Diyanet İşleri’nde duygusal veda

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu görevini Prof. Dr. Mehmet Görmez’e devretti.Diyanet İşleri Başkanlığı'na atanan Mehmet Görmez, ''Bizlere, İslam'a, milletimize ve tüm insanlığa hizmet etmeyi şeref olarak bahşeden Yüce Rabbıma sonsuz hamd ve senalar olsun'' diyerek başladı. Zamanını Anadolu'nun mütevazı bir köyünde mütevazı bir camide mihrapta, minberde geçiren bir hoca efendinin oğlu olarak dünyaya gelmenin ve hocalarının kendisine verdiği emeğin en büyük cesaret kaynağı olduğunu dile getiren Görmez, ''7 yılı aşkın süredir talebesi olmakla şeref duyduğum, 7 sene

boyunca bir kez kalp kırmadan ve kalbi kırılmadan hep yanında olduğum, yurt içi ve yurt dışı hizmetlerde, makamındaki tüm görüşmelerde bir talebe olarak yanında yer almış olmayı, bu büyük emaneti taşıma konusunda en büyük nasibim ve en büyük cesaretim olarak görüyorum'' dedi.

//BARDAKOĞLU’NA ÖVGÜ

Bardakoğlu'nun bundan sonra da himayesini esirgemeyeceğine inandığını ifade eden Görmez, çalışmalarında sadece Türkiye'yi düşünerek değil, dünyadaki tüm Müslümanlara, yeryüzünün tüm mazlum milletlerine, tüm Müslüman azınlıklara hizmet ilkesinden hareket edeceğini söyledi. Kalplere sevgi tohumları ekmeye ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Görmez, bu gücün Diyanet personelinde var olduğunu kaydetti. Ebediyete intikal etmiş Diyanet İşleri başkanlarına rahmet, hayatta olanlara uzun ömürler dileyen Görmez, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bakanı Faruk Çelik'e de teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Bakan Çelik, eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'na plaket sundu. Törene, Bardakoğlu'nun eşi Emine Bardakoğlu ile Görmez'in eşi Kübra Görmez de katıldı. Emine Bardakoğlu, basın mensuplarının soruları üzerine, duygusal anlar yaşadığını, şerefle yürüttükleri görevi şerefle teslim etmekten memnuniyet duyduklarını söyledi. Kübra Görmez de mutlu ve heyecanlı olduğunu belirterek, ''Allah, bizi mahcup etmesin'' temennisinde bulundu.

//BARDAKOĞLU VEDA MESAJI YAYIMLADI

Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, başkanlığın vatandaşlar arasında hiçbir mezhep, meşrep, bölge, görüş ve düşünüş farklılığı gözetmeksizin, siyaset üstü kalmanın ve bütün siyasi görüş ve düşünüşlere, sivil gruplara ve oluşumlara eşit mesafede durmanın avantaj ve risklerini birlikte üstlendiğini bildirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde Bardakoğlu'nun veda mesajına yer verildi. Bardakoğlu, mesajında 28 Mayıs 2003 tarihinde üstlendiği Diyanet İşleri Başkanlığı görevini bugüne kadar büyük bir onur ve ağır bir sorumluluk görerek, İslam'ın ulviyetine, kurumun vakarına layık şekilde ifa etme gayreti içinde olduğunu belirterek, toplumu din konusunda aydınlatırken İslam'ın Kur'an ve sünnete dayalı doğru bilgisini esas aldığını vurguladı.

//DİYANET İŞLERİ’NİN İŞLEVİ

Müslümanların 14 asırlık birikim ve tecrübesini, günün şart ve ihtiyaçlarını önemsediklerini bildiren Bardakoğlu, şunları kaydetti: ''Kimseyi ayırt etmeden, sevgiye ve doğru bilgiye dayalı olarak insanımıza kuşatıcı din hizmeti sunmayı, toplumsal hayatımızda ahlaki değerlerin yücelmesini, ülkede birlik ve beraberliğimizin, kardeşlik ve dayanışma duygularımızın pekişmesini gaye edindim. Bunları yaparken de gerek toplumun ve ülkenin ortak duyarlılıklarını, gerekse çağdaş dünyanın ortak sorun ve değerlerini hiç gözardı etmedim. Bugün başkanlığımız, vatandaşlarımız arasında hiçbir mezhep, meşrep, bölge, görüş ve düşünüş farklılığı

gözetmeksizin, siyaset üstü kalmanın ve bütün siyasi görüş ve düşünüşlere, sivil gruplara ve oluşumlara eşit mesafede durmanın avantaj ve risklerini birlikte üstlenerek, yurt içinde ve dışında yürüttüğü çeşitli din hizmetleriyle toplumun bütün kesimlerine ulaşmada gözle görülür bir hizmet kalitesini yakalamış, ülkede sağduyuyu ve dengeyi temsil etmiş, yurt dışında 80'i aşkın ülke, soydaş, akraba ve Müslüman toplulukları ile sürdürmekte olduğu ilişkiler sonucu uluslararası bir hizmet ağına ve kalitesine

ulaşmıştır.''

//''TALEP VE BEKLENTİLER ADETA DİN VE DİN GÖREVLİSİ ÜZERİNDE ODAKLANDI''

Görev yaptığı 8 yıla yakın zaman içerisinde teşkilat mensuplarının görev ve sorumluluk bilincinin, kurumsal aidiyet duygusunun ve öz güvenlerinin hızla yükseldiğini, bunun yeni Teşkilat Kanunu ile yeni bir ivme kazandığını görmenin mutluluğu içinde olduğunu anlatan Bardakoğlu, İslam dininin mükemmelliği temsil ettiği ve öğütlediği için bütün talep ve beklentilerin adeta din ve din görevlisi üzerinde odaklandığını, din hizmeti alanındaki eksikliklerin daha fazla dikkat çekmekte ve genellemeye de fırsat

verdiğini dile getirdi. Bardakoğlu, şöyle devam etti:  ''Halbuki insanın olduğu yerde emel ve beklentiler sonsuza kadar uzandığı gibi sorunlar da eksik olmaz. Diyanet İşleri Başkanlığı gibi hizmetleri insan unsuruna ve insani ilişkiler ağına dayalı bir kurumda bu çok daha belirgin bir husustur. Biz de bugüne kadar yürüttüğümüz hizmetlerin ifasında şahıs ve kurum olarak bir eksiğimizin bulunmadığını ve mükemmeli yakaladığımızı elbette iddia etmiyoruz. Ancak ülkemizin dini hayatını ve düşüncesini inşada daha nelerin yapılabilir olduğuna ve sorunlara takılıp kalmak da doğru değildir. Siz değerli mesai arkadaşlarımla birlikte 8 yıl zarfında birçok önemli hizmet ve proje gerçekleştirdik. İnsanlara dindarlığın doğru bilgi ile güçleneceğini, sosyal duyarlılıkla ve güzel ahlakla olgunlaşacağını anlattık. Hep huzurdan, sevgiden, paylaşmadan yana olduk. Dini, vicdani ve yasal sorumluluğumuzun bir gereği olarak ve el birliği ile gerçekleştirdiğimiz bütün bu hizmetlerde her kademede özveri ile görev ifa eden siz mesai arkadaşlarımın büyük payı vardır. Bu itibarla

hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.''

Teşkilat Kanunu'nun 13 Temmuz 2010 tarihinde yürürlüğe girdiğini hatırlatan Bardakoğlu, bu süreçte kurumda yeni bir yönetimin yeni bir aşk ve heyecanla göreve başlamasının yararlı olacağı yönündeki kanaatini yetkililerle paylaştıklarını anlattı. Araya Ramazan ayının girmesi gibi sebeplerle devrin bugüne uzadığını ifade eden Bardakoğlu, yeni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in ve yeni çalışma arkadaşlarının daha üstün bir gayret, ehliyet ve liyakatle bu ağır ve onurlu görevi ifa edeceğinden emin olduğunu ifade etti.