PROF. DR. KONUKÇU B.Ü’DE ERTELENEN ''ERMENİ MESELESİ'' KONFERANSINI DEĞERLENDİRDİ
NEYE HİZMET ETTİKLERİNİ BİLİYORUZ
Prof. Dr. Konukçu, Boğaziçi Üniversitesi'nde 25-27 Mayıs 2005 tarihleri arasında yapılması planlanan sözde Ermeni soykırımıyla ilgili soru üzerine organizasyonu düzenleyen Boğaziçi Üniversitesi'ni kınadığını kaydetti.
ARŞİVLER YALAN SÖYLEMEZ
Atatürk Üniversitesi (A.Ü) Fen- Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Enver Konukçu, Ermeni meselesiyle ilgili konularda Türkiye'deki arşivlerin açık olduğunu, ancak Erivan'daki arşivlerin açılamayacağını belirterek, ''Çünkü bu arşivlerde, Ermenilerin ne kadar Türk'ü ne zaman öldürdüklerine ait raporlar var'' dedi.
BOĞAZİÇİ BÖYLE BİR TOPLANTIYA ZEMİN HAZIRLAMAMALIYDI
Prof. Dr. Konukçu, Fen-Edebiyat Fakültesi'nde düzenlediği basın toplantısında, 25-27 Mayıs günlerinde Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştirilmesi planlanan, ancak ertelenen ''İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri'' başlıklı konferansı değerlendirdi.
Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi'nin böyle bir toplantıya zemin hazırlamasını kınadıklarını ifade eden Konukçu, bunun yanlı bir toplantı olduğunu belirterek, ''Neye hizmet ettiklerini ve nereye gelmek istediklerini biliyoruz'' dedi.
Enver Konukçu, tek taraflı olarak düşünülen toplantının özünde yanlış bilgilerin, asılsız belgelerin yattığını öne sürdü.
TEHCİR MESELESİ
Ermeni meselesinin Erzurum'u çok yakından ilgilendirdiğini belirten Konukçu, bu nedenle bölgede yıllarca detaylı araştırmalar yaptıklarını söyledi. Ermenilerin 1829 yılında tarihi bir maceraya girdiklerini ifade eden Konukçu, 2. Abdülhamit döneminde Ermeni ayaklanmaları olduğunu, ancak bu ayaklanmalarda suç işleyen Ermenilere karşı bile devletin adaletsiz davranmadığını, bunların adaletli şekilde yargılandığını söyledi.
Prof. Dr. konukçu, bölgede yaşanan sorunların büyümesi üzerine Tehcir Kanunu'nun çıkarıldığını belirterek, ''Ancak bizim İstanbul'dakilerin söylediği gibi, bu öyle toplu bir göç değildi'' dedi.
Söz konusu dönemde Erzurum'da 12 bin Ermeni bulunduğunu belirten Konukçu, bunun 5 bininin, 200'er kişilik kafileler halinde gönderildiğini kaydetti.
Erzurum'da Ermenilerin İstanbulkapı semtinden Erzurumlular tarafından uğurlandığını anlatan Konukçu, ''Ermeni kadınlar, kıymetli eşyalarını (Sonra gelir, alırız) diyerek bizim kadınlarımıza teslim etmiş. Bazıları, çocuklarını, yola dayanamaz hastalanır diye Erzurum'da bırakmış'' diye konuştu. Prof. Dr. Konukçu, ayrıca devletin, göç eden Ermenilerin başına koruma ve jandarma verdiğini, can ve mal güvenliklerinin garanti altında olması için de gerekenleri yaptığını söyledi.
BİZİM ARŞİVLERİMİZ AÇIK
Prof. Dr. Konukçu, Ermeni meselesinde Türkiye'nin önüne, ''1.5 milyon Ermeni öldürüldü'' gibi asılsız bir iddianın konulduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Böyle bir şey olmadı. Ama Boğaziçi ve Sabancı'daki bazı öğretim üyeleri, bunun aksini düşünüyor. “Bizim belgelerimiz var” deniliyor. Biz arşivi çok iyi biliyoruz. Bunların dayandığı kişiler ve belgeler farklı. Bu rakamlar hayaldir. Biz soykırım yapmadık. Bizim arşivlerimiz açık, belgelerimiz var. Ama Erivan'daki arşivleri açamazsınız. Çünkü bu arşivlerde, Ermenilerin, ne kadar Türk'ü nerede öldürdüklerinin raporları var. Biz bunları biliyoruz.''
ERMENİLERİN ÖLDÜRDÜĞÜ ERMENİLER
Prof. Dr. Konukçu, Ermeniler tarafından katledilen Türklerin bulunduğu toplu mezarları ilk açmaya başladıklarında eleştirildiklerini, ancak sonra haklı olduklarının görüldüğünü ifade etti.
Açılan bu toplu mezarlarla, Ermenilerin yaptığı katliamları ispatladıklarını vurgulayan Konukçu, ''Ermenilerin öldürdüğü Ermenilere ait toplu mezarlar da var. Örneğin bunların biri Kağızman'da, istersek açarız'' diye konuştu.
Ancak bütün bu belgelere rağmen Ermenilerin hala soykırım iddiasında bulunmaya devam ettiklerini belirten Prof. Dr. Konukçu, bunu yaparken, Türkiye'den bazı aydınları da yanlarına çektiklerine işaret etti. Prof. Dr. Konukçu, asılsız iddiaların yaygınlaşmasında basının da önemli olduğunu öne sürerek, Amerika'daki gazete patronlarının önemli bölümünün Ermeni ve Rum kökenli olduğunu bildirdi.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ZİRVEYE DOĞRU GİDİYOR
Türkiye'nin Ermeni meselesi konusunda haklı olmasına rağmen suçluymuş gibi gösterilmesine zemin hazırlayacak bir toplantının Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'nü düşündürmesi gerektiğini vurgulayan Konukçu, şunları kaydetti: ''Boğaziçi'ndeki sırça köşklerde oturan öğretim üyeleri, kendileri çok şey biliyorlarmış, biz Anadolu'dakiler hiçbir şey bilmiyormuşuz gibi hava yaratıyorlar. Bizi adam yerine koymuyorlar. Ama Atatürk Üniversitesi zirveye doğru gitmektedir. Ermeni meselesinde de kendini ortaya koyabilecek güçtedir. Üniversitemizde, Türk-Ermeni Araştırma Merkezi bulunmaktadır ve çok güzel çalışmaları var. Biz Sabancı ve Boğaziçi öğretim üyelerinin bizim çizgimize gelmelerini istiyoruz.''