Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İstanbul'da 12 yaşında bir çocuğun parmağının kopmasıyla ilgili sürecin bakanlığın ilgili bütün birimleri tarafından hassasiyetle takip edildiği, bu paralelde konuyla ilgili açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü belirtildi.
DOĞRU VE ZAMANINDA MÜDAHALENİN ÖNEMİ
Doğru ve zamanında yapılan tıbbi müdahalenin hayat kurtardığını, en küçük gecikmenin telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlar doğurabildiğinin ifade edildiği açıklamada, "Acil tıbbi müdahale gerektiren durumlarda, hastanın uygun tedavisinin yapılabileceği sağlık kuruluşuna en hızlı şekilde ulaştırılması ve gereken müdahalenin zamanında yapılması hayati önem taşımaktadır. Bu sebeple, acil tıbbi müdahaleyi gerektiren durumlarda hastanın uygun bir sağlık kuruluşuna gecikmeksizin ulaştırılması ve hastanın getirildiği sağlık kuruluşunca da, gereken acil müdahalelerin öncelikle ve ön şartsız yapılması insani bir görev olduğu gibi hukukun da gereğidir. Bu konu Hükümetimizin ve Sayın Başbakanımızın özel önem verdiği bir konudur. Nitekim konunun önemine binaen Başbakanlık makamı 26.06.2008 tarih ve 26918 sayı ile Resmi Gazete'de 'Acil Sağlık Hizmetlerinin Sunumu' konulu bir genelde yayımlamıştır. Bütün sağlık kurumları söz konusu Başbakanlık Genelgesi'ne uymak ve uygulamalarını buna göre yönlendirmek durumundadır" denildi.
AKDAĞ GENELGE YAYIMLADI
Söz konusu genelgede yer alan bazı hususların da hatırlatıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Üniversitelere ait araştırma hastaneleri dahil olmak üzere kamu ve özel tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının, acil vakaların kabulü, gerektiğinde başka bir sağlık kurumuna nakli ve tedavi masraflarının karşılanması hususlarında aşağıdaki kurallara titizlikle uymaları gerekmektedir: Acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü bulunan sağlık kuruluşları, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edecek ve gerekli tıbbi müdahaleyi kayıtsız-şartsız ve gecikmeksizin yapacaktır. Hiçbir sağlık kuruluşu acil olarak gelen hastalara yeterli personeli veya donanımı olmadığı, ilgili birimi veya boş yatağı bulunmadığı, hastanın sağlık güvencesi olmadığı ve benzeri sebepler ile gerekli acil tıbbi müdahaleyi yapmaktan kaçınmayacaktır. Acil hastanın sevk edileceği sağlık kuruluşunun belirlenmesi ve nakil işlemleri (112 Acil) komuta kontrol merkezinin yönetiminde ve koordinasyonunda yapılacaktır. Acil olarak sağlık kuruluşuna müracaat eden hastaların acil tıbbi müdahale ve tedavileriyapılırken hiçbir surette tedavi masraflarının nasıl karşılanacağı sorgulanmayacaktır. Hizmet bedelinin tahsili ile ilgili işlemler acil müdahale sağlandıktan sonra yapılacaktır. Hasta yakınları veya hastanın tedavisini üstlenen sağlık kuruluşu, hastanın acil sevkini kendi imkanlarıyla yapmak istemeleri halinde, sevk edilecek sağlık kuruluşu ile irtibat kurmak ve hastanın mağduriyetine meydan vermemek, durumu komuta kontrol merkezine bildirmek kaydıyla nakli gerçekleştirebileceklerdir. Bu genelge hükümlerine uymayanlar hakkında gerekli adli ve idari işlemler yetkililer tarafından ivedilikle yapılacaktır. Konu bu genelge hükümleri çerçevesinde acilen incelenmeye ve Sayın Bakanımızın talimatları ile Teftiş Kurulumuzca soruşturulmaya başlanılmıştır. Soruşturma sonuçları medyamız aracılığı ile kamuoyumuzla paylaşılacaktır."
Her vatandaşın sağlığının Bakanlık için çok önemli olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, "Sağlık hizmet sunumunda özellikle de acil sağlık hizmetlerinin vatandaşlarımıza arzında yaşanan aksaklıkları, ihmal ve kusurları kabul etmemiz mümkün değildir. Bu ve benzeri acil durumlarda vatandaşlarımız Başbakanlık Genelgesi'ne aykırı tutum ve davranışları gerek 112 Acil Servis numarasını gerekse Bakanlığımızın 184 numaralı Alo Sabim hattını doğrudan arayarak sorunlarının çözülmesini isteyebilirler" ifadeleri
kullanıldı.