Abukhamrent Kilisesi ile Aziz Prkich Kilisesi de Anı Ören Yeri'nin güzellikleri arasında bulunuyor. Selçuklu mimarisinin izlerini taşıyan Anı Ören Yeri'nde ayrıca saray, kervansaray ve hamam bulunuyor.
MUNZUR VADİSİ
Tunceli'deki Munzur Vadisi, doğayla baş başa kalmak ve güzelliklerin tadına varmak isteyenler için eşsiz bir yer.
Munzur Vadisi Milli Parkı, Tunceli'nin girişinden başlayan 85 kilometre uzunluğundaki Munzur Vadisi'nin, 7. kilometresinden itibaren ve Ovacık İlçe girişine kadar uzanan bir alanı kaplıyor. Barındırdığı çeşitli bitki türleri ve yabani hayvanların yanı sıra 40 değişik gözeden akan soğuk suyuyla da ziyaretçileri büyüleyen Munzur Vadisi, Munzur Çayı'ndaki kırmızı benekli alabalıklarıyla da ilgi çekiyor.
MUNZUR BABA EFSANESİ
Munzur Vadisi'nin ziyaretçileri tarafından çok iyi bilinen ''Munzur Baba'' efsanesi de şöyle: ''Munzur adında bir çoban, bölgedeki bir ağanın yanında çalışır. Munzur'un ağası hacca gider. Munzur, bir gün ağasının eşinin yanına gelir ve (Ağamın canı helva çekti) der. Kadın, Munzur'un helva istediğini, ancak hacdaki ağasını bahane ettiğini düşünür ve helvayı yapar. Munzur, helvayı aldıktan sonra, bir anda hacda bulunan ve canı gerçekten helva isteyen ağasının yanında olur. Ağa, hacdan geldikten sonra kendini ziyaret ederek elini öpenlere (asıl eli öpülecek Munzur'dur) der. Halkın ilgisinden utanan Munzur da elinde süt çanağıyla kaçmaya başlar. Bu sırada çanaktan dökülen her süt damlasının bulunduğu yerden su gözeleri doğar.''
YÜZEN ADALAR
Bingöl'ün Solhan İlçesi'ne bağlı Hanzarşah Köyü Aksakal Gölü'nde bulunan yüzen adalar, bölgenin doğa harikalarından biri...
Kente 4.5 kilometre mesafedeki Aksakal Gölü'nde, bağımsız olan ve hareket eden üç ada, üstüne binildiği zaman sal gibi her yöne ağır ağır hareket ederek ziyaretçileri şaşırtıyor. Her geçen yıl sayıları artan turistler, adaların üzerinde dolaşarak, gölde gezinmenin keyfini çıkarıyor.
KALA TEPESİ
3 bin 250 metre yüksekliğindeki Bingöl Dağlarındaki Kala Tepesi, her yıl 15 Temmuz-15 Ağustos arasında, güneşin doğuşunu izlemek için gelenlerle doluyor. Ziyaretlerini geleneksel hale getiren çoğu kişi, tepeden, güneşin doğuşunu saniye saniye izleyebiliyor.
Güneşin doğuşunu Kala Tepesi'nde izlemek isteyenler, Karlıova İlçesi'nden Bingöl Dağı eteklerine kadar araçla geldikten sonra yarım saat süren tırmanışın ardından buraya ulaşabiliyor.