BAKAN AKDAĞ'IN "DOKTOR" İSYANI
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 8-10 milyar lira ücret vermelerine rağmen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde uzman hekim istihdam edememekten yakındı. Akdağ, "Uzman hekim sayısı yetersiz. 8 milyar da verseniz 10 milyar da verseniz, sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan daha rahat edebilecekleri yerleri tercih ediyorlar" dedi.
Bakan Akdağ, sağlık muhabirleriyle yaptığı sohbet toplantında önemli açıklamalarda bulundu. Akdağ, hükümetin Doğu'ya uzman hekim gönderebilmek için "zorunlu hizmet" uygulaması başlatmaya hazırlandığının hatırlatılması üzerine, bu konudaki çalışmalarının devam ettiğini söyledi. "Biz vatandaşımıza ihtiyacı olduğu hekimlik hizmetini sunmak zorundayız. Bunun için gerekirse 'kolaylaştırılmış ve teşvik edilmiş' bir devlet hizmeti yükümlülüğünü yeniden gündeme getirmekten kaçınmayacağız" diyen Akdağ, bölgedeki uzman hekim ihtiyacının yeniden gözden geçirildiğini kaydetti. 2003 yılında başlatılan sözleşmeli personel uygulamasından sonra eleman temininde güçlük çekilen illere 16 bin sözleşmeli sağlık çalışanı, 2 bin pratisyen hekim istihdam edilirken, bu illere sadece 200 uzman hekim gönderebildiklerini ifade eden Akdağ, şunları söyledi:
"Biz sözleşmeli personel uygulamasını başlatırken, hekimlerimizin tamamen gönüllü olarak bu bölgelerde çalışmasını sağlamak istedik. Bu nedenle çok yüksek ücretler ödedik. Örneğin, Bitlis, Siirt, Mardin ve Ardahan'da çalışan bir uzman hekimimiz, maaşı ve döner sermayeyle birlikte 8-9 milyar ücret alıyor. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez yapılan uygulamalardır. Buna rağmen bu bölgelerde uzman hekim istihdam edemiyoruz. Çünkü Türkiye'de hekim sayısı yetersiz. Uzman hekim sayısı yetersiz olduğu için 8 milyar da verseniz 10 milyar da verseniz, hekimler sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan daha rahat edebilecekleri yerleri tercih ediyorlar. Biz vatandaşımıza ihtiyacı olduğu hekimlik hizmetini sunmak zorundayız. Gerekirse bunun için 'kolaylaştırılmış ve teşvik edilmiş' bir devlet hizmeti yükümlülüğünü yeniden gündeme getirmekten kaçınmayacağız. Yani süreler itibariyle en zor çalışma yerlerinde daha kısa süreler içeren bir basamaklı sistem üzerinde çalışıyoruz. Yani Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) sosyo-ekonomik gelişmişlik sınıflandırmasını dikkate alacağız. DPT'nin belirlediği 7 bölge içerisinde, hekimlerin çalışma süresi bakımından farklar olacak. Ayrıca mahrumiyet bölgelerinde çalışacak hekimlere arzu ettikleri takdirde sözleşmeli statüde yüksek ücretlerle çalışma imkanı da getireceğimiz bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Biz ille de 'devlet hizmeti yükümlülüğü' getireceğiz diye bir noktadan hareketle de yola çıkmadık. Nisan ayında da sözleşmeli atamaları oldu. İhtiyaçlarımıza bakacağız, eğer ihtiyaçlar yerine getirilemiyorsa, bu şekilde devlet hizmet yükümlülüğünü gündeme getireceğiz."