ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik 
Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik 
Hainlere ait EYP ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi
Hainlere ait EYP ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi
Erzurum’un şirketleşme performansı düşüşte
Erzurum’un şirketleşme performansı düşüşte
MEB’den Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
MEB’den Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
Hainler Avrupa’nın başına bela oldu
Hainler Avrupa’nın başına bela oldu
HABERLER>TÜRKİYE
25 Mart 2014 Salı - 01:27

‘Biz bu ülkeyi sokakta bulmadık’

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Er veya geç bunun şakası yok. Bu ülkeyi biz sokakta bulmadık, bu devleti sokakta bulmadık, gereği neyse onun hesabını soracağız" dedi.

‘Biz bu ülkeyi sokakta bulmadık’

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Er veya geç bunun şakası yok. Bu ülkeyi biz sokakta bulmadık, bu devleti sokakta bulmadık, gereği neyse onun hesabını soracağız" dedi.

Erdoğan, partisinin Trabzon Atatürk Alanı'nda düzenlediği mitinginde halka seslendi.

 Tüm Trabzon ve çevresini selamlayan Erdoğan, "Fatih'i Fatih Sultan Mehmet olan, valisi Yavuz Sultan selim olan, Kanuni Sultan Süleyman'ın doğduğu, nice alimin, nice sanatçının, nice siyasetçinin şehridir Trabzon. Ali Şükrü Bey'in şehridir Trabzon. Seni kalpten selamlıyorum" dedi.

 Erdoğan, bugün Trabzon'un Karadeniz gibi coşkulu olduğunu belirterek, "Rabbim Trabzon'unu korusun. Rabbim, huzurumuzu, kardeşliğimizi, yol arkadaşlığımızı muhafaza etsin. Artık 31 Mart'ta büyükşehir olan Trabzon'umuz için hayırlı olsun" diye konuştu.

ERDOĞAN MİTİNGLERİ DEĞERLENDİRDİ

 Dün Kocaeli ve İstanbul mitinglerini yorumlayan Erdoğan, her iki mitinge olan katılımın çok fazla olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: "İki milyonu aşkın Türkiye adeta İstanbul'da toplanmıştı. Biliyorsunuz İstanbul'da Trabzonlusu, Ordulu'su, Türkiye'nin neresinden istersen hepsi İstanbul'da var. Orada, İstanbul bir tarih yazdı. Şimdi, buradan zaten Trabzon dediğin zaman akla İstanbul, İstanbul denilince de akla Trabzon gelir.

 Buradan, Trabzon'un komşusu şehirleri de muhabbetle selamlıyorum. Geçen seçimlerde ilk olarak Bayburt ve Gümüşhane'ye gitmiştim. Bu seçimlerde yoğun program nedeniyle gidemedim, arkadaşlar gidiyor. Bayburt ve Gümüşhane'ye selamlar gönderiyorum. Yine Giresun'u da selamlıyorum. Orada muhteşem bir mitingimiz oldu, inanıyorum ki Giresun da gereken cevabı 30 Mart'ta sandıkta verecektir. Gittiğimiz her ilde, Trabzon'da olduğu gibi büyük bir coşku, heyecan var."

"SİYASETE DE, BU NOKTADA HÜKÜMETLERE KORKU SALIYORLARDI"

Bugün Trabzon'da Türkiye'de ne yapılmak istendiğini açıkça anlatmak istediğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Trabzonlu bir yiğit, bir şehit üzerinden Türkiye'de oynanan oyunu sizlere anlatmak istiyorum. Gençler, bunu bilmeyebilir, istiyorum ki onlar da bunu öğrensinler. Ali Şükrü Bey. Trabzon'un Meclis'teki ilk mebusuydu. 23 Nisan 1920'de Meclis açılırken, Trabzon'u temsil etmek üzere oradaydı. Ali Şükrü Bey, Osmanlı'nın kahraman bir subayı olduğu kadar en yürekli vekillerden biriydi. Her türlü haksızlığa karşı çıkıyordu. Cesarete, korkaklığa, geri adım atmaya asla tahammülü yoktu. Meclis kürsüsüne çıkıyor, kalbinde olan neyse onu söylüyor, hakkı haykırıyordu. Ne yaptılar biliyor musunuz? Bu kahraman Trabzonluyu bir gece, tam 91 yıl önce 27 Mart gecesi Ankara'da alçakça şehit ettiler. Kardeşlerim, Ali Şükrü Bey'in katledilmesinin çok önemli bir manası var. Katiller, Ali Şükrü Bey'e suikast düzenlerken, aslında Meclis'teki her vekile korku salıyor, 'ayağınızı denk almazsanız, sonunuz Ali Şükrü Bey gibi olur' diyorlar. İnanın, 1950 yılına kadar, demokrasiye kadar hemen her vekilin üzerinde Trabzonlu Ali Şükrü Bey'in akıbeti, bir tehdit olarak sallanmıştır."

 "1950'de merhum Menderes, bu korkuya karşı geldi' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

 "O korkmadı, çekinmedi, sinmedi, cesaretle ortaya çıktı. Milletin sevgisini kazandı ve tek başına iktidara geldi. Ancak, 27 Mayıs ile birlikte Menderes'i milletinden kopartmak istediler. Aldılar, Yassıada'ya götürdüler, sonra da İmralı'da iki bakanı ile birlikte idam ettiler. Onlar, şehit oldular.

 Orada da bir mesaj var. Orada da sonraki tüm milletvekillerine, bakanlara ve Başbakanlara bir mesaj veriyorlardı. 'Eğer bizim istediklerimizi yapmazsanız, bizim istikametimizde yürümezseniz, işte sizin de sonunuz Menderes gibi olur.' Siyasete de, bu noktada hükümetlere korku salıyorlardı. Kardeşlerim, merhum Trabzonlu Ali Şükrü Bey'e, merhum Başbakanımız Adnan Menderes'e yapılmak istenen ne ise işte bugün bize de yapılmak istenen aynı."

"GEREĞİ NEYSE ONUN HESABINI SORACAĞIZ"

 "Anamuhalefetin genel başkanı bana küfür ediyor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı, benim Trabzonlu hemşehrime el kaldırıyor" diyen Erdoğan, vatandaşlara bunları görüp görmediklerini sordu. Erdoğan, "Bunlar anarşist. Sen nasıl olur da benim bir vatandaşıma yumruk sallarsın. Bunlarda edep, adap yok. Ben diyorum ki, gerçek yumruğu benim hemşehrilerim, Trabzonlu kardeşlerim, sandıkta bunlara vursun. İnşallah, Karadeniz'in dalgaları, çok daha farklı bir şekilde boğsun" şeklinde konuştu.

 

 Erdoğan, "Statüko istikametinde değil, milletin istikametinde yürüdükleri için saldırıya uğradıklarını" ifade ederek, şöyle konuştu:

 "Milletin, vatanın, bayrağımızın, Türkiye'nin çıkarı için çalıştığımız için bize yükleniyorlar. Kılıçdaroğlu, kalkmış 'helal ve haram' dan bahsediyor. Sen ne anlarsın helal haramdan? Sen zaten SSK'nın genel müdürü iken helal haramı bize gösterdin. Soydun, soğana çevirdin. O dönemleri hatırlayın. Hastanelerde çekilen sıkıntıları biliyorsunuz değil mi? Bizi, dışarıya sevk ediyorlardı. Şimdi istediğin hastaneye gidebiliyor, istediğin eczaneden ilacını alabiliyor musun? Kim sizin sevdalınız? Biz sizi Allah için seviyoruz. Onun için de biz bu millete efendi değil hizmetