HUZUR VE ASAYİŞTE SORUN YOK
Bu haftaki söyleşi köşemizin konuğu Erzurum Emniyet Müdürü Kamil Çolak.
Sayın Çolak ile kentin asayişi ve gerçekleştirilecek çalışmalar üzerine konuştuk.
Göreve geldiği günden itibaren iç genelge yayımlayarak, eyit ilkesine ve halka ilişkiler prensine önem verilmesi gerektiği yönünde teşkilatına önerilerde bulunan Çolak, bu alanda takdir toplayan bürokratların içerisinde yer alıyor. Erzurum’un milli ve manevi değerlerine saygılı ve bağlı insanları barındıran bir kent olduğunu belirten Çolak, asayişle ilgili sorunların aşılması konusunda vatandaşın polisle işbirliği yapmasının önemine değindi.
Göç alan kentlerde, eğitim, ekonomi ve ailevi sorunların suça neden olduğunu belirten Çolak, “ Güvenlik sadece Emniyet görevi olmamalıdır. Bu konuda tüm vatandaşlarımız, kamu kurumları ve sivil toplum kuruşlarımızı, koordinasyon içinde polise destek olmaya davet ediyorum” dedi.
Suçlar karşında duyarsız olunmasının da bu alanda olumsuzluk oluşturduğunu kaydeden Çolak, “ Bugün bir suça kayıtsız kalan kişinin yarın aynı olumsuzluk kapısını çalacaktır, herkes bu noktada üzerine düşeni yapmalıdır” diye konuştu. Polislik mesleğinin artık bir güç kullanma mesleği olmaması gerektiğini belirten Çolak, “ Toplum destekli polislik, polis teşkilatı ile halk arasında ilişkiyi güçlendiren, toplumun problemlerinin altında yatan nedenleri bulmaya çalışarak suçla etkin bir mücadele sağlayan, görevli olduğu bölgede aile içi şiddetin nedenlerini, hasta ve yardıma muhtaç kişilerin tespitini yaparak tüm bunların neticesinde de sosyal alanlardaki yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan polis anlayışıdır” diye konuşuyor.
Sayın Çolak ile yaptığımız çarpıcı ifadelerin yer aldığı söyleşiyi okuyucularımıza aktarıyor iyi haftalar diliyoruz.
ERZURUM: Sayın Çolak, Erzurum’da yaklaşık iki aydır görevinize devam ediyorsunuz. Kentin asayiş profili ile ilgili olarak neler söyleyeceksiniz? Suçların azalış ve artış trendini irdelediğimizde nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
ÇOLAK: “ Erzurum, milli ve manevi değerlerini önemseyen ve vatandaşlık görevlerini hassasiyetle yerine getiren vatandaşların barındığı bir kent. Suç profilini irdediğimizde, ülke ortalamasına yakın bir profille karşılaşıyoruz.. Ancak cinayetlerin büyük bir kısmının aydınlatmamız, bu manada önemli bir başarı. Hırsızlık olaylarında yaz aylarında ülke geneline paralel olarak kısmi bir artış yaşanabiliyor. Bu noktada önemli olan vatandaşın polisle işbirliği yapmasıdır. Sorunun aşılması konusunda herkes üzerine düşeni yapabilmelerdir. Herkesin vicdanı kendi polisi olabildiğinde hiçbir sorun kalmayacaktır.
GÖÇ ALAN KENTLERDE SUÇ OLGUSU ARTIYOR
ERZURUM: Sayın Çolak, göç olgusu, ekonomik kökenli suçlarda artışlar yaşanmasına yol açıyor. Erzurum kırsaldan sürekli göç alan bir kent. Suç nedenlerini irdelediğimizde hangi faktörlerin etkili olduğu ortaya çıkıyor?
ÇOLAK: “ Sorun sadece Erzurum’a has bir özellik taşımıyor. Göç alan kentlerin tümünde böyle bir sorun olduğunu gözlemliyoruz. Göç alan kentlerde özellikle eğitim, ailevi nedenler, ve ekonomik problemlerden kaynaklanan sorunlar ortaya çıkıyor. Suçlarla mücadelede herkesini birliktelik içerisinde olması gerekiyor. Eğitim ve ekonomideki sorunlar aşıldığında suçlarda da azalışlar yaşanacaktır.
SOKAK ÇOCUKLARI TOPLUMA KAZANDIRILIYOR
ERZURUM: Sayın Müdür Erzurum Emniyet Müdürlüğü’nün sokak çocuklarının topluma kazandırılması ilgili çalışmaları takdirle karşılanıyor. Bu noktada ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
ÇOLAK: “Çocuklar toplumun geleceği. Sokakta suça meyilli olan çocukların topluma kazandırılması konusunda yoğun gayret içerisindeyiz. Bu gün bu sorunu önlemezsek ileride daha büyük sorunlara katlanmak zorunda olacağız. Biz bunun bilincindeyiz. Son çalışmalarımız çerçevesinde 267 çocuğun dershanelere göndererek, ÖSS’ye hazırladık. Söyleşimizden biraz önce sokakta satış yapan çocuklar toplu halde teşekkür etmek üzere bizim yanımızda bulunuyorlardı. Önemli olan sokakta çalışan çocukları topluma kazandırmaktır. Onların hata yapmasını önlemektir. Bu noktada üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yaptığımıza inanıyoruz. Konunun çözümü konusunda diğer kurumlarla da koordinasyon içersindeyiz.
