Göç olgusunu şiiriyle anlattı
Yakutiye Belediyesi Basın Danışmanı Salih Yalçın, Erzurum’la ilgili yazdığı şiirlerini kitaplaştırmaya hazırlanıyor., Tansiyon programının beğenilen yapımcısı Yalçın ile Erzurum’u, şiiri ve kentin konumu konuştuk. Terk edilmiş Erzurum evlerin görünce kaleme aldığı şiiri ERZURUM gazetesi okuyucularıyla paylaşan Yalçın, kentin tanıtımı konusundaki çalışmaların artırarak devam ettireceğini de ifade etti. Bilinmeyen yönlerini Erzurum gazetesi okuyucularıyla paylaşan Yalçın, “önceleri gece kondularda yaşardık. Ama birlik ve beraberlik vardı. Her şeyi paylaşırdık. Beton yığınları insanların arasına bu kadar giremezdi. Evlerin mesafeleri gibi insanlarda birbirine yakındı. Eskiden aileler birbirine çok bağlıydı. Temeller çok sağlamdı. Fakat şimdilerde yabancılaşmalar yaşanıyor. Çaresizlik, ve işsizlik göçe zorluyor. İnsanları. Tüketim topumu olarak üretmediğimiz için bu duruma geldik şimdilerde. Ben kara lastik giydiğimiz, günleri çok özlüyorum. İmkânlar bu kadar değildi ama dostluk ve birliktelik vardı. Hiç kimse kimseden üstün değildi. Şiirimde de göç olgusunu ele aldım” diye konuştu. Salih Yalçın ile yaptığımız söyleşiyi aktarıyoruz. G.İ
ERZURUM: Sayın Yalçın bizler sizi basın camiası olarak yakından tanıyoruz, okuyucularımızla kendinizden kısaca bahseder misiniz?
BASIN CAMİASINDA ÇALIŞTIM
YALÇIN:1992 yılından 200 yılına kadar basın camiasında çeşitli televizyonlarda çalıştım, yaygın ve yerel televizyon kanallarında kameramanlık ve muhabirlik yaptım. Bir dönem tiyatroyla ilgilendim. 2000 yılında Yakutiye Belediyesi Basın Danışmanlığı görevini getirildim halen bu görevimi sürdürmekteyim.
ERZURUM: Sayın Yalçın Erzurum sizi ramazan aylarında yayımlanan Tansiyon programındaki renkli kişiliğinizle tanıyor. Bu programdaki izlenme oranın yüksekliğini hangi kriterlere bağlıyorsunuz? Sokaktaki vatandaşın nabzını ölçmenin kolaylık ve zorlukları neler?
YALÇIN:Programının yayımlanmaya başladığı ilk günlerde vatandaşa kameradan kaçıyordu. Fakat son dönemlerde vatandaş kendisi kameramıza konuşmak istiyor. Program Erzurum’a hasret çekenlerin tercümanı oldu. Vatandaş programla moral buldu. Hiç olumsuz tepki Erzurum da bu yöndeki olumsuzluklar aşılıyor. Programını izlenme oranındaki başarıyı doğallığa bağlıyoruz. Doğal olduğunuzda izleyici sizi sahipleniyor ve kendilerinden bir o olarak görüyor. Amacım Erzurum”u olumlu yönleriyle tanıtabilmek. Çalışmalarımı bu doğrultuda sürdürüyorum. Yeni bir programa hazırlığı içersindeyim Best of Palandöken isminde amacım Palandökeni de ulusal gündeme taşımak. 2011 kış oyunları sürecinde bu tanıtım çok önemli.
ERZURUM ÜZERİNE YAZILAN ŞİİR
ERZURUM: Sayın Yalçın birazdan Erzurum üzerine yazdığın şiirlerin değinmek istiyorum. Uzun yıllardır Erzurum üzerine şiirler yazıyorsunuz. Hangi halanlarda şiirler kaleme aldınız? En son yazdığınız şiiri ERZURUM gazetesi okuyucularıyla paylaşır mısınız?
YALÇIN:Erzurum, Erzurumspor, vatan sevgisi, bayrak gibi konularda şiirler yazdım. İleride bu şiirlerimi kitaplaştırmayı düşünüyorum. Şiir de ilham kaynağım hep Erzurum dan uzakta yaşamanın verdiği özlem oldu.
Terk edilmiş eski Erzurum evlerini görünce bir şiir kaleme aldım, bu son şiirimi sizinde paylaşayım;
Hasretim Can Erzurum
Paşa konakları başı yorgun evlerin
Terk edilipte gitmiş Dadaş beylerin
Sobaların sönmüş dondu ellerim
Bacadan oluğun akmaz Erzurum
Tadıyok lorun civil peynirin
Tandırın yanmaz küsmüş Erzurum
Beton binalar kesmiş güneşin
Komşunun komşudan haberi yok Erzurum
Kaleden atılan topla iftar açardık
Kara lastiklerle çayırlara koşar oynardık
Dededen neneden masal dinlerdik
Mezarları kayıp çökmüş Erzurum
Orak tutan elleri titrer anamın
Dizleri çözülmüş çift süren babamın
Bayramdan bayrama gelen akrabaların
Yolu düşmez gelmez oldu Erzurum
Ciğerden yanar ana bacalar
Göç etti gardaşlar ayrıldı yollar
Babadan anadan yoruldu kollar
Toruna hasret kalan Erzurum
Anama babam sahip olaşan
Abime ablama gardaş olasan
Ölürsem bana mezar olasan
Hakkını helal et canım Erzurum
GECEKONDULARDA YAŞADIK AMA MUTLUYDUK
ERZURUM: Sayın Yalçın göç olsunun gündeme olduğu ve tüm yönleriyle hissedildiği şu günlerde, şiiriniz anlamı daha da artıyor. Erzurum ve göç olgusuna dair neler söyleyeceksiniz?
YALÇIN: Önceleri gece kondularda yaşardık. Ama birlik ve beraberlik vardı. Her şeyi paylaşırdık. Beton yığınları insanların arasına bu kadar giremezdi. Evlerin mesafeleri gibi insanlarda birbirine yakındı. Eskiden aileler birbirine çok bağlıydı. Temeller çok sağlamdı. Fakat şimdilerde yabancılaşmalar yaşanıyor. Çaresizlik ve işsizlik göçe zorluyor. İnsanları. Tüketim topumu olarak üretmediğimiz için bu duruma geldik şimdilerde. Ben kara lastik giydiğimiz, günleri çok özlüyorum. İmkânlar bu kadar değildi ama dostluk ve birliktelik vardı. Hiç kimse kimseden üstün değildi. Önemli olan birbirimize karşı hoşgörülü olabilmek. Bir tatlı söz ve bir tebessüm ücretsizdir. En büyük silah sabır silahıdır. Erzurumlular olarak bu şehre hepimiz sahip çıkabilmeliyiz.
SORUNLARIN AŞILMASI İÇİN HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI
ERZURUM: Son olarak söyleşimize eklemek istediğiniz bir mesajınız var mı?
YALÇIN: Erzurum da ki sorunların aşılması için herkes üzerine düşeni yapabilmelidir. Erzurum’un tanıtımı konusunda programlarım devam edecek, çıkaracağım şiir kitabı ile de sorunların gündeme gelesine katkı sağlayacağım. ERZURUM gazetesine teşekkürlerimizi sunuyorum. Her zamanki sloganımızla söyleşimizi noktalamak istiyorum. Gül dalında güzel okuyucuları Erzurum Gazetesi’nde özeldir.
Verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz.