BARO REDDETME EĞİLİMİNDE
Birlik ve Atılım Gurubunun, Ankara Barosu nezdinde başlattığı, “hukuk fakültesi açılması kararının iptaliyle ilgili davadan vazgeçin” çağrısı karşılık bulmadı. Baro’nun; Birlik Gurubu’nun Erzurum adına yaptığı başvuruyu reddetme ihtimalinin yüksek olduğu ögrenildi.
SAMİMİMİ GİRİŞİM
Ankara Barosu’nca, Atatürk üniversitesi bünyesinde Hukuk Fakültesi açılması yolunda Bakanlar Kurulunca alınan kararın iptali ve yürütmenin durdurulmasıyla ilgili olarak dava açılması üzerine, Erzurum Birlik Gurubu, Baro’yu ziyaret etmiş, yetkililerle görüşerek “dilekçenin geri alınması” başvurusu yapmıştı.
BARO’DAN DAVADAN FERAFAT ETMESİ İSTENMİŞTİ
Erzurum Birlik Gurubu başvuru dilekçesinde, Baro Başkanlığı’nca “Atatürk Üniversitesi bünyesinde hukuk fakültesi kurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle” Danıştay’da dava açılmış olunmasının, Erzurum’da üzüntüyle karşılandığı vurgulanmıştı. Dilekçede Erzurum’un sosyo ekonomik durumu özetlenerek, Baro’nun ildeki eğitim sektörüne desteği istenmiş ve davadan vazgeçilmesi talep edilmişti.
DOSİAD “HUKUK VİZYONUMUZ İÇİN, İŞBİRLİĞİ YAPALIM” ÇAĞRISI YAPMIŞTI
18 Aralık’ta Doğu Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği (DOSİAD) Erzurum Birlik Gurubuna destek amacıyla deklarasyon yayımlamıştı. DOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Aydemir, Atatürk Üniversitesi bünyesinde açılması Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan Hukuk Fakültesi’nin olumsuz bir akibete uğramaması için girişim başlatılması, Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Atatürk Üniversitesi, Baro, STK ve Basın temsilcilerinin yer alacağı bir platform oluşturulması çağrısında bulunmuştu.
BİRLİK GURUBU İL YÖNETİCİLERİNE FAKS ÇEKMİŞTİ
Erzurum Birlik Gurubu, girişimin Erzurum’dan da en üst düzeyde destek bulması amacıyla Erzurum valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Atatürk üniversitesi’ne faks çekerek, gurubun yaptığı görüşme ve izlenimleri aktarmış ve ”Erzurum’dan oluşturulacak bir heyetin aynı şekilde Baro Başkanlığını ziyareti çok yararlı olacaktır. Çünkü ziyaretimizde baro yetkilileri uzlaşmaya açık, çok yapıcı bir tavır sergilediler. Sayın vali, Büyükşehir Belediye Başkanı, Rektör ve Sivil Kitle Örgütleri yöneticilerinin “ baronun davayı geri almasına yönelik ikna görüşmeleri yapmasını” Erzurum Birlik Gurubu olarak öneriyoruz.” ifadelerine yer verilmişti.
VALİ, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI VE REKTÖR SÜTBEYAZ’A GÖNDERİLEN FAKS
Birlik gurubunca gönderilen faks aynen şöyleydi: “Bildiğiniz gibi “Ankara Barosu Başkanlığı, Erzurum Atatürk Üniversitesi bünyesinde hukuk fakültesi kurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da, Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine” bir dava açmış bulunuyor.
Dava açıldığına göre artık mesele idari, siyasi bir mesele olmaktan çıkmış, hukuki bir mesele haline gelmiş bulunuyor. Öyleyse bizim de bu hukuki meseleyi hukuki zeminde takip etmemiz gerekiyor. Bu süreçte “ okulu kapattırmayız, buna asla izin vermeyiz” gibi açıklamaların pratik bir yararı olmaz. Yargı, Bakanlar Kurulu Kararını iptal eder ve hukuki süreç bu şekilde tamamlanırsa, kim ve nasıl engel olabilir buna? Hangi güç ve merci uygulamaz kesinleşen yargı kararını?
O yüzden bu günden tezi yok kolları sıvayalım, Ankara Barosuna karşı hukuki bir mücadele başlatalım. Türkiye’nin neresinde yaşıyorsa yaşasın, Erzurumlulara ait olan bütün hukuk bürolarını, avukatları, hukuk adamlarını göreve davet edelim.
Yapabileceğimiz diğer bir faaliyette Ankara Barosunu etkileyerek davayı geri almasını sağlamak olabilir. ERZURUM BİRLİK GURUBU OLARAK bu amaçla BARO BAŞKANI ile bizzat görüşerek ilettiğimiz mektubu ilişikte gönderiyoruz. Sizler de bu kapsamda mesajlar gönderirseniz yararlı olabilir diye düşünüyoruz. HATTA ERZURUM’DAN OLUŞTURULACAK BİR HEYETİN AYNI ŞEKİLDE BARO BAŞKANLIĞINI ZİYARETİ ÇOK YARARLI OLACAKTIR. ÇÜNKÜ ZİYARETİMİZDE BARO YETKİLİLERİ UZLAŞMAYA AÇIK, ÇOK YAPICI BİR TAVIR SERGİLEDİLER. SAYIN VALİ, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI, REKTÖR VE SİVİL KİTLE ÖRGÜTLERİ YÖNETİCİLERİNİN “ BARONUNDAVAYI GERİ ALMASINA YÖNELİK İKNA GÖRÜŞMELERİ YAPMASINI” ERZURUM BİRLİK GURUBU OLARAK ÖNERİYORUZ.
Erzurum’da Hukuk Fakültesi’nin olmayışı, büyük eksiklikti… Hukuk, Atatürk Üniversitesine çok yakışmıştı. Daha öğrenci bile almadan kapısına kilit vurulmamalı... Bunun için işi sıkı tutmamız gerekiyor. İlginiz dileği ile, selam ve saygılar sunuyoruz.”
GÖRÜŞME METNİ
Erzurum Birlik gurubu, Ankara Barosu Yöneticileriyle yaptıkları görüşme metnini de yayımladı. Görüşmeyle ilgili tutanak aynen şöyle:
“ERZURUM BİRLİK GURUBU BARO GÖRÜŞMES
Vahdet Nafiz AKSU-(ERZURUM BİRLİK GRUBU ADINA) : Sayın Başkan, yazılı dilekçede ayrıntılı olarak meramımızı anlatmaya çalıştık, biraz sonra okuyup size sunacağız.
Baronun dava açması ile birlikte hukuki süreç başlamış oldu. Siyasi ve idari olarak yapılacak fazla bir şey yok. Adaletin güvendiğimiz takdirindedir, konu artık. Dava görülecektir. Baromuz sağlam bir takım hukuki gerekçeler görmemiş olsaydı her halde böyle bir dava açmazdı. Hukuki süreç kendi mecrasında sürerken, biz savunma ve dava sürecine hukuki zeminlerde müdahil olma yerine baromuzla dava konusundaki düşüncelerimizi paylaşıp mümkünse uzlaşma yolları aramayı amaca uygun bulduk. Konuyu size anlatmayı faydalı gördük, bu süreçte baromuz dava açma kararını gözden geçirip, bir önemli şehrin hukuk fakültesine kavuşma arzusunu gerçekleştirmesine mani olmazsa, Erzurum halkı adına büyük mutluluk duyacağız.
“ERZURUM ADINA DAVADAN VAZGEÇMENİZİ TALEP EDİYORUZ”
O yüzden size kaleme aldığımız ve sonunda da kararınızı tekrar gözden geçirip yönetim kurulunuz da takdir ederse dava dilekçesini geri almanız talebinde bulunuyoruz. Takdir yönetim kurulunuzundur, ama bu görüşlerimizin ciddiyetle gündeme alınmasını Erzurum adına talep ediyoruz.
Erzurum’a bir Hukuk Fakültesi kurulması, sadece bir yüksek öğretim kurumu açma anlamını taşımıyor. Şehrin gelecek vizyonunda önem arz eden Erzurum’u eğitim merkezi yapma amacını da pekiştirecek bir husustur bu. Biraz sonra sunacağımız dilekçemizde, açık olarak ifade ettiğimiz önemli gerekçelerin yanı sıra, satır aralarında da bir şeyler söylemeye çalışıyoruz. Erzurum’un sosyal, ekonomik, coğrafi ve demografik yapı itibarıyla korunması, kollanması milletin ve devletin ortak hedefidir, amacıdır.
Rus işgallerini önlemek için bu şehre zor şartlar altında devlet servetler ödeyerek tabyalar yaptırmıştır. Türklüğü anadoludan söküp atmak için dalga dalga akın eden Rus ordularının bütün anadoluyu istila etmesini bu tabyalar önlemiştir. Rus’un işgal ve istila arzusunu, gücünü bu tabyalar kırmıştır, zayıflatmıştır.
“ERZURUM’DA HUKUK FAKÜLTESİ AÇILMASI, BÖLGESEL GELİŞMEYE DE KATKI SAĞLAYACAKTIR”
Erzurum’da açılacak her fakülte o tabyalar gibi görev yapacaktır… Gösterdiğimiz çaba sadece bir okul isteme arzusu değildir. Oradaki hassas konuları tam olarak yazıya dökemiyoruz, ama kastedilen daha geniş bir konudur, şehir ve ülke güvenliğine kadar uzanan bir meseledir.
Hemen söyleyeyim, sizin mesleki kaygılarınız açısından aynı düşünüyoruz, sizin de bizim satır aralarında vermeye çalıştığımız kaygıları paylaşmanızı bekliyoruz. Tekrar ediyorum, bu okul meselesini aşan meselesidir, o bölgede bir hukuk fakültesinin açılması.
Bir önemli mesele de şudur. Bölge insanı çok arzu ettiği hukuk öğrenimi konusunda çok zorlanıyor. Diyeceksiniz ki, isteyen herkes kazandığı takdirde İstanbul, Ankara gibi önemli hukuk fakültelerinde okuyabiliyor. Kâğıt üzerinde öyle gözüküyor, evet… Ama bunun pratik zorlukları var. Barınma olanakları bakımından büyük merkezlerle Erzurum’da öğrenim görmek çok farklı. Öğrenciye maliyeti çok fazla büyük merkezlerin. Yolun uzunluğu, aileden uzaklık… Maliyet artırıcı unsurlar. Bunlar eğitim yapacak çocuğun, eğitim maliyetini çok artıran unsurlar.
MESLEKİ KAYGILARA SAYGILIYIZ AMA..
Doğudan sınav kazanan çocuğun Atatürk üniversitesinde hukuk eğitimi alırken ödeyeceği maliyet başkadır, Ankara’da, İstanbul’da başkadır. Doğunun ve güneydoğunun hukuka çok ihtiyacı var, hukuk fakültesine özlem ve ihtiyacı var. Haklı mesleki kaygılarla da olsa böyle bir imkân yavrularımızdan esirgenmemelidir. Durum dosya ve kâğıt üzerinde aleyhimize gözükebilir ama vicdanınız nezdinde lehimize döneceğini umuyoruz
Ankara Baro Başkan Yardımcısı Av. Hasan ÜREL- Teşekkür ediyoruz, uyarılığınız ve bazı mesleki kaygılarımızı da paylaştığınız için. Bu talebinizi yönetim kuruluna götüreceğim, kişisel olarak, Ankara barosu ve barolar birliği olarak, dava konusundaki amacımız mesleki kalitenin yükseltilmesi kaygısıdır.
Bu dava ne Erzurum’a karşı ne de Atatürk Üniversitesine karşı açılmış davadır... Dava dilekçesi incelendiğinde görülecektir ki bütün amaç, mesleğin kalite ve prestijinin yükseltilmesidir…
Vahdet Nafiz AKSU- Evet, tabiî ki öyle bir kastınız yok ama sonuçları itibarıyla öyle bir durum çıkacaktır ortaya, sonuçları itibarıyla Erzurum’a karşı bir tavır ortaya çıkacaktır…
Baro Başkan Yardımcısı Av. Hasan ÜREL- A.Ü ilk üniversitelerimizden biridir, çok saygın bir kadrosu vardır… Bizim Erzurum karşı bir duruşumuz yoktur. Görüşlerinize aynen katılıyorum doğunun, güneydoğunun hukuka çok ihtiyacı vardır, dolayısıyla… Kaliteli hukuk adamına ihtiyacımız vardır. Ama bir bakın, Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi ilk açıldığında bir garabet oluştu, okulun adı Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi… Öğrenim yaptığı yer Ankara, Bulunduğu il Erzincan… Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey görülmemiştir. Öğrenciler dört yıl Ankara’da öğrenim gördüler… Gerçi onlar için iyi oldu, kaliteli eğitim aldılar. Neden böyle garabetler? Siyasi kaygılarla biz okullaşmaya bakıyoruz… Bugün eğitimde yaşadığımız sorunların temelinde de bu var... Olan bize oluyor... Bizim kaygımız eğitimin kalitesini yükselmesi… Dediğim gibi konuyu en kısa zamanda yönetime götüreceğim.
Ankara Barosu Genel Sekreteri Av. Oya PEKGÖZ - Hepimiz dava sürecini biliyoruz. Bugüne kadar 38 Hukuk Fakültesi kurulmuş. Bunların içinde örgün eğitim yapamayanlar var. Erzincan hukuk fakültesi var. Hukuk fakültesi kurmak kolay iş olarak görüldü. Kolay kurulan bir okul. Bir sınıf, sıra, masa… Laboratuar yok, teknik ekipman yok Ankara’daki prof gidiyor uçakla, dönüp geliyor, ne kadar verimli oluyor? Öğrenci hocanın hukuki formasyonundan yararlanamıyor.
Doğu Akdeniz’de durum bu, Kırıkkale hemen şurada… Birçok yer düşük puanla öğrenci alıyor… Dava açma kararını alırken çok tereddüt yaşadık. Keşke karşımızdaki örnek devlet üniversitesi olmasaydı… Ben de bir kamu üniversitesi mezunuyum, Ankara mezunuyum. Çok iyi hocalardan ders aldım, hukuk eğitiminin böyle verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Keşke Erzurum’a böyle şartları hazırlayıp da üniversite açabilsek. O zaman biz Ankara barosu olarak tüm maddi olanaklarımızı bile seferber etmeye hazır oluruz. Bizim kaygımız bu… Bu davamızda haklı haksız çıkmamız bir yana bundan sonra daha ciddi bir yapıyla karşımıza geleceklerdir yeni hukuk açmak isteyenler, daha bilinçli bir projeyle… Bir bakarsınız Erzincan kapanır, Erzurum’da tüm bölgeyi kapsayacak güçte bir hukuk fakültesi açılır…
Vahdet Nafiz AKSU- Kaygılarınıza anlıyoruz. Atatürk Üniversitesi bünyesinde açılacak Hukuk Fakültesinin öğretim kadrosunun, akademik kadrosunun temini konusunda bir şey diyemem, ama Atatürk Üniversitesinin yeterli fiziki koşulları çok iyi sağlayabileceğini düşünüyoruz… Elli bin öğrenci öğrenim görüyor bu üniversitede. Bugüne kadar açılan bütün fakültelere çok kısa sürede barınak, bina laboratuar imkânı sağlayabilmiştir üniversitemiz. O mali güce fazlasıyla sahiptir. Atatürk Üniversitesi o üniversiteleşme tecrübesine sahiptir. Üniversite kuran üniversitedir. Üniversitemizin güçlü ve örnek bir kurumsal kimliği oluşmuştur. Akademik geleneği oluşmuştur.