POLİS KAMERAYLA KENİTN GİRİŞ VE ÇIKIYŞLARINI KONTROL EDECEK
ERZURUM: Sayın Çolak, Erzurum’da asayiş açısından önemli bir çalışma olan Mobil bilgisayar elektronik sistemine değinmek istiyorum. Önemli bir çalışma olan kameralı sistemle suçlar konusunda nasıl bir takipçilik yapılacak?
ÇOLAK: Suçlarla mücadele konusunda Mobil Bilgisayar Elektronik sistemi ile kentin 36 noktasına kamera yerleştirilecek. 360 denece dönen kameralarımızla o bölgelerde polisiye olayları takip edeceğiz. Merkezi sistemle haber merkezimize durum iletilecek. Suç işleyenlerin suçu inkar etme şansı olmayacak. Dolaysıyla haber merkezi o bölgeye en yakın birimler kanalıyla olaya müdahale edecek. Yerel yönetimlerle de bu noktada işbirliği içerisinde olacağız. İtfaiye ve Hızır acil servisinin hizmet sunması konusunda da kameralı sistemden yararlanılabilecek. Bunun yanında karakollardaki diyaloglarda kameralı sistemle tespit edilecek, karakollarda ve nezaretlerde kötü muamele görme konusunda polise atılan şaibelerde ortadan kalkmış olacak. Kentin giriş ve çıkışları büyük bir titizlikle kontrol edilecek.
OKUL BAHÇELERİNE OTO PARK ÖNERİSİ
ERZURUM: Sayın Müdür, biraz da trafikle ilgili çalışmalarınıza değinmek istiyorum. Kentte trafikle ilgi ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz, özellikle oto park sorunu kentte önemli problemler içerisinde yer alıyor, konuyla ilgili olarak neler söyleyeceksiniz?
ÇOLAK: “ Trafik cezalarının herkese eşit uygulanması konusunda en ufak bir taviz vermiyoruz. Sürücüler ve yayalarca kurallara uyulmasını istiyoruz. Oto park sorunun aşılması için Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Küçükler’e okul bahçelerine oto park yapma konusunda öneri götürdük. Sayın Küçükler önerimize sıcak baktı. Geçici de olsa böyle bir uygulamayla oto park sorununun kısmi bir şekilde önüne geçilecektir. Kentin geniş kapsamlı bir oto parka ihtiyacı var.
TOPLUM POLİS EL ELE, GÜVEN DOLU TÜRKİYE
ERZURUM: Sayın Müdür, kurumunuzun çalışmalarına değindikten sonra polislik mesleği konusundaki düşüncelerinize de yer vermek istiyorum. Göreve geldikten sonra farklı bir fortmatta iç genelge deklere ettiniz, bu genelgeyi ve polislik mesleği ile ilgili düşüncelerinizi okuyucularımızla paylaşabilir misiniz?
ÇOLAK: “Polis, varlığının gayesi olan toplumdan bağımsız ve toplumsal taleplerden uzak bir anlayışla hizmet yürütmez. Polislik artık bir güç kullanma mesleği değil, Topluma hizmet sunan bir meslek olarak ön plana çıkmaktadır. Polis hizmet verdiği vatandaşın güvenlikle ilgili beklentilerine cevap verebilmeli, dış müşteri memnuniyeti sağlanmadır. Güvenlik hizmetlerinin toplumun katkıda bulunabilecek tüm üniteleri ile birlikte üretebileceği bu sisteme ‘TOPLUM DESTEKLİ GÜVENLİK HİZMETİ’ diyoruz. Erzurum, Toplum destekli güvenlik birimimiz, AB değişim sürecinde İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğümüzün çalışmaları doğrultusunda uygulamanın yapılmakta olduğu İstanbul, Antalya Ankara gibi 10 pilot ilden birisidir. Toplum destekli polislik polis teşkilatı ile halk arasında ilişkiyi güçlendiren, toplumun problemlerinin altında yatan nedenleri bulmaya çalışarak suçla etkin bir mücadele sağlayan, görevli olduğu bölgede aile içi şiddetin nedenlerini, hasta ve yardıma muhtaç kişilerin tespitini yaparak tüm bunların neticesinde de sosyal alanlardaki yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan polis anlayışıdır. Göreve geldikten sonra yayımladığımız tamimde meslek hiyerarşisinde ast üst ilişkileri ve görevin niteliklerine değindim. Birkaç maddeyi sizinle paylaşmak istiyorum. “ Sizlerin bizzat gayretli ve görevine sadık hukuka bağlı ve yasalara itaatkar, kılık kıyafeti düzgün ve çalışkan olması vakar ve haysiyetlerini koruması, amirlik tavır ve nüfuzlarınızı personele hissettirmeniz ve her işte astlarınıza iyi bir örnek olmanız gerekir. Astınızdan özel bir menfaat temin edecek talepte bulunmayın ve hediyesini kabul etmeyin” gibi birkaç konu başlığı bulunuyor.
ERZURUM:Sayın Müdür genelgeniz gerçekten çok anlamlı, son olarak söyleşimize eklemek istediğiniz bir mesajınız var mı?
ÇOLAK:Sürekli olarak vurguladım ve çok anlamlı bulduğum Ulu Önder Atatürk’ün bir ifadesiyle söyleşimizi tamamlamak istiyorum; “Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden kolay kazanç peşinde koşan devletler önce hürriyetlerini, sonra haysiyetlerini daha sonrada istikballerini kaybetmeyle mahkumdurlar” herkesin bu mantığa uygun hareket etmesini istiyorum.
Yoğun mesainizde bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz.