ERZURUM’DA YAŞAM MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASINDAN NET SONUÇ ÇIKTI.
“ÖLÜMÜNE DADAŞIZ”
Erzurum refah düzeyi sıralamasında Türkiye’nin 64. ili durumunda. Yılın 6 ayını ağır kış şartları altında geçiren il’de kişi başına düşen yıllık milli gelir bin 500 dolar civarında. Çalışan bir kişinin en az altı kişi geçindirmek zorunda olduğu Erzurum’da ortalama hane halkı büyüklüğü ülke standartlarının çok üstünde bulunuyor. Çalışabilecek her on kişiden yedisi işsiz. Erzurum yaşanabilir bir il mi?
VATANDAŞA SORDUK
ERZURUM gazetesi, halkın “Yaşam Memnuniyetini” araştırdı. Erzurum’da yaşamaktan memnun olup olmadıklarını, ilin sevdikleri ve sevmedikleri yönlerini, başka bir ile gidecek olsalardı hangi ile yöneleceklerini ve onları Erzurum’da tutan sebepleri sordu.
ERZURUMDA KALMAK TARİHİ BEKLEMEKTİR
Göç olgusunun en hareketli biçimde yaşandığı Erzurum’da gazetemize görüş bildiren vatandaşlar, bütün olumsuzluklara rağmen Erzurum’un ruhu olan bir şehir olduğunu ve Erzurum’da yaşamayı tarihi beklemek şeklinde bir milli görev sayılması gerektiğini söyleyerek: “Erzurum bizim geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimizdir” dediler.
GÖÇ TARİHE SIRT DÖNMEKTİR
Erzurumlular kentin başta gelen sıkıntı ve sorununun, ekonomik dinamizmin kaybolması, işsizlik ve halkın alım gücü düşüklüğü olduğunu kaydederken olumsuz iklim şartlarının da zaman zaman Erzurum’u yaşanabilir olmaktan çıkardığını belirttiler. Katılımcılar göç olgusunu doğru bulmadıklarını, ecdatları bu topraklarda bulunanların göç etmesinin tarihe sırt dönmek olduğu görüşünde birleştiler.
ERZURUM’DAKİ MANEVİ VE MİLLİ İKLİM EMSALSİZDİR
Yaşam Memnuniyeti araştırmasına katılan Erzurumlular, şehrin manevi havasından etkilendiklerini, insan yapısının diğer kentlerde rastlanmayacak üstün vasıflar sergilediğini, Erzurum’un milli ve manevi ölçüleriyle özellikli bir olduğunu söyleyerek, göç edenlerin bir gün mutlaka Erzurum’a döneceklerine inandıklarını, Erzurum’da kalma kararlılığı gösterenlerin Erzurum’un ifade ettiği milli ve manevi değerleri muhafaza edeceklerini vurguladılar.
ERZURUMLULUK BİR SEVDADIR
Katılımcıların büyük bir bölümü de ekonomik sebeplerin göç için mazeret olmaması gerektiğini, Erzurumluluğun, doğulan toprakta karar kılınarak şehre hizmet etmek ve sorunlarına çözüm üretmek manasına geldiğini ifade ettiler. Bu gurup görüş bildirenlerin bazıları Erzurum sevgisi ağır basan hemşehrilerinin geri dönüş yaptıklarını ve yakın gelecekte gidenlerin Erzurum’a geri döneceğini belirttiler.
VATANDAŞ: HERŞEYE RAĞMEN ERZURUM” DEDİ
İsmail Bitirgiç (Pazarlamacı):
"Erzurumlu olmak gurur duyuyorum, ancak Erzurum'da yaşamaktan pek memnun değilim. Nedeni şehrimizde ekonomik durumun kötüye gidişi ve suç oranının artması. İnsanlar artık eskisi gibi ailesiyle birlikte çarşıya çıkıp alış veriş yapamaz halde. Geçmişe bakıldığında Erzurum'da insanların birbirleriyle olan diyalogları saygı ve sevgi çerçevesi içerisindeydi. Şimdi geçmişimizle kopuk durumdayız.. Yeni nesil eski Erzurumluları örnek almıyor. Bu da şehrimizin olumsuz yönü.Bizi bağlayan ise Erzurum’un hiç eskimeyen manevi havası. Yaşamak belki sıkıntılı ama Erzurumlu olmak çok güzel. Erzurum’dan bu yüzden göç etmeyi hiç düşünmedim, ama gitseydim, aynı havanın olduğu Bursa’yı tercih ederdim."
ERZURUMLUYUM DEMEKTEN GURUR DUYUYORUM
Vahdettin Öztürk (Esnaf)
"60 yıldır Erzurumluyum demekten gurur duydum. Batıya oranla manevi değerlere daha çok değer verilen ilimizden şahsım adına her zaman gurur duydum. Ancak İklim şartlarının ağır olmasından dolayı iş sahası kısıtlı. Durum böyle olunca gayri ahlaki şeyler biraz artış gösteriyor. Yine Erzurum geçmiş yıllara göre komşuluk ve insanların birbirlerine yardımcı olmaları yönünden zayıfladı. Yeni nesil Erzurumlu, Dadaş'ın ne olduğunu bilmiyor. Bunlar öğretilirse bu tip sorunlarda giderilir. Ama bana Dadaş olmak şerefi yeter. Eğer göç etseydim Bursa veya Konya’ya gidip yaşamak isterdim Buralarda Türk milletinin yüreği olan iller."
GÖÇ EDENLERLE AYNI FİKİRDE DEĞİLİM
Dursun Erener (Emekli)
“Milli duyguların en yoğun yaşandığı bir şehirli, Erzurumlu olmaktan gurur duyuyorum. İnsanların birbirleriyle olan ilişkileri hayatta vazgeçilmez dediğimiz şeylerden. Ancak bu özellikler ağır ağır kendini kaybediyor. Erzurum'un yerli insanı ekonomik sıkıntı yüzünden batıya göç ediyor. Göç eden yerli Erzurum halkının yerine kalitesiz bir göç geliyor. Bu da Erzurum'un, dadaşlığın gücünü zedeliyor. Son yıllara bakıldığında suç oranında büyük bir artış var. Bunun nedeni şehirde yerli Erzurum insanın az oluşu. Benim hayatımda doğduğum yer doyacağım yerden önemli. Milli endişelerimiz ön planda. Buradan gitseydim, Bursa, Aydın Denizli gibi illeri seçerdim.”
BAŞKA BİR ERZURUM MU VAR Kİ GİDEYİM
Mehmet Akgün (Esnaf)
Erzurum'un rakımından, karından, uzaklığından dağına kadar her şeyinden memnunum. Ancak ticari açıdan bu şehri terk ederim. Erzurum sosyo ekonomik ve kültürel açıdan geri gidiyor. Kent büyük bir köy görünümünde. Vasıfsız göç almamız nedeni ile suçlarda artış oluyor. Bu da bizim diğer illerdeki görünümümüzü zedeliyor. Vasıfsız göç alırken aksine kentimizden de vasıflı göç vermemiz kültür erozyonuna yol açıyor.Atalarımın, dedelerimin, ailemin ve benim burada doğmam Erzurum'u sevmemdeki en büyük etkendir. Ne ki, Çocuklarıma bu şehirde durun diyemiyorum. Erzurum'un bu gidişatı devam ederse zayi olmalarından korkuyorum. Eğer Erzurum'da yaşamasaydım iklim şartları ağır olmayan, turistik bir yerde yaşamayı isterdim. İstanbul, Ankara gibi büyük şehirler de değil tabi.”
ZORLUK VAR Kİ DADAŞIZ
Gürkan Çimen (Esnaf)
Erzurumlu olmaktan memnunum ancak bu şehirde yaşamaktan memnun değilim. Erzurum'u benliğini yitirmiş bir şehir olarak görüyorum. Erzurum insanının misafirperverliği, cana yakınlığı bana Erzurum'u sevdiriyor. Ayrıca bu şehirde doğup büyümemin de Erzurum'da yaşamamda çok katkısı var. Kentimizde iş imkanı yok. Uzun seneler önceki Erzurum insanlarını çok özlüyorum, Önceki edep ve haya ikilisini de çok özlüyorum. Tabi ekonomi de önceden çok iyidi. Şimdi ise söylediğim bu özelliklerin hiç biri Erzurum'da yok. Erzurum adeta kaderine terk edilmişliği yaşıyor. Erzurum'a gelen malların yarısından çoğu dışarıdan geliyor. Erzurum'da yaşamasaydım İzmir'de yaşamayı isterdim. O ilin şartları bana daha çok cazip geliyor.”
SIKINTILARI AŞARIZ
Oktay Alpak (Esnaf)
Ben Erzurumlu olmaktan gurur duyuyorum. Erzurum kaderine terk edilmişliği yaşadığı içinde bu şehirde yaşamaktan memnun değilim. Erzurum insanının saf ve temiz olması kentimi bana sevdirmeye yetiyor. Her yönüyle dürüst insanlarımız var.
Şehrimizde ekonomik sıkıntılar büyük. Erzurum'da hoşgörü önceden çoktu. Şimdi ise en küçük bir kıvılcımda insanlar birbirine giriyor. Erzurum'da insanların birbirine karşı olan samimiyetleri azaldı. Örf ve adetlerimize saygı kalmadı. Dadaşlık zihniyeti aman boşverliğe dönüştü. Tüm bu özelliklerin hepsi 20-25 sene önce hep olumlu yöndeydi. Ben bu olumlulukları özler oldum.
Bursa'da yaşamayı çok isterdim. İş alanı, sosyal etkinlik ve insani değerler o şehirde üst seviyede.”
ESKİ ERZURUM’U ÖZLÜYORUM
Sıtkı Karataş (Esnaf)
“Erzurumlu olmak güzel, ama yaşamak zor. Şehrimiz ekonomik yönden çok durgun. Erzurum'u ben en çok insanından dolayı seviyorum. İnsanları gerçekten çok dürüst ve saygılı. Atalarımın, dedelerimin, ailemin, eş, dostlarımın burada olmasından dolayı da Erzurum'a ayrı bir bağlantım var. Göç Erzurum’a çok şey kaybettirdi. Önceden kentimizde ekonomik kriz yoktu. Tabi cinayet hırsızlık gibi olaylara da pek fazla rastlanmıyordu. Birlik ve beraberlik içerisinde yaşanıyordu. Şimdi ise öyle değil. Herkes kendini düşünüyor. Ben eski Erzurum'u gerçekten çok özlüyorum. Erzurum'da yaşamasaydım İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde yaşamak isterdim.”
ERZURUMLU OLMAM, İFTİHARIMDIR
Yusuf İçyar (Esnaf)
“Hayat şartlarının zor olmasından dolayı Erzurum'da yaşamaktan memnun değilim. Ancak Erzurumlu olmaktan dolayı memnunum. Erzurum'un insanlarının aile bağları, özgün aşama üslubu bana şehri sevdiren yönleridir. Kentimizdeki en büyük olumsuzluk iklim şartlarının çok ağır geçmesidir. Ticareti aktivitenin düşük ve ekonominin de dar olması olumsuzlukların başında geliyor. Önceleri Erzurum'da insanların birbirlerine olan sevgi, saygı, bağlılık ve sadakatleri çok güzeldi. Şimdi ise saygı denen hiçbir şey yok. Sevgi, bağlılık ve sadakat de gün geçtikçe kaybediliyor. Ben geçmişi çok özlüyorum. Ben İstanbul'da yaşamayı isterdim. Kentimizde bir tarih şehri ancak birada eserlere gereken değer ve önem verilmiyor. İstanbul'da ise tarihi ve kültürel dokuya çok önem veriliyor.”
DOSTULUĞU, MERTLİĞİ CENNET GİBİDİR ERZURUM’UN
Necmettin Koçen (Esnaf):
“Yarenliktir aşı ekmeği, Dostluğu, mertliği cennet gibidir, Aşikardır bütün cihana, Dadaştır her bir bedeni... Erzurum'da yaşamaktan çok büyük onur ve gurur duyuyorum. Erzurum'dan başka hiçbir yerde yaşamak istemezdik. Erzurum'a alternatif olarak hiç bir şehir karşımıza çıkamaz. Kentimiz tarihi ve kültürel dokusu ile gerçekten çok güzel bir il. Zaten ilimize akın eden turistlerde bizimle aynı düşünceleri paylaşıyor"
ERZURUM MÜMTAZ BİR ŞEHİRDİR, GÖÇ NİYE Kİ?
Osman Özkara (Esnaf)
“Erzurumlu olmaktan ve Erzurum'da yaşamaktan dolayı çok memnunum. Burası doğup büyüdüğüm, atalarımın, dostlarımın, dadaş vasıflı insanların olduğu bir şehir. Kentimizin ahlaki yapısı diğer illere oranla çok çok üstün. Herkesin memleketi kendine göre güzeldir ancak bizim memleketimizin bir takım olgularının söylenmeye değer olduğunu kaydetmek isterim.Erzurum'da iklim şartlarının çok ağır olması en büyük olumsuzluklardan birisi. Bunun yanında da ekonomik yönden sıkıntılar çekilmiyor değil. Ben çocukluk zamanlarımdaki hoşgörüyü sevgiyi ve saygıyı çok özlüyorum. Örf ve adetlerimizde önceden en güzel şekli ile yerine getiriliyordu. Şimdi ise bunlardan tam manası ile bahsetmek mümkün değil. Eğer Erzurum’dan gitmek isteseydim, Bursa'da yaşamayı çok isterdim.”
CUMHURİYETİN TEMELİNİN ATLILDIĞI BİR ŞEHİRDE YAŞAMAK ONURDUR
Çetin Temiz (Esnaf)
“Erzurum'da yaşamaktan pek de memnun değilim. Ancak insanlarının saflığı, temizliği, dürüstlüğü nedeni ile Erzurumlu olmaktan gurur duyuyorum. Erzurum'da kapanan müdürlükler ve zorunlu atamalar yüzünden nüfus azalıyor. Yani alışveriş yapan kesim Erzurum'dan göç ediyor. Bu da esnafın durumunu gün geçtikçe zora sokuyor.Bir de şehirdeki ahlak seviyesi eskisi gibi değil. Ölçüler yok, Erzurumluluk ilkeleri unutulmaya yüz tuttu.Bütün ecdadım bu topraklarda büyüdü, yaşadı ve yine bu topraklarda yatıyorlar. İnsanının dadaş vasıflı olması kentimizi sevme sebebidir. Ayrıca Cumhuriyetin temelinin atıldığı bir şehirde yaşamakta insana ayrı bir onur ve gurur veriyor. Ben Erzurum'da yaşamasaydım her hangi bir metropol şehirde yaşamayı isterdim.”
ERZURUM BİR UFUKTUR
Fuat Kulaçoğlu (Esnaf)
“Erzurum'da yaşamaktan ve Erzurumlu olmaktan dolayı çok memnunum. Erzurum'un bana verdiğini ben Erzurum'a verdiğime inanmıyorum. Bundan sonra inşallah vereceğim.
Erzurum'u bana sevdiren yönleri insanının mertliği, sevgisi, saygısı, sadakat ve dürüstlüğüdür.
Erzurum'da olumsuzluk olarak ekonomi gelir sadece. Erzurum her şeyi ile çok güzel bir şehir. Erzurum onurlu bir kent. Yaşamaya ve hizmet etmeye değer bir şehir. Muazzam kültürü ve büyük ufku olan bir il.”
ERZURUM BİR BAŞKA GÜZELDİR
Yavuz Resuloğlu
“Erzurumlu olmaktan memnunum. Ancak 45 yaşından sonra Erzurum'da yaşamak zor. İklim şartlarının ağır olması sağlığı olumsuz yönde etkiliyor. Benim içimde Erzurum'a doğuştan bir sevgi var. Erzurumluların bir çoğu göç etmiş durumda. Şehre her gelen ise kendi kültürünü yaymaya çalışıyor. Erzurum'dan gidenlerin yerini başka kültürler alıyor. Kentimizde artan suç olaylarının bir nedeni budur. Eğer Erzurumlu olmak beni burada tutmak kararlılığını vermeseydi belki İstanbul'da yaşamayı isterdim. Ama şu muhakkaktır ki, Ecdadımızı bu şehirde bulunmaya sevk eden sebepler bizim için de geçerli. Göç etmektense kalıp, ruhuyla beslendiğim kentte yaşamak bizim için evladır. Yaşama dair zorlukları var, sıkıntılar var, ama Erzurum her şeyiyle bir başka güzel.”