Mahalli seçimlerle ilgili, ayrıntıya girmeden yaptığımız serzenişleri okurlarımız hatırlayacaklardır.

Adayların proje sunmadıklarını, seçmenlerin muhayyel bir yönetim dönemine oy vereceklerinin altını çizdik.

Gerçi, adet yerini bulsun kabilinden ortaya konan projeler yok değil!

Ne ki, bunların özgün tarafları olmadığı gibi, birçoğu da ya önceki zamanlarda hayatiyet bulmuş ya da kayda değer bile bulunmadığından üstünde durulmamış tekliflerdi.

Dün yerel gazetelere yansıyan bir haber aslında neyi istediğimize ışık tutan özellikteydi.

İsterseniz haberi özetleyip konuya öyle devam edelim…

“Atatürk Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi tarafından Nene Hatun Tarihi Milli Parkı peyzaj planlamaları kapsamında, milli parkın giriş kısmında kent imajına katkı sağlayacak ve kentin tarihi dokusunu yansıtan yeni bir tasarım gerçekleştirildi. Yakında Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından uygulamaya geçirilecek olan proje rektörümüz sayın Prof. Dr. Hikmet Koçak Başkanlığında, Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Fatma Zehra Çakıcı, Arş. Gör. Emriye Kazaz ve Arş. Gör. Ayşe Deniz Bulut tarafından tasarımı yapıldı.

Erzurum Kültür ve Sanat Sokağı, danışma binası, toplantı salonları, otopark ve meydan düzenlemeleri ile desteklendi.

Erzurum Valiliği ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı 13. Bölge Müdürlüğü ile ortaklaşa yürütülen proje kapsamında sokak içerisinde bir çok alan kullanımına yer verildi. Hamam, tandır evi, lokanta, hediyelik eşya satış yerleri, mescid, motel, teras, avlu, yöresel el sanatları iş yerleri gibi geleneksel Erzurum sokağının bu alana taşınması hedeflendi.

Milli parkın giriş kısmında yakın bir zamanda, çalışmanın hayata geçirilmesi hedeflenen alanın Erzurum kent prestijine katkı yapacağı düşünülüyor. Milli parkın bu alanla daha da anlam kazanması, tarihi ve kültürel kaynak değerlerinin korunmasına da katkılar sağlaması hedefleniyor”.

***
Başta Rektör Prof.Dr. Hikmet Koçak bey olmak üzere, projede emeği geçen herkesi kutluyoruz.

Habere iliştirilen resme bakınca insanın içi ısınıyor.

Çok uzun yıllar önce yapılması gereken bir faaliyet kuşkusuz.

Üstelik Üniversite’den önce Yerel Yönetimler bunu düşünmeliydiler.

Altını çizdiğimiz proje çalışmalarına bir örnek budur işte. Haberde de vurgulanan  “Erzurum kent prestijine katkı”nın somut hali.

İnanın, benzer çalışmaların yapıldığı onlarca İl var. Çoğunu da dediğimiz gibi Belediyeler yapmışlar.

Ceplerinden de bir kuruş para harcamadan.

Dahası, kasalarına para da koyarak.

Nasıl mı?

AB fonları sayesinde.

Malum AB bu tür kültür sanat aktivitelerine maddi ve manevi açıdan ciddi destekler sunuyor.

Ankara’nın Hamam Önü projelendirmesi böyle bir gayretin eseridir.

Ziyaret eden herkesin keyifle izlediği görüntülere sahne fiziki bir yapı.

Yakın zamanda yapıldı.

Yani azami beş bilemediniz altı yıl önce başlandı ve bitirildi.

Ankara Altındağ Belediyesi bu sayede ciddi prestij elde etti.

Veysel Tiryaki ismi bütün Ankaralıların, dahası bizim gibi olaya vakıf herkesin takdirini kazandı.

İşin bu kısmının altını çizme sebebimiz şudur: Erzurum’u yerel anlamda son 10 yılda yönetenler iyi olanı taklit cihetine gitme zahmetinde dahi bulunmamışlar.

“Genel Başkana halk nezdinde açılan kredi bize yeter” deyip değim yerindeyse yerlerinde saymışlar.

Dile kolay 10 yıl!

Kelimenin tam anlamıyla berhava olmuş… Hem de Hükümetin olanca desteğine rağmen!

***
Seçimden önceki son yazımız bu…

Atatürk Üniversitemiz tam da bu zaman diliminde harika bir projeyi kamuoyuna sundu.

Abartısız, adaylara “proje dersi” verdi!

Beklentimiz, seçilecek olanların bu nevi hizmet yaklaşımlarına yönelmeleri.

Umalım ki…

Gelecek dönem bu tür çalışmalarla hemhal bir yönetim işbaşına gelmiş olsun!

Bizim için aziz olan Erzurum’dur.

Öyle ya, mahkeme kadıya mülk değil!

İşte 10 yıllık zaman dilimi göz açıp kapayıncaya kadar geçip gitti.

Önemli olan, gidenlerin kendileri için, “hoş sada bıraktılar” dedirtebilmeleri.

Mevcut yöneticiler dedirtebildiler mi?

Neyse, can sıkıcı konulara girmeyelim.

KAYNAK: http://www.gazetepusula.net/yazarlar/30/ataturk-universitesi-adaylara-ders-verdi_1434.html