AİLE İÇİ ŞİDDET ÇOCUKLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Aile içi şiddette ‘kayınvalide’ faktörü
Psikiyatri polikliniğine başvuran kadın hastalar arasında yapılan araştırmada, kayınvalideyle aynı evde yaşayan kadınların daha çok şiddete maruz kaldığı belirlendi.
Tıp Fakültesi Psikiyatri Polikliniğine ilk kez başvuran 100 evli kadın hasta üzerinde Dr. Işıl Vahip, Dr. Özge Doğanavşargil tarafından yapılan ''Aile İçi Fiziksel Şiddet ve Kadın Hastalarımız'' konulu araştırma, Türk Psikiyatri Dergisi'nin son sayısında yer aldı.
Kadın hastalar üzerinde yaşam boyu fiziksel eş şiddeti, çocuklukta fiziksel şiddet, kendi çocuğuna fiziksel şiddet uygulama prevalansını ve bunlar arasındaki ilişkiyi araştırmak, aile içi fiziksel şiddetin özelliklerini, aile içi fiziksel şiddete katkıda bulunan sosyodemografik ve kültürel özellikleri belirlemek amacıyla yapılan araştırmanın bulguları, aile içi şiddet gerçeğini ortaya koydu.
AİLE İÇİ ŞİDDET KUŞAKTAN KUŞAĞA GEÇİYOR
Araştırmada, aile içi şiddetin kuşaktan kuşağa geçmekte olduğu, şiddetin, yalnızca şiddet gören kişiyi değil tanık olan kişilerin de psikolojik durumlarını, özellikle çocukların psikososyal gelişimini etkilediği belirlendi.
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 42'sinin, hem çocukluğunda hem evliliğinde fiziksel şiddete maruz kaldığı saptandı. Kadınların evlilikte şiddet görme oranının ise yüzde 62 olduğu tespit edildi.
Çocukluğunda ve evliliğinde fiziksel şiddete hiç maruz kalmayanların oranı ise yüzde 17'de kaldı.
ŞİDDETE ÇOCUKLAR TANIK OLUYOR
Eşinden şiddet gören gruptaki kadınların yüzde 50'si çocuğunun buna tanık olduğunu ifade ederken, şiddete tanık olan çocukların yüzde 50'sinin şiddeti durdurmak üzere fiilen müdahale ettiği, yüzde 50'sinin ise ağlama, üzgün veya endişeli görünme şeklinde tepkiler verdiği ortaya çıktı.
Araştırmada alkol tüketen kocaların, kadınlara daha fazla şiddet uygulaması ise anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Ayrıca genç kadınların yaşlılara oranla daha fazla şiddete maruz kaldığı saptandı.
KAYINVALİDE FAKTÖRÜ
Kayınvalideyle aynı evde yaşayan kadınların, çekirdek aile grubuyla karşılaştırıldığında, kocaları tarafından daha fazla fiziksel şiddete maruz kaldıkları belirlendi.
Kayınvalideyle aynı evde yaşayan kadınlar arasında eşinden şiddet görenlerin sayısının şiddet görmeyenlerin sayısından 3.5 kat fazla olduğu tespit edilirken, çekirdek aile grubunu oluşturan 73 kadından 41'inin eşinden şiddet gördüğü, 32'sinin ise görmediği ortaya çıktı.
Çocuklukta aile içi şiddete maruz kalan ve kocasından dayak yiyen kadınların, çocuklarına daha fazla oranda şiddet uyguladığı da tespit edildi.
Araştırmada, gerek evlilikte, gerekse çocuklukta kadın hastaların maruz kaldıkları şiddetin ağırlığı ve sıklığının ise düşündürücü olduğu vurgulandı.
Ağır derecede şiddetin, evlilikteki fiziksel şiddetin yarısını oluşturduğu belirlenen araştırmada, eşinden fiziksel şiddet görenlerin 7'de birinin en az haftada bir, 4'te birinin ise en az ayda bir şiddet gördüğü ortaya çıktı.
Şiddette maruz kalan kadınların 4'te birinin son bir ay içinde, yüzde 50'sinin ise son bir yıl içinde şiddet gördüğü de belirlendi.
ŞİDDETİN KARANLIKTA KALAN BOYUTU
Eğitimli-eğitimsiz, çalışan-çalışmayan, zengin-fakir kadın hastaların birbirine yakın yüksek oranlarda eş şiddeti bildirmiş olmalarının, eşler arasındaki şiddetin karanlıkta kalan bir boyutunu hatırlatması açısından önemli olduğuna dikkat çekilen araştırmada, polikliniğe başvuran kadın hastaların, toplumda yaygın bir sorun olan aile içi fiziksel şiddetten paylarını fazlasıyla aldığına, aile içi şiddetin münferit olgulardan oluşmadığına, tersine münferit gibi gelen olgularla kuşaktan kuşağa aktarılan sistemin parçaları olduğuna işaret edildi.