Erzurum ekonomisindeki daralma, artan işsizlik, sosyal yapıyı değiştiriyor. Ekonominin olumsuz yapısı yeni bir ciddi sorunu getiriyor:
Aile yapısında göçüşme
Erzurum’da yoksulluk boyutunun işsizlik sebebiyle artması, ildeki aile yapısında da önemli değişim ve bozulmaları beraberinde getiriyor. Sağlam bir aile yapısını barındıran Erzurum’da, Ekonomik olumsuzluklar dejenerasyona ve çöküntülere yol açıyor. Aile içi ilişkiler de kırılganlık baş gösterirken, aile kurma istek ve atımları da azalıyor.
GENİŞ AİLEYE DÖNÜŞ VAR
Ekonomide yaşanan durgunluk, artış gösteren işsizlik; Erzurum’da çekirdek modern aile yapısının vizyonunu değiştirerek: “geniş aile”ye dönüştürüyor. Anne ve baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşan aileler, ekonomik zorunluluklar sebebiyle gelinlerini de aralarına alıp, kalabalık aile yapısını kabullenmek durumunda kalıyorlar.
BİRLİK OTURMA GELENEĞİ GERİ GELDİ
Ekonomik bozulmanın sosyal hayatta yol açtığı yeni aile düzeni, Erzurum’da birlik” oturma diye adlandırılan, evlendirilen erkek çocukların anne ve babalarıyla birlikte kalmalarını tarif eden bir oluşumu Erzurum aile yaşamına dayatıyor. İşsiz erkek çocuklarının eş ve çocuklarına da bakma yükümlülüğü, evde çalışan babaya veya işi olan erkek evlada düşüyor. Bu da kalabalık bir aile oluşumuna sebep oluyor.
AİLE İÇİ HUZURSUZLUKLAR ARTIYOR
Beş altı yıl öncesine kadar terk edilen ve kaybolmaya yüz tutan, Baba ve anneyle, yeni evlenen erkek evladın birlikte oturması geleneği, ekonomik zorluklar sebebiyle yeniden gündemde. Bu aile yapısında gelirler ve tüketim ortaklaşa yapılıyor. Yaşama kalitesi düşüyor. Erkek evlatla evlendirilen gelinlerin özgürlükleri kısıtlanıyor, komedilere konu olan gelin kaynana, gelin görümce sürtüşmeleri çoğalıyor.
HANE HALKI BÜYÜKLÜĞÜ 8’İ GEÇME EĞİLİMİNDE
Ortalama hane halkı büyüklüğü 5 olan Erzurum’da hane halkı sayısında son yıllarda ciddi artış gözleniyor. İşsiz Erkek çocuklarını evlendiren anne ve babalar, geçimlerini sağlayabilmek için, ortak bir yaşamı ve birlikte oturmayı tercih etme zorunda kalınca hane halkı sayısı 8 ve daha yukarısına tırmanıyor. Hayata ortak katlanma zorunluluğunun yol açtığı bu tablo, beraberinde aile içi huzursuzlukları da getiriyor.