KÜÇÜK ESNAF DARBOĞAZDA
Erzurum’daki büyük alışveriş merkezleri, sadece şehir merkezindeki değil, ilçelerdeki küçük esnafı da sıkıntıya soktu. Erzurum’un Aşkale ilçesindeki esnaf, büyük alışveriş merkezlerinin, artık ilçeleri de ekonomik durgunluğa sevk etmeye başladığına işaret ederek, ilçede esnaflık yapanların büyük bir çoğunluğunun iş bırakarak göç ettiğini dile getirdi. Büyük alışveriş merkezlerinin, çeşitli kampanyalarla müşterinin dikkatini çekmeye çalıştıklarına işaret eden esnaf, “Aslında kampanyalarla amaçlanan şey indirim değil, tamamen vatandaşı psikolojik açıdan rahatlatmak. 30 YTL’lik kazağı 29,99 YTL’den satmak indirim değildir.” dediler. Büyük alışveriş merkezlerinin yanında, bankalardan alınan kredilerin de, piyasada sıcak para hareketine engel olduğunu vurgulayan esnaf, içini döktü. İşte Aşkale ilçesinde yaşayan esnafın durumu:
“REKLAMLARA YENİK DÜŞÜYORUZ”
Metin Azizoğlu - (Konfeksiyoncu)
“İlçe halkı olarak birbirimizi gözetmemiz lazımken, iyice kutuplaşarak kopuk bir yaşam sergiliyoruz. Yakın çevremizde duyuyoruz: Erzurum’da bir market açılmış, çok ucuzmuş!.. Unutmayalım ki, büyük marketlerin kullanmış oldukları fiyatlar psikolojik rahatlatmadan başka bir şey değildir. Bir kazak 29.99 YTL, ama buna 30 YTL demiyorlar. Çünkü ilk anda insanın gözüne 30 YTL pahalı geliyor. Bir sakız alıyorsunuz 7,2 YKr deniliyor, fakat parasını aldığı zaman 10 YKr üzerinden alıyor. Bunlar sadece birkaç örnektir. Ne hikmetse, biz pazarlık payımızı da koyduğumuz halde bizleri kimse tercih etmiyor. Eğer para kalacaksa, ilçemizde kalmalıdır. Herkesin kendi bölgesini düşündüğünü varsayarsak, bizlerin de ilçemizi düşünüp, koruyup kollaması en doğal hakkımızdır. Eğer alışveriş yapılacaksa, benim ilçemde yapılsın, bol çeşit isteniyorsa benim ilçemdeki marketlerde aransın. Bizler ilçemizin iyi gününde de kötü gününde de devamlı yanında olmadığımız sürece, birileri bundan nemalanarak, bizleri kendilerine çekip, ilçe esnafımızın mağdur olmasına sebep olurlar”
KÜÇÜK ESNAF KORUNMALI
Adnan Ünsal – Market İşletmecisi
“Bakkallardan alışveriş yapan ailenin bütçesi korunmakta olup; senetsiz, kefilsiz, faizsiz, veresiyeli alışveriş yapma imkânı sağlanmaktadır. Gerektiğinde nakit alışverişler de yapılmaktadır. Kaldı ki buralardaki alışverişler kendi aralarında dönen sıcak paralardır. Bakkallara gelen para diğer meslek dallarına da büyük kazançlar sağlayacaktır. İlçemizde tarım ve sanayinin fazla gelişmemiş olması nedeniyle bu paralar ilçe dışına gitmekte, bu ise Aşkale ekonomisini olumsuz yönde etkilemektedir. Ekonomi ile enflasyon birbiri ile orantılı çalışmaktadır. Fakat devlet büyüklerimiz enflasyonun seyrinde gittiğini her zaman dile getirmektedirler. Gel gör ki, enflasyon iyi görünse bile sıcak para dönmüyor. Para sadece bir yerde toplanıyor. İşçi, memur, emekli kim olursa olsun aylığını bankamatikten çeker çekmez bir adım dahi atmadan tekrar bankaya olan borcunu ödemektedir. Bankaların sayısı gün geçtikçe çoğalmakta olup, bu ise sıkıntıların artmasına neden olmaktadır. Büyük marketlerin yaptığı yetmiyormuş gibi, bir de vergilerin artışı bizleri zorluyor. Şu an küçük esnaf Bağ-Kur' primini ödeyemez duruma geldi. Bunun böyle gitmeyeceği kanaatindeyim”
YEREL ESNAF DESTEĞE MUHTAÇ
Birol Polat – Kuaför
“İlçe ekonomisi gerçekten vahim durumdadır. Kimse harcamak için paraya kıymıyor. Zaten bizim ilçemizin yıllardan beri süregelen dışa bağlılık tutkusu ise ilçe ekonomisini olumsuz etkileyen unsurlardan birisidir. İlçe halkımız bizi değil de, Erzurum’daki esnaf kardeşimizi tercih ediyor. Erzurum’daki esnaf kardeşim bulunduğu mıntıkada zaten iş yapıyor, biz de burada ekmek parası kazanmak için bir şeyler yapıyoruz. Bunu yapmayıp, aksine “Burası pahalı, Erzurum’a bakalım” deyimi kullanılmaktadır. Eğer bu ilçe ayakta duracaksa, birbirimize bağlılığımızla ayakta duracaktır. Kısacası, paramız ilçemizde harcanmalı, ilçemizde kalmalıdır.”
LÜKS TUTKUSU, AİLE EKONOMİLERİNİ BOZDU
Yasin Şat – İnşaat Malzemeleri Satıcısı
“İlçe ekonomisinin durumu Türkiye genelindeki her yerdeki gibi aynı çizgide görünmektedir. Herkesin cebinde hazır parası var, fakat tüketim yok. Son zamanlarda hız kazanan banka kredileri insanları o kadar etkiledi ki, herkes kredi almaya başladı. Ödemeye sıra gelince buralar ön plana geldi, esnaf mağdur oldu. İnsanlar arasında ‘madem araba, ev almak için bankalar kredi veriyor, bizde alalım’ tutkusu başladı. Köylü, kentli hepimiz lüks yaşama özendiğimiz için kredi bizim son çaremiz oldu. Kredi veren kuruluşlar insanları o kadar güzel çekme yolları bulmuşlar ki, sıfır faiz diye bir kavram tutturmuşlar. Ben bu sıfır faiz kavramına inanmıyor, kredi alan vatandaşlarımıza ise uyarıda bulunmak istiyorum. Cepte para varsa alınmalı, varsa binilmeli. Yoksa sıkıntılara düşüp, akıl ve mantığın anlamada güçlük çektiği sıkıntılara girilmemeli. İlçe ekonomimiz gerçekten iyi değil, küçük esnaf çoktan bitmiş, diğerleri ise yüzde 50 maddi kayba uğramışlardır. İlçemizde para dönmüyor, kimin eline para geçiyorsa, önce banka, kredi gibi yerlere ödüyor. Piyasa da durgunluk almış başını gidiyor”