ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Silahlı saldırganlar yakalandı
Silahlı saldırganlar yakalandı
Jandarmadan silah operasyonu
Jandarmadan silah operasyonu
Göktaş ADEM verilerini açıkladı
Göktaş ADEM verilerini açıkladı
Destici’den terörsüz Türkiye değerlendirmesi
Destici’den terörsüz Türkiye değerlendirmesi
BM Gazze'deki açlık gerçeğini paylaştı
BM Gazze'deki açlık gerçeğini paylaştı

Ahmet Göksan

Sonsuzluğun Barışı
17 Kasım 2015 Salı

“Bizler hürriyet istiyoruz. İnsan gibi yaşamak arzusundayız. Alelade bir azınlık gibi telakki  edilerek Rum boyunduruğuna hiçbir zaman kendimizi  teslim etmemek azmindeyiz. Delik deşik olmuş bünyemizdeki yaraları bir an evvel savabilmek için hakiki bir barışa kavuşmanın azmi içindeyiz. Yarım  yamalak ve esecek en hafif rüzgarlarla yıkılabilecek bir bina kurmanın hiçbir faydası olmayacağını takdir etmekteyiz. Bütün gayemiz ebedi sulh ve nizamı sağlayabilecek, Türk halkının kaderini yine kendi elleri arasında bulunduracak bir neticeye ulaşmaktır.” 1968 Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

            Adada yürütülmekte olan müzakere sürecinin çok bilinmeyenli bir denkleme evrildiğini, hatta onun ötesine geçtiğini öncelikle kaydetmek istiyoruz. 1968 yılında Beyrut’ta başlatılan görüşmelerde nelerin konuşulmadığını şu anda sorgulamanın da bir anlamının olmadığını düşünüyoruz. Yine bu süreçte konuşulanlar hakkında inandırıcı resmi açıklamanın yapılmıyor olması fısıltı gazetesinin  satışını da bir hayli yükseklerde tutuyor. Buna karşın sürekli olarak sözü edilen kritik eşik  güven konusu başta olmak üzere mal mülk ve garantiler konusuna dayanmış bekliyor. Bu eşiği aşabilmek için her halde Godo’nun gelmesi bekleniyor.

            Yıllardır beklenen ve bir türlü gelemeyen Godo’dan umutlarını kestikleri anlaşılan karşı taraftakiler Garantiler konusunda Türkiye’nin tutumunu yumuşatmasını istiyor ve bekliyorlar. Konuya ilişkin olarak yanlış kapı çaldıklarını belirtmek durumundayız. Adadaki iki adet İngiliz üssünün de Garanti Anlaşmasının içeriğinde olduğunu bildikleri halde bu yolu seçmiyor olmaları ise ayrı maskaralık konusudur. Vur abalıya örneğinde olduğu gibi Türkiye’ye saldırıyor olmaları sokak  çığırtkanlığına koşut bir davranıştır.

            İngiltere bölge dengeleri açısından bu üslerinden ayrılacağına ilişkin olarak bu güne değin her hangi bir açıklama yapmamıştır. Suriye ve Irak’taki terör yuvalarını bombalamak için canları sıkıldığı zaman bu üslerini kullanıyorlar. Bu nedenle Garanti Anlaşması ile bağlı olan bu konuyu da onlara sormaları gerekiyor. Bu üslere karşı olduğunu uzun hava söyler gibi Akel’de konuşuyor.

            Akel Merkez Komitesi Kıbrıs Sorunu Bürosu Başkanı Bay Tumazos Çelebis’in Astra Radyosundaki konuşması Haravgi gazetesinde “Garantilerle Çözüm Çok Kızdırır” başlığı ile yayımlandı. Bay Çelebis, “Kıbrıs sorununun ana yönlerini Kıbrıs’ta Nato garantileri ve Avrupa Ordusunu da içerecek şekilde çözmeye yeltenirse sol, çözüme hayır oyu vermek zorunda kalacak” uyarısında bulunuyor. Akel milletvekili Stefanos Stefanu ise, “21. yüzyılda Kıbrıs’ın garantilere ve anavatanlara gereksinimi” olmadığını savlıyor.

            Bir an için söyledikleri doğru kabul edilse bile Türklerle Rumlar arasında var olan güven sorunun nasıl aşılacağına da açıklık getirmek durumundadırlar. Ortak yaşam alanlarını uyguladıkları terörle ortalık yerlerden kaldıranları güven sorununu çözebilmek için İngiliz anahtarının yeterli olmadığı noktadayız. “Gelin birlikte yaşayalım” söylemleri de fentezi olmanın ötesine çoktan geçmiştir. Güvensizliği aşabilmek ve Çözüm için maymuncuk mu kullanacakları meraka değer doğrusu. Bir olasılık olarak uzlaşmanın ve çözüm için anlaşma yapıldığını düşünsek bile, dünyanın en iyi ve ideal bir anlaşmasını yapsanız bile halka rağmen bu anlaşmayı uygulama şansınız yoktur. Dünyada da bir örneğinin olduğunu bilen varsa bir adım öne çıkabilir.

            Böyle karmaşık duyguların yaşanmakta olduğu noktada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 32. Onur yaşına ulaşmış bulunuyoruz. Daha nice 32 yıllara demekten kendimiz alamıyoruz. Bu günlere gelinirken yaşananları genç kuşak ne yazık ki bilmiyor veya kasıtlı olmadığına inanmak istediğimiz düşünce yapısı ağır bastığından yeterince öğretilmiyor.

            Kıbrıs Türk’ünün bu noktaya nasıl geldiği anlatılıp ve söylenmese bile kolay gelmediği bilinmelidir. Bu adada özgür ve egemen olarak yaşayabilmemiz için verdiğimiz mücadele kişisel dürtülerin ötesindedir. Gerçeklerin anlatılması zamanının da geçmediğini düşünüyoruz. Yaşananların anlatılması sonrasında hiç kimse silahını alarak  dağa çıkmayacaktır. Gerçekleri öğrenmiş olanın huzurunu yaşayacaktır. Bizler gerçekleri anlatmak konusunda çekingen davranırken Lefkoşa’daki Fanoromeni Kilisesi içindeki okulda 1859 yılından günümüze dek Türk düşmanı kuşakların yetiştiriliyor olmasını anımsatmakla yetiniyoruz.

            Kıbrıs Türkleri olarak adada kalıcı olacağımızı yinelerken kalıcılığın yakın dönemde yaşananların öğretilmesinden geçtiğinin bilinmesi gerekiyor mu ne…

            SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Şehâdetin coğrafyası yahut bir milletin unuttuğu hatıra
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Enver Paşa kimdi bilir misin?
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
İnsanlığın En Yüce Değeri
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Değerin Barışı
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Tost Adaleti ve Diğer Küçük Hesaplar
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Medeniyet mi dediniz?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
ERZURUM
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva