Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü tarafından 2008 ve 2009 yıllarında yürütülen proje, Ulusal Boren Araştırma Enstitüsü’nden tam not aldı. Ani sıcaklık düşüşlerinin toprakta oluşturacağı don zararlarını önlemeye yönelik olarak uygulanan proje, tarımsal üretim yapan çiftçileri beklenmedik iklim koşullarına karşı koruma altına alırken, Ulusal Boren Araştırma Enstitüsü, Ziraat Fakültesi’nden aynı alanda yeni bir proje isteğinde bulunduğu öğrenildi.
ULUSAL BOREN ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ’NDEN TAM NOT
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Turan, Ulusal Boren Araştırma Enstitüsünün 2008 yılında desteklediği proje sonuç raporunu hazırlayarak, Ulusal Boren Araştırma Enstitüsüne gönderdiklerini bildirdi. Sonuçların bölgede karşılaşılan don zararlarının yanında ülkede farklı bölgelerde beklenmeyen iklim koşulları nedeniyle sıcak bölgelerde bile geçiş dönelerinde olası meydana gelen ani sıcaklık düşüşlerinin oluşturacağı don zararını azaltabilmek için önemli bir çıktı olduğunu kaydeden Turan, Enstitü’nün, kendilerinden yeni bir proje talebinde bulunduğunu söyledi. Ulusal Boren Araştırma Enstitüsü’nden gelen bu talebin ardından, özellikle çok yıllık bitkilerde meydana gelen zararların azaltılması için farklı biyo gübre katkılı B içeren gübreler oluşturarak, yeni bir projeyi uygulamaya geçirme hazırlıklarına başladıklarını dile getiren Turan, her iki çalışma sayesinde tarımsal üretim yapan çiftçilerin, beklenmedik iklim koşulları yüzünden artık zarar görmeyeceklerini belirtti.
//DOĞU ANADOLU BÖLGESİ’NDE SICAKLIK DEĞİŞİMLERİ OLDUKÇA YÜKSEK
Ülkenin sahip olduğu coğrafik konum nedeniyle yılın her mevsiminde farklı iklimsel özelliklere sahip alanlarla karşılaşmanın mümkün olduğunu kaydeden Metin Turan, “Tarımsal üretimde ise bu iklimsel çeşitlilik her bölgede farklı dönemlerde farklı bitki desenlerinin oluşumuna neden olmaktadır. Bazı ekstrem yılların haricinde her bir bölge için meteorolojik veriler ortalama değerlere uygunluk göstermektedir. Ancak Doğu Anadolu Bölgesi sahip olduğu coğrafik konum gereği, yıllık sıcaklık değişimleri oldukça yüksek varyasyonlar göstermektedir.” diye konuştu.
Bu nedenle yıllık yağış ve özellikle don zararlarının bölgede tek yıllık ve çok yıllık bitkilerde önemli düzeylerde verim kayıplarına neden olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Turan, bölgede bitkisel üretimi sınırlayan en önemli etkenlerden birisinin, düşük sıcaklık olduğunu söyleyerek, bu durumun, genellikle sonbahar başlarında ve ilkbaharın sonlarında hava sıcaklığında görülen ani düşüşlere kendini gösterdiğini ifade etti.
//“BUGÜNE KADAR YAPILAN ÇALIŞMALAR BELLİ BİTKİ ÇEŞİTLERİYLE SINIRLI KALMIŞ”
Tarla ve bahçe koşullarında yetiştirilen bitkilere şok etkisi yapan bu durumun, don stresi dolayısıyla kayıplar yaşanmasına sebebiyet verdiğini anlatan Turan, “Bu kayıpların azaltılması için bugüne kadar yapılan araştırmalar tohum ıslahı kapsamında belli bitki çeşidi ile sınırlı kalmış ve diğer kültür bitkilerin don zararı problemleri ıslah yöntemi ile çözme imkanı yakalanamamıştır. Ayrıca ülkemizde olduğu gibi, bölgemizde de ilkbahar geç donları ve sonbahar erken donları gibi ani sıcaklık değişimlerinin neden olduğu don zararları kaybını azaltabilmek için son zamanlarda bazı organik ve inorganik mineral kaynaklar kullanımı önem kazanmış olup, don stresinden etkilen bitkilerin dona dayanım mekanizmaları artırılmaya çalışılmıştır.” ifadelerini kullandı.
//“B GÜBRESİ”NİN VERİMDE SAĞLAYACAĞI ARTIŞ, BÖLGEDE ÜRÜN VERİMİNE ETKİ EDECEK”
Bu çalışmalar planlanırken toprakların üretkenlik ve verimlilik parametrelerinin göz ardı edilmediğini aktaran Doç. Dr. Turan, toprakların verimlilik ve üretkenlik parametrelerinin yetersiz olduğu durumlarda elde edilecek ürün verimlerinin, ülke ve dünya ortalamasının çok altına düşebildiğini belirtti. Bu nedenle tarımsal alanların verimlilik parametrelerinde artış sağlarken, bitkilerin ihtiyaç duyduğu makro elementlerin yanı sıra mikro element düzeylerinin de belli düzeylere çıkarılmasının gerektiğini vurgulayan Turan, “Bu nedenle verimde mikro element açısından meydana gelebilecek kayıpların elemine edilebilmesi amacıyla makro elementlere ilave olarak verilecek olan B gübresinin verimde sağlayacağı artışın bölgede sağlanacak ürün verimine etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu projemiz de, üzerinde uzun yıllardır çalışılan don olayına farklı bir yaklaşım getirmiş olmakla birlikte, üreticinin can simidi olacaktır.” dedi.