ERZURUM/CİHAN
'Islak imzalı belge' davası sanığı Albay Dursun Çiçek, yargılandığı davanın Erzurum'da yürütülen Ergenekon davasıyla birleştirilmesini, birleştirilen davanın da Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde görülmesini talep etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 'Islak imzalı belge' davasının bugünkü duruşmasında sanık Albay Dursun Çiçek, taleplerine devam etti. Dursun Çiçek'in, Erzurum'dan gönderilen ve Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in sanıkları arasında yer aldığı dava dosyası ile bu dava dosyasının Ankara'da Yargıtay 11. Ceza Dairesinde görülmesi yönündeki talebi dikkat çekti.
//ERZURUM DAVA DOSYASI
Cihaner hakkındaki Erzurum dava dosyasının birleştirme kararı ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği zaman sanıklar ve avukatları, her iki davanın da ayrı ayrı görülmesi gerektiğini belirterek birleştirme kararına itiraz etmişlerdi. Mahkeme heyeti de oy çokluğu ile her iki dava dosyasının da birleştirilerek yargılamanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılmasına karar vermişti. Ancak Mahkeme Başkanı Köksal Şengün de sanıklar ve avukatlar gibi davalara ilişkin birleştirme kararına itiraz etmişti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi de aynı tarihte kendilerinin yürüttüğü Cihaner'e 'ait görevi suistimal davası' ile birlikte görüleceği gerekçesiyle Cihaner'in Erzurum dosyasını istemişti. Bunun üzerine Erzurum ve Ankara Ağır Ceza Mahkemeleri ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi yolunda son noktayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu koymuş ve Cihaner hakkındaki 'görevi suistimal davası' ile Cihaner'in Erzurum'dan gelen ve 'örgüt üyesi olmak'la suçlandığı dava dosyalarının birleştirilmesine karar vermişti.
Öte yandan Dursun Çiçek, konuşmasında ilginç bir öneride bulundu. Hakim ve savcı adaylarının mesleğe başlamadan 15 gün veya 1 ay süreyle cezaevinde kalması gerektiğini söyleyen Çiçek, "Tutukluluk ne demek anlasınlar. Peynir ekmek gibi tutuklama kararı vermesinler." ifadesini kullandı.