ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Oltu'da ADEM Projesi sergisi
Oltu'da ADEM Projesi sergisi
Karayazı’da ‘Ters Lale Festivali’ günceli
Karayazı’da ‘Ters Lale Festivali’ günceli
MHP’den TFF’ye sert tepki
MHP’den TFF’ye sert tepki
Kotanlı’dan 1 Mayıs açıklaması
Kotanlı’dan 1 Mayıs açıklaması
Erzurum’dan 2 futbolcu milli takım kadrosunda
Erzurum’dan 2 futbolcu milli takım kadrosunda

Ahmet Göksan

Tuz Kokuyor..!
7 Mart 2009 Cumartesi

Kıbrıs’ta bir süredir çözüme ilişkin olarak başlatılan görüşmeler adeta bir maraton koşusuna dönüşmüş durumdadır.

Maraton koşusunun uzun soluklu bir yarış olmasına karşın, izlenecek yol katılımcılar başta olmak üzere izleyiciler tarafından da biliniyor. Yol boyunca katılımcıları yakından görebilmek fırsatı da vardır.

En kısa sürede çözüm diyerek görüşme masasına koşarak oturanlar, 2008 yılının sonuna kadar sonuç alınacağını söylüyorlardı. Bunun böyle olmayacağı masa başına oturulunca kısa sürede görüldü.

Anlaşıldığını ne yazık ki söyleyemiyoruz.

Taraflardan birisi kısa sürede çözüme ulaşılacağının inancı ile zekasına da güvenerek masa başına oturuyordu. Diğer tarafın ise acele etmek gibi bir niyetinin olmadığı kısa sürede anlaşıldı.

Masa başına oturanlardan birisinin zekasına güvenerek dersini çalışmadığı ve konuya tam hakim olmadığı da kısa sürede görüldü. Karşı taraf ise verilen ödevini yapmayan tembel öğrenci gibi idi. Böyle bir tavrı sergileyeceği kısa zamanda ortalık yere çıkıyordu.

Bu güne değin uyguladıkları oyalama yöntemini görüşme adına masa başında uyguluyorlardı. Uyguladıkları bu yöntemle başarılı oldukları da biliniyor. Acele etmek veya sorunu çözmek gibi beklentileri de yoktu.

Eski arkadaş oldukları ve sorunu çözebilecekleri söylemleri de havada kalıyordu. İyi niyetten yoksun olunduğu zaman çözümün de olamayacağının görülmesi gerektiğini belirtmek durumundayız.

Bu arada ilke olarak karşılıklı düşmanlıkların ortadan kaldırılması çalışmaları başlatıldı. Türk tarafı,  her zamanki gibi iyi niyetini gösterebilmek adına, ders kitaplarını yeniden düzenledi. Sonrasında ise tek sözcükle anlatılması gereken kitaplar yazıldı.

“Maskaralıklarla” dolu olan kitaplarla çocuklara kaplumbağanın midesi ile devenin işkembesi okutulmaya başlandı. Kısa süre önce yaşanmış olan ve toplum belleğinde yer etmiş olan olaylar yok sayıldı. Bu yapılanların barış adına yapıldığını söylemek aymazlık mı oluyor ne…

Karşı taraf ise bu güne değin sergilediği tutumundan geri adım atmak gibi bir çaba içinde olmadı. Veya olmak dahi istemedi. Pozisyonunu koruyup yoluna devam ediyor. “Kimliğimiz Yunandır diyorlar ve EOKA’nın mücadelesine, vatanlarının özgürlüğü için yaşamlarını veren mücadelecilerin saflık ve güdülerine hayran olduklarını” sürekli olarak yineliyorlar.

Rum Eğitim Bakanı, okullarda okutulan kitapların içeriğini değiştirmek gibi bir niyetinin olmadığını sürekli olarak yineliyor. Bay Andreas Dimitru, “EOKA’nın başlıca hedefi olan Yunanistan ile birleşme hedefine varamadığını ve amacına ulaşmayan ulusal olaylara eleştirel bakılması gerektiğini” belirtiyordu. Bir siyasetçinin söylemi ile ‘yola devam’ demeye getiriyor. “Düşmanlığa devam”…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde seçimlere gidilirken görüşmelere en azından bir süreliğine ara verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Seçimler sonrasında oluşacak iktidara rahat hareket edebilme şansının verilmesi gerekiyordu. Alınacak kararların niteliği ve içeriği ne olursa olsun tartışma yaratacaktır. ‘Devlette devamlılık esastır’ ilkesi doğrultusunda da herkesi bağlayacaktır.

Aman dikkat…

Yetki ve güç paylaşımı konusunda uzlaştıklarından olacak toprak ve mülkiyet konusuna geçtikleri açıklandı. Tek egemenlik ve tek kimlikte anlaşıldığına göre, adanın güneyinde bulunan iki adet İngiliz üssünün konumuna da açıklık getirmeleri gerektiğini düşünüyoruz.

Egemenliğin bu üsler içinde geçerli olup olmadığının da bilinmesi zorunludur. Yoksa tek egemenlik yalnızca Kıbrıs Türklerine mi uygulanacaktır ne…

Yalnızca Kıbrıs Türklerine uygulanacak olan tek egemenliğin olası sonuçlarını birlikte konuşup tartışmak gibi yükümlülüğümüzün olduğunu düşünüyoruz. İngiliz üslerinin tek egemenliğin dışında olacağı anlaşıldığından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin suyu mu çıktı ki egemenlikten vazgeçiliyor. Güneyde bulunan diğer üsleri ayrıca irdeleyeceğiz.

Diğer yandan İngiltere’nin adadaki Yüksek Komiseri Peter Millet, yaptığı açıklamada ‘Kıbrıs’ta kalıcı olduklarının’ altını kalın çizgilerle çizerek belirtiyordu. Bay Millet, “Üsler Birleşik Krallık için önemlidir, AB için önemlidir ve muhtemelen Kıbrıs için de önemlidir. Burada askeri operasyonumuzun devam etmesini isteyeceğiz.

Bu nedenden dolayı bunun dengeli, güvenli, refah bir adada olmasını istiyoruz. Adadaki sorunu çözmeye yardımcı olmamızın nedenlerinden biri de budur” diyordu.

İngiltere için dengeli, güvenli, refah bir adada olmak istediğinin yolu tek egemenlikten mi geçiyor ne…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörlerinden birisi olan İngiltere’nin Yükseklerdeki Komiseri, “garantörlük ve üsler iki ayrı konudur. Ancak adanın güvenliğinin geleceği göz önüne alındığında Birleşik Krallık ve uluslar arası topluluk bazı aşamalarda güvenliğin gelecekte nasıl sağlanacağı konusunda liderlerle birlikte çalışacaktır” vurgusunu yapıyordu.

Bir süre önce görüştüğümüz siyasetçi bize, “İngiltere isterse Kıbrıs sorununu bir ayda çözer” diyordu. Bizden anımsatması. Oluşacak olası sorularınızın yanıtı bize söylenmiş olan cümlede midir ne…

SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gürhan Özorhan 8 Mart 2009 Pazar  14:26

Sayın Göksan,Milli meselemiz olan Kıbrıs için duydugunuz hassasiyetinize katılıyor,sizi gönülden kutluyorum.Kıbrıs Türktür türk olarak kalacaktır.Mübarek Mevlid Kandilinizi tebrik eder,Türk İslam alemine,Kıbrısa tuzun kokmaması için cenabı haktan,barış ve huzur getirmesini niyaz ederim.Selam ve dualarımla,Ülkü İle Kalın.

Yorumu oyla      7      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
İnancın Başarısı
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva