Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Oliger
ÖĞRETMENLER, SORUNLARIYLA BAŞ BAŞA BIRAKILMAMALI
Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Nusret Oliger, öğretmenler günüyle ilgili değerlendirmelerde bundu. Öğretmenlerin en büyük sorununun maaş düşüklüğünden kaynaklandığın belirterek, doğuda ki öğretmenlerin bu sorunu daha çok hissettiğini ifade etti.
Türk Eğitim Sen İki Nolu Şube Başkanı Nusret Oliger, 24 kasım öğretmenler günüyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Öğretmenlerin en büyük sorunlarının ücret yetersizliği olduğunu belirten Bayraktar, doğuda görev yapmayı cazip hale getirecek uygulamalar yapılmasını istedi.
DOĞU CAZİP HALE GETİRİLMELİDİR
Öğretmenlerin hak ettiği ücreti alamadığını belirten Oliger, " Öğretmenler bugün hak ettiği konumda değil, ücret yetersizliği bu konuda en büyük olumsuzluk. Atatürk’ün dediği gibi Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır, ifadesi eğitimcilerin değerini ifade ve tarif eden en mükemmel tespittir.. Baş öğretmen Atatürk’ün öğretmenlere verdiği değer örnek alınmalıdır” dedi.
Öğretmenlerin doğuda çalışmasını cazip kılacak faktörlere ağırlık verilmesini isteyen Bayraktar, “ Doğu da zor şartlar altında görev yapan öğretmenler için doğuyu cazip hale getirecek uygulamalar yapılmasını istiyoruz. Bu olumsuzluklar beraberinde öğretmen açığı sorununu da getirmektedir” diye konuştu.
DERS ÜCRETLERİ DÜŞÜK
Düşük ek ders ücreti uygulamasının da sorunu çözmediğine işaret eden Oliger, "Ders ücreti ile geçimine katkıda bulunmak isteyen bir öğretim elemanının ve öğretmenin verebileceği haftalık azami 15-20 saat ek ders bile ciddi bir değer taşıyamaz hale gelmiştir. Söz gelimi, bir öğretmenin ders ücreti, saat başına en fazla 3.38 YTL, öğretim görevlisinin 5.32 YTL, yardımcı doçentin 6.65 YTL, doçentin 8.32 YTL, profesörün 9.98 YTL'dir. Bu durum, öğretmenlerin ve öğretim üyelerinin daha da çaresizleşmesi ve daha da kötü geçim şartlarına itilmiş olmasından başka bir anlam taşımakta değildir" dedi
SENDİKALAŞMA ENGELLENMEMELİDİR
Sendikalaşmanın önemine değinen Oliger, “Eğitim çalışanlarının bizce en temel sorunu sendikalaşma alanında yaşanmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı, Üniversiteler ve Kredi Yurtlar dahil toplam 750 bin civarındaki eğitim öğretim ve bilim hizmetleri çalışanlarının hala 400 bini sendikalı değildir. Ücretlerin düşüklüğü de, çalışma şartlarının ağırlığı da, hizmetli ve memur arkadaşlarımızın, üniversitelerdeki idari personelin içinde bulunduğu çarpık ve adaletsiz durum da aslında hep sendikalaşma oranının düşüklüğü ile ilgilidir. Çalışanlar örgütlendikçe, kendi mesleki sıkıntılarına olduğu kadar toplumun ortak meselelerine de gerekli hassasiyeti gösterip sorumluluğunu üstlendiğinde üstesinden gelinemeyecek zorluk yoktur” dedi.
SÖZLEŞMELİLİĞE TEPKİ
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının olumsuzluklarına değinen Oliger, “Bu yıl eğitim çalışanlarının karşılaştığı en önemli sorunların başında sözleşmelilik konusu geliyor. Normal kadrolu öğretmenlerin sahip olduğu hiçbir hakka sahip olmayacak olan, hiçbir iş güvencesi de bulunmayan bu tarz bir istihdam yöntemi öğretmenlik mesleği için geçerli olamaz. Hükümet, gerekli düzenlemeyi yaparak alınacak 20 bin sözleşmeli öğretmeni normal kadroyla almalı, öğretmenlik mevsimlik işçiliğe dönüştürülmemelidir” diye konuştu.