Ankara Barosu Genel Sekreteri Oya PEKGÖZ -Bu çok önemli…
Vahdet Nafiz AKSU-Buradan öğrenciyi aldı, oradan bomboş birisi olarak mezun ediyor sözünü, Atatürk Üniversitesi için kullanamayız.Oranın gelenekleri var..belli bir eğitim kalitesi var…
Ankara Barosu Genel Sekreteri Oya PEKGÖZ -Hiç hiç..Kastım o değildi, asla öyle bir şey demek istemedim ben…
Vahdet Nafiz AKSU-Kastınızın bu olmadığını biliyorum, genel kaygılarınızı gidermeye çalışıyorum, bir hukuk fakültesi kurulursa ve eğitime başlarsa üniversitemiz bunun üstesinden hakkıyla gelecektir, Erzincan ve diğerlerini bilemem ancak Erzurum için bu ve benzer kaygılara mahal yoktur…
Ankara Barosu Genel Sekreteri Oya PEKGÖZ –Selçuk üstesinden geldi mesela. O kadar başarılı bir eğitim veriyor ki, öyle başarılı öğrencileri var ki…
Vahdet Nafiz AKSU-Atatürk üniversitesi de hakkıyla gelecektir bu işin üstesinden… O güçtedir, o geleneğe sahiptir. Sayın başkan da ifade etti. Taşrada kurulan ilk üniversitedir. Atatürk’ün projesidir. Onun kafasındaki iştir. Atatürk Üniversitesini hukuk gibi önemli bir fakülteden mahrum etmek büyük vebaldir, gerekçesi ne olursa olsun…
Ankara Barosu Genel Sekreteri Oya PEKGÖZ – Bu güne kadar böyle bir üniversitede bahsettiğimiz ölçekte bir hukuk fakültesi açılmaması bence şanssızlık, büyük eksiklik…
Vahdet Nafiz AKSU-Bu söylediklerinize itiraz etmiyorum, kaygılarınıza genel olarak katıldığımı söyledim, Erzurum özelinde bu tür kaygılara yer olmadığını özellikle söylüyorum. Benzetmek kötü olacak… Kişi Allah korusun ciddi bir hastalığa yakalandığında yahut başına bir felaket geldiğinde ilk tepki olarak “neden ben” diye hayıflanır, üzülür… Şimdi bu dava meselesinde, gerekçeleriniz ne kadar haklı olursa olsun, mesleki kaygılarınız ne kadar haklı olursa olsun, biz de diyoruz ki… Tamam, mesleki kaygılarınızda haklısınız ama bu kadar fakülte açılmış, yeterliliği çok tartışılacak özel üniversitelerin birçoğu da Hukuk fakültesine sahip olmuşlar… Hiç kimseden itiraz yükselmemiş, ses çıkmamış, sıra Erzurum gelince, bir hukuk mabedimiz dava açmış… Bunu içimize sindirmemiz mümkün değil… Bu kaygıları gidermenin başka ve daha köklü, bilimsel yollarını bulmalıyız hep birlikte…
Dr. Davut Sarı -(ERZURUM BİRLİK GRUBU KOORDİNASYON KURULU ÜYESİ)
Avukat olabilmek için illaki hukuk fakültesi mezunu olmak şart. Ama Hukuk Fakültesi mezunu olan herkesin mutlaka avukat olması şartı yoktur. Dolayısıyla eğitimin kaliteli olması mesleki kaliteyi elbette etkileyecektir, ama sonuçta avukat olmak için değil de sırf hukuk eğitimi görmek için o tahsili görmek isteyenler de olabilir… Mesleki kaliteyi artırmak için baronun kaygıları göz ardı edilemez, desteklenmesi gereken bir çabadır, hatta… Hatta sadece hukuk alanında değil, bütün alanlarda mesleki kalitenin geliştirilmesi lazım… Haklı da olsa mesleki kaygıyı gidermenin yolu açılmış bir eğitim kurumunun kapatılması olmamalı… Başka yollar araştırılmalı. Avukatlık mesleğinin kalitesinin artırılması için baromuzun ciddi çalışmaları var. Avukatlık yasası bunlardan biri. Hukuk fakültesi mezunları arasından hâkim, savcı ve avukat olanların TUS benzeri sınavlarla seçilmesi de bir yoldur.”