Atatürk Üniversitesi (AÜ) Kazım Karabekir Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sırrı Akbaba, ''Öğretmenler öğrenciye saygı göstermiyorlar. Bunun nedeni zihinlerdeki saygı sadece büyüğe duyulur küçüğe duyulmaz, öğrenci azarlanır, öğrenci kurallara tam uymak zorundadır anlayışı vardır'' dedi
Prof. Dr. Akbaba, Erzurum Kalkınma Vakfı tarafından Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu'nda düzenlenen ''Erzurum'da Eğitim Sorunları ve Çözüm Önerileri'' Paneli'nin 3. oturumuna konuşmacı olarak katıldı.
ÖSYM SİSTEMİ VE AKSAKLIKLAR
Mevcut Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) sistemiyle kişilerin insani değerlerinin ölçülmeden, rastgele çeşitli mesleklere yönlendirildiğini kaydeden Akbaba, ''Yönlendirmeye üniversite öncesinde değil daha orta öğretimde çok önem verilmeli. Çocukların kimileri sözele, kimileri özel yetenek alanına meyillidir. Bunu ölçerek hareket etmemiz lazım. Maalesef bugün sistemde buna yer yok'' diye konuştu.
EĞİTİM İŞİ SEVGİ İŞİDİR
İnsanların işlerini severek yapmalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Akbaba, şöyle konuştu: ''İnsanlarla ilişkili meslekler vardır, madde ile ilişkili meslekler vardır. Şimdi insanlarla ilişkili olmayan bir kişinin insanlarla ilişkili bir mesleği yapması ne kadar doğru? Bu kişiler öğretmen olursa hem kendilerini hem de çocukları mutsuz edecektir. Çünkü bu kişilerin madde üzerinde iş yapması lazım. Bilim ve ilginin yanında, yeteneğin de mesleki değerlerin de ölçülüp ona göre kişileri mesleğe yönlendirmek lazım. Bunun için yöntemler aranmalı, bulunmalıdır.''
DEVAMSIZLIKTA VELİ VE ÖĞRETMENLERİN ROLÜ
Okulda öğrencinin devamsızlığının en önemli nedenlerinin veli ve öğretmenler olduğuna da dikkati çeken Akbaba, ''Öğretmenler öğrenciye saygı göstermiyor. Bunun arkasındaki neden zihinlerdeki saygı sadece büyüğe duyulur, küçüğe duyulmaz, öğrenci azarlanır, öğrenci kurallara tam uymak zorundadır anlayışı vardır. Çocuk buna uymadığında hemen disiplin cezası ve keyfi uygulamalarla yüzleşmek zorundadır. Çocuk da saygı gördüğü yere gidecek, okuldan uzaklaşacaktır'' şeklinde konuştu.
''SORUNSUZ EĞİTİM, SORUNSUZ ÖĞRETMEN, SORUNSUZ SINIF OLAMAZ''
Panelde konuşan Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Selahattin Turan ise eğitimin kişinin yaşam kalitesini artıran bir araç olduğunu söyledi.
Çocukların eğitimlerinin sadece yüzde 12'sinin okulda, diğer yüzde 88'inin de okul dışında geçtiğini ifade eden Turan, şöyle devam etti: ''O bakımdan öğrenme ve eğitim doğumla başlar ölümle biter. Hayatın kalitesi ile eğitimin niteliği arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bugün eğitim bütün ülkelerin sorunudur. Okullar çöp kutuları gibidir. Siz çöp kutusunu boşaltırsınız, bir süre sonra yeniden dolar. Çünkü okullar insan merkezli arenalardır. Sorunsuz eğitim, sorunsuz öğretmen, sorunsuz sınıf olamaz. Yalnız bu sorunlara her zaman stratejik çözüm bulacak modelleriniz ve çalışma ekiplerinizin olması lazım.''
''ÇOCUK ÖĞRENME HEYECANIYLA DÜNYAYA GELİYOR''
Öğretmenlerin ve okul idarecilerinin öğretme heyecanlarını kaybetmemeleri gerektiğini dile getiren Turan, şöyle konuştu: ''Heyecanınızı kaybettiğiniz de her şeyinizi kaybedersiniz. Yapılan araştırmalarda çocukların ilköğretim 1. sınıfta öğrenme heyecanları yüzde 90 iken, 8. sınıfta bu heyecanları yüzde 30'a düştüğü görülüyor. Çocukların öğrenme heyecanlarını öğretmenler bozuyor. Siz öğretmenler hiçbir şey yapmayın, öğrencilerin heyecanlarını yok etmeyin yeter. Çocuk öğrenme heyecanıyla dünyaya geliyor. Geleceğimizi yeniden kurgulamak ve yeni bir Türkiye kurgusunun içine eğitimi stratejik bir yere koymak lazım.''
FEN VE ANADOLU LİSELERİ KAPATILMALI
Turan, ayrıca Anadolu ve fen liselerinin lağvedilip kapatılması gerektiğini, söz konusu okullarda, Türkiye'nin en iyi öğretmenleri gözetiminde en iyi öğrencilerinin eğitilip, daha sonra iyi üniversiteler aracılığıyla Amerika ve İngiltere'ye elaman yetiştirildiğini iddia etti.
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Safran, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 9 ilde uyguladığı yeni müfredat programına Erzurum'un da dahil edilmesini istedi.
Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Şişman, devletin okulları cazip hale getirmesi gerektiğini belirterek, ''Eğitimde yeni bir dirilişe yeni yeni sosyal kahramanlara ihtiyaç var. Bunu da kendi içinden ancak Erzurumlular çıkartabilir'' diye konuştu.