ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Jandarmadan silah ve mühimmat operasyonu
Jandarmadan silah ve mühimmat operasyonu
Kavukçu’dan Brüksel'de ‘göç’ performansı
Kavukçu’dan Brüksel'de ‘göç’ performansı
2. OSB’de yoğun gündem
2. OSB’de yoğun gündem
Tarihin nabzı Erzurum’da atacak
Tarihin nabzı Erzurum’da atacak
Kazandığı ödülü Filistin’e bağışladı
Kazandığı ödülü Filistin’e bağışladı

Ahmet Göksan

Usul Usul
13 Eylül 2008 Cumartesi

Kıbrıs sorununu çözebilmek adına yoldaşların yollara düştükleri biliniyor. Kapalı kapılar arkasında konuşulanları doğal olarak bilme olanağımızın olmadığı bir gerçektir.

Buna karşın işlerine gelen kısımları iş yapıyorlar görüntüsünü verebilmek için duyurmaya çalışıyorlar.

Bu nedenden olacak görüşme sonrasında basının önüne çıkarken görücüye çıkmış gibi idiler. Ağızlarından adeta bal damlıyordu. Bunun için ılımlı mesajlar vermeyi yeğlediler.

Kısa süre sonrasında ise bunları yapabilmek için ağızlarına fermuar koydukları ortalık yere çıkıverdi. Bay Dimitris Hristofyas, “en iyi savunma hücumdur” diyordu. Dört koldan saldırıya geçti.

Bay Hristofyas’tan öncekiler de benzer taktikleri uyguladıkları biliniyor. Bu taktikle de uzlaşmayı isteyen taraf olarak dünyayı kandırmayı başardılar.

Görüşme sonrasında Sn. Talat’ın yaptığı açıklamaların karşı tarafta bir travmaya neden olduğuna inanıyoruz. Söylemle eylem arasında okyanusların olduğunun biliniyor olmasına karşın Bay Hristofyas’ın saldırıya geçmesini çok iyi anlıyoruz.

Uzun süredir izlemekte olduğumuz Rum ve Yunanlı siyasetçilerin Kıbrıs konusunda tatminsizlik yaşadıklarını yinelemek durumundayız. İsveç Dış Politika Enstitüsünde konuşan Bay Hristofyas, “Kıbrıslılar ortak vasiliği kabul etmezler. Anavatanlardan bağları koparmanın zamanıdır” diye konuşuyordu.

Vasiliği kabul edip etmemenin onların kendi sorunları olduğuna inanıyoruz. Anavatanlarının vasiliğinden çıkmak isteyenlerin İngiltere’nin vasiliğine de bir diyecekleri olduğunu düşünüyoruz. Aksi halde olan Türkiye’nin vesayetinin sona erdirilmesi olarak ortalık yerde kalır.

Böyle bir adımın atılması veya uygulanması durumunda adadaki Türk varlığının geleceğinin sorun olacağının da bilinmesi gerekiyor. Dillerine pelesenk ettikleri Türkiye’ye baskı yapılmasının altında yatan nedenlerin de bu gerçek olduğunun kabul edilmesi gerekiyor.

Bayan Dora Bakoyanni’nin “adadaki Türk işgalinin kaldırılmasını” istemesinin altında yatan dürtünün de bu olduğunun görülmesi gerekiyor.

03 Eylül günü düzenlediğimiz basın toplantısında bu konuya değinmiş bulunuyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin adadan çekilmesini kabul etmek, Rum ve Yunan askerlerine Türkleri soykırımdan geçirme çağrısının ötesinde bir anlamı içermektedir.

Diğer yandan Brüksel’de bir dizi görüşmelerde bulunan Talat’ın, “Rum tarafının çözüme daha fazla ihtiyacı yok. Rum kesiminde iyimserlik yok. Türk toplumunda ise yaşanılan deneyimlerden sonra heyecan yok” söylemi, gerçeklerle yüzleşmekte olduğunun da bir göstergesidir.

Bizler, Rumların çözümden yana olmadıklarını yazdığımız veya söylediğimiz zaman, “geçmişe takılıp kalmayın” diyenlerin de bu gerçeklerle yüzleşeceklerini de ummak istiyoruz… 

Yoldaşların görüşmelerini yönlendirdiği anlaşılan BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Bay Aleksandır Dovner’in bağlantıları biraz ilginçtir.

Avustralya’nın eski Dışişleri Bakanı olan Bay Downer’in bir lobi şirketinin olduğunu ve ortağının da bir Rum olduğunun bilinmesi gerekiyor.

Bay Dovner’in diğer özelliklerini saymaya gerek görmüyoruz. Bu baydan cesaret aldığı anlaşılan Dimitris Hristofyas; “Biz istediğimizi alıyoruz, Cumhuriyetimizi koruyoruz” diye konuşabiliyor. “Konuşana değil,  konuşturana bak”  diye boşuna söylenmediği bir kez daha kanıtlanmaktadır.

03 Eylül görüşmesi öncesinde bir siyasetçinin, Biz böyle iyiyiz diyenlere şaşarım! Ama bunun dışında da bir şey yok!” düşüncesini anlamak olanaklı olmasa gerek.

Karşı taraf istediğini aldığına göre bizler Kıbrıs Türkler olarak ne aldığımızın da sorgulanmasının gerektiğine inanıyoruz.       

Yoksa görüşme adı altında usul usul karşı tarafa teslimi mi oluyoruz ne…

SEVGİ ile kalınız…

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
İnancın Başarısı
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva