ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
'Gazilerimiz, bu topraklardaki varlığımızın güvencesi'
'Gazilerimiz, bu topraklardaki varlığımızın güvencesi'
Değirmenler Köyü’nde 6 bin yıllık izler
Değirmenler Köyü’nde 6 bin yıllık izler
Oltu Yaylalarına kar düştü
Oltu Yaylalarına kar düştü
Çögender'de yangın
Çögender'de yangın
Solakzade'de trafik kazası: 1 yaralı
Solakzade'de trafik kazası: 1 yaralı

İsmail Bingöl

Gecenin Sayfalarını Çeviriyorum...
11 Ocak 2009 Pazar

Tek tek ayırarak, içinde yazılı olanları daha iyi görmek ve okumak için sayfaları dikkatle çeviriyorum. Ellerim titriyor, yüreğimden, acı mı, hüzün mü, yoksa başka bir şey mi olduğunu tam çıkaramadığım, ne olduğunu çıkarmak için gayret etmeme, beynimi zonklatıncaya kadar düşünmeme rağmen yine de bulamadığım duygular geçiyor. Üstüne eğildiğim masadan başımı kaldırdığımda, yaşadığım saatlerin geceye ait olduğunu ve gecenin bütün haşmeti, bütün saltanatıyla devam ettiğini görüyorum. Karşımda ayna olmadığı halde, etrafı süzen bakışlarımın anlamsızlığını tahmin edebiliyorum. Sadece anlamsızlığın değil, yorgunluğun da gözlerimi sardığını, göz kapaklarıma çöken ağırlık iyice hissettiriyor bana...

            Gecenin sayfalarını  çeviriyorum...

 

            Bir musiki sesi; uzaktan mı, yakından mı geldiğini kestiremediğim bir musiki sesi sarıyor ortalığı birden... Musikiyle birlikte eski bir ses... Kime ait olduğunu bilemediğim... Belki de bilmek istemediğim. Zaten bilsem de bir şey farketmeyecek olan... Bilmem gerekmeyen bir ses bu... Bu sesin bana çağrıştırdıklarını daha çok mühimsiyorum. Ve asıl önemlisi, gecenin sayfaları arasından bana ulaşması, güzellikleri, en güzel şekliyle geçmişte yaşandığını sandığım güzellikleri tedai ettirmesi... En güzel aşkları... En güzel sevdaları... En güzel dostlukları... En güzel arkadaşlıkları... En.. En... En... Bu cümleyi de tamamlamaya gerek yok. Belki de; bunu yapmaya takatim yok. Yok olanlara bakınca, çekip gidenleri, küstürülenleri görünce ve zamanın hep böyle hoyratlıkları, inceliklerden ve güzelliklerden habersiz geçinenleri resmedeceğini, resmettiğini hatırıma getirince, artık bu cümleyi tamamlamaya gerek olmadığına kesinkes kanaat getiriyorum.

            Gecenin sayfalarını çeviriyorum...

 

            Kan damlıyor sayfalarından… Kan damlıyor yeryüzüne... Damla damla dökülen kanlar bir göl halini alıyor ardından... Kan gölünde boğulanları ve bu kan gölünü yaratanları düşünüyorum. Merhametsizlikleri... İffetsizlikleri... Şefkatsizlikleri... Acımasızlıkları... Zulümleri ve zalimlikleri... Hasılı; bütün kötülükleriyle, bu kan gölünü meydana getirenleri... Günbegün büyütenleri... Kendilerine karşı olan herkesi bu kan gölünde boğmak isteyenleri... Çocukları… Kadınları… Savunmasız insanları… Bombalarla, çağın en son silahlarıyla, yüreklerinde en küçük bir acı hissetmeden öldürenleri… Körpecik vücutları, incecik canları hayatlarının baharında toprağa gömenleri… Duyduğum ürküntünün de etkisiyle, birden daha çok farkediyorum ellerini kan göllerinde yıkayanları... Ve kan gölünde yıkadıkları ellerinden kan damlayanları... Yedikleri haklardan, sömürdükleri vücutlardan, rahatsız ettikleri ruhlara ait bedenlerden akan kanlardı bu gölü meydana getiren... Utancın, büyük ve dayanılmaz ağırlığıyla sarsılıyor vücudum ve kafamı kaldırdığım masaya tekrar kapaklanıyorum.

            Gecenin sayfalarını çeviriyorum...

 

            Arasından vuran ışıltı gözümü kamaştırıyor ve umutsuzluğun yerini umudun, karanlığın yerini aydınlığın aldığını görüyorum. Yaşanamayacak hale getirilen dünyayı, yeniden yaşanacak hale getirmek için çabalayanları... Sadece kendileri için değil, başkaları için de yaşayanları... Ve ellerindeki güzellikleri başkalarına dağıtmak için... Onları da bunlara ortak etmek için dolanıp duranları, paylaşmasını bilenleri görüyorum. Işıklı yüzlerden yüzlerimize akseden parıltıları... görüyorum. Uğruna mücadele edilecek daha nice değerin olduğunu görmek, üstümüzdeki yüke tahammül etmemiz ve sabırla bunların üzerine gitmemiz gerektiğini bir kere, bir kere daha hatırlatıyor bana... Ve teşekkür ediyorum geceye... Sayfalarına dokunmama izin verdiği ve bana bunları hatırlattığı için...

            Gecenin sayfalarını çeviriyorum...

 

            Ve şimdi kendimi okuyorum gecenin sayfalarında... Çocukluğumu... Gençliğimi... Şimdiki zamanlarımı... Gecenin sayfalarından bir bir geçiyor yıllar... İlk yürek burkuntuları... İlk düşünceler... İlk hissedişler... İlk duyuşlar... İlk bakışlar... Hayatı; insanları tanımadan önce, kitaplardan tanımak için sayfalara göz nuru dökmeler... Okuduklarını aklında tutmak ve karmakarışık fikirler arasında bocalamalar... Ve; neyi niçin okuduğunun çokta farkında olmadan gece, gündüz okumalar... okumalar... okumalar... Şuraya, buraya takılmadan, şunu bunu düşünmeden ve arkaya bakmadan okumalar... Büyüklerden dinlenen sohbetler... Gönlünü türkülere, şarkılara dökmeler... Seyredilen filmler... Kurulan arkadaşlıklar... Ve sonra... Sonrası...

            Bu sonrayı ve buraya kadar yazdıklarımı daha fazla açmadan kapatmalıyım bu sayfayı... Gecenin bana ait olan... Yalnızca benim olan... Beni anlatan bu sayfasını... Belki bir gün yeniden açar ve daha detaylarıyla okurum. Şimdilik bu kadar diyorum ve kapatıyorum gecenin sayfalarını...

 

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Huylunun Huysuzu
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Aydemir yalnızca bir isim yahut soyisim midir?
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Artık verilerle dövüşen adamlar var!
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Yıkılsın, yok olsun böylesi bir dünya
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Töreli olmak
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Bir Medeniyet Müessesesi Olarak Atatürk Üniversitesi
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
ERZURUM
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva