“Erzurum Kitaplığı” iki edip hemşerimizin Erzurum’a kazandırdığı bir hazinedir. Dergah Yayınları sahibi Ezel Elverdi ve Muammer Çelik Hoca.
Erzurum’u anlatan, Dadaşı tarif eden 30’a yakın kitabın yayınına öncülük ettiler.
Yaptıkları hizmet o kadar büyük ki, abartısız, Erzurum’a onlarca, yüzlerce fabrika kursalar bu ölçüde değer ifade etmez!
Çığırından çıkarılan “kentsel dönüşüm” aforizmasıyla, kadim değerleri yer ile yeksan olan kenti, gerçek kimliğiyle tarihin kaybolmayacak sayfalarına nakşettiler.
Bu anlamda hizmetleri her türlü takdirin üstündedir.
Kent yazıları, kente ait değerlerin kayıt altına alınması bize göre bir kent için olmazsa olmazların başında gelir.
Öyle ki, çok sıradan görünen günlük fıkralar, makaleler dahi bu kapsamda değerlendirilebilir rahatlıkla.
Yazanlara da, yazılanları derdest edenlere de bir Erzurumlu olarak müteşekkiriz…
Bu noktada, son ve güzel bir örnek önümüzde bulunuyor. Bir güzel ağabeyimiz kaleme almış. Yüzü gibi, ifadeleri de, duruşu da aydın bir büyüğümüz.
Mustafa Yılmaz Çağlayan.
Kendisi sigorta müfettişi. Ne ki, asıl uğraş ve merak alanı Erzurum.
Eskiler “konuş ki, seni görebileyim” derler. Çağlayan’ı da, yazdıklarından tanıyor, biliyoruz.
Doğup büyüdüğü muhiti kaleme alırken iz bırakanlardan birisi…
“Şu Bizim İspir” adlı kitabı en bilinen eserlerinden. Erzurum’un ışık ismi rahmetli Nevzat Kösoğlu’nun “İspir hatıralarına” ilham oluşturmuş.
Bugün de önümüzde kapsamlı yeni bir eseri daha duruyor.
“Erzurum Ansiklopedisi”
***
Erzurum’u anlatıyor; Erzurum’a hizmet edenleri, Erzurum’u kayda alanları.
Resimlerle, isimlerle…
Tarih tarih!
Benzer çalışmalar zaman zaman yapılmış. Ancak, bu derece geniş, bu denli künhüne ineni ilk defa bu eserle ortaya çıkmış.
“Erzurum Kitaplığı” yayınlarından değil. Ama olmalı. Zaten gönlümüz Erzurum adına basılan eserlerin tamamının “Erzurum Kitaplığı”ndan çıkmasından yana.
Bir hazire misali, kentin hafızası orada kayıtlanmalı.
Umarız ilerleyen zamanlarda Erzurum Ansiklopedisi de “Erzurum Kitaplığı”nda yerini alır.
Eser elimize geçer geçmez ilk gözlemimiz şu oldu. Bu kadar Erzurum’a dönük durmamıza rağmen, bilmediğimiz, tanımadığımız ne kadar çok değer varmış.
Onlarca, yüzlerce…
Ezcümle; Mustafa Yılmaz Çağlayan Bey, çok değerli bir iş yapmış.
Ciddi zaman ayırmış. Temiz mayalı yüreğini parlak zekasıyla birleştirip Erzurum diye önümüze koymuş…
Var olsun!
***
Yazılarımızın sonuna genelde bir temenni ekliyoruz. Bu kez de öyle yapalım.
Ve, bu güzel eserin her Erzurumlu’nun evinde, işyerinde bulunması gerektiğini not düşelim.
Bu noktada bazı kamu kurumları öncü olabilirler.
Örneğin Belediyelerin “Kültür Hizmetleri” için bulunmaz fırsat.
Büyükşehir Belediye Başkanımızı bu noktada çok duyarlı görüyoruz.
Sayın Valimiz de öyle.
Beklentimiz o ki, kentimizin bu değerli iki öncüsü “Erzurum Ansiklopedisi”nin kütüphanelerin nadide köşelerine taşınmasına vesile olsunlar.
Ticaret Odası başta olmak üzere diğer oda, dernek vakıf gibi STK’ları da bu anlamda görevli addediyoruz.
Umarız, sahiplenirler.
Ve nihayetinde, Dadaş çehreli Mustafa Yılmaz ağabeyimize şükran duygularımızı yineleyip ömrü çağlayan olsun diyoruz!
KAYNAK: http://www.gazetepusula.net/yazarlar/30/caglayanin-erzurum-ansiklopedisi_1568.html