Atatürk Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emsem:
“Erzurum’un önceliği hizmet sektörü”
Atatürk Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Selçuk Emsem, Erzurum ekonomisinin Profilini ERZURUM’a anlattı. Erzurum’un kamuya dayalı bir ekonomik süreçten serbest Pazar ekonomisine geçişte zorlandığını, bunun da sosyo ekonomik sorunlara yol açtığını kaydeden Doç. Dr. Emsem:” Erzurum kalkınma sürecine girerse, Doğu Anadolu’daki diğer illeri de olumlu etkiler” dedi.
Doğu Anadolu Bölgesinin tarihsel geçmişi itibari ile merkezi konumunda bulunan Erzurum’un özellikle 1980'den sonraki süreçte şiddetli bir sosyo ekonomik gerileme trendine girdiğini açıklayan Atatürk Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Selçuk Emsem, "Erzurum 1980 öncesinde Kuzey'den - Güney'e, Doğu'dan - Batı'ya kavşak konumundaydı. Bu da ilin ticari potansiyellerini harekete geçiriyordu. Ancak 1980 yılından sonra, dünyadaki sıcak gelişmeler; Türkiye'nin Doğu ve Kuzeydoğu sınırlarında İran-Irak savaşı, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan arasındaki sorunlar ve gerginlikler artınca, bu da Erzurum ekonomisini baltaladı" dedi.
SERBEST PAZAR EKONOMİSİ, KAMUDAN BESLENEN ERZURUM EKONOMİSİNİ OLUMSUZ ETKİLEDİ
İpek Yolu’nun önemini kaybetmeye başlamasının yanı sıra 1980 yılından sonra uygulanan liberal politikaların, il ekonomisinde kamu desteğinin de azalmasını beraberinde getirdiğini belirten Doç. Dr. Emsem "Erzurum, kamu yatırımlarının azalmasıyla da ekonomik canlılığını yitirmiştir.Zira Erzurum ekonomisi kamu kaynakları üzerindeydi." şeklinde konuştu.
TERÖR HAYVANCILIĞI BİTİRDİ
Doç. Dr. Ömer Selçuk Emsem, terörün bölge tarım ve hayvancılığını vurduğunun da bir gerçek olduğuna değinerek, " Terörle haklı mücadele kapsamında meraların kullanımının kısıtlanması, zaten ekonomisi zayıf olan Erzurum'un hayvancılığa dayalı potansiyellerini de zayıflatmıştır. Buna legal-illegal hayvan ithali de eklenince, “geçimlik sektörü” diyeceğimiz hayvancılık bitme noktasına sürüklenmiştir. Bütün bu olumsuzluklar Erzurum'u ve bölgeyi ekonomik açıdan gerileten temel etkenlerdendir" dedi.
TEŞVİKLER ERZURUM'U CAZİP HALE GETİREMEDİ
Erzurum'da iklim koşullarına dayalı sanayi oluşmadığını, yanı sıra tarım ve hayvancılığa dayalı olası bir sanayileşmenin de birtakım etmenlerle gerçekleşmediğini, Erzurum'un sanayi kenti olamadığını kaydeden Doç. Dr. Emsem, çeşitli dönem hükümetlerince hayata geçirilen teşviklerin, Erzurum'u cazip hale getirmemesinin de sanayi açısından bir diğer olumsuzluk olduğunu vurguladı.
ERZURUM’UN ÖNCELİĞİ HİZMET SEKTÖRÜDÜR
Erzurum ekonomisini ayakta tutan en önemli dinamiklerden birinin üniversite olduğuna dikkat çeken Doç. Dr.Emsem, "Ayrıca son zamanlarda kış turizmine yönelik atılımlarda yavaş yavaş kendini hissettirmeye başlamıştır. İlin sosyo ekonomik geleceği; hizmetler sektörü ağırlıklı gelişme dinamiklerinin iyi kullanılmasına bağlıdır. Yani eğitim, sağlık ve turizm potansiyellerinin doğru politikalarla geliştirilmesine önem verilmelidir. Bunların yanında hayvancılık ve bunu besleyecek girdi temini mekanizmalarının oturtulmasıyla, tabandan bir gelişmenin sağlanması da mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.
“ERZURUM KALKINMA TRENDİNE GİRERSE, DİĞER İLLERİ DE SÜRÜKLER”
“Kalkınma eşittir sanayileşme” mantığıyla bakıldığında, hayvancılığın girdi-çıktı ilişkileri kaba da olsa sanayiye uygun zemin yaratabilir” diyen Doç. Dr. Emsem, "Erzurum doğru ekonomik ve sosyal politikalarla ve doğru yatırımlarla bugün içinde bulunduğu çıkmazdan sıyrılabilir. Erzurum’un gelişme, büyüme ve kalkınma yolunda çıkış yapması ; kendisine komşu, bağımlı illeri de peşi sıra sürükleyebilecektir. Erzurum Doğu Anadolu Bölgesinde motor güç olacaktır" dedi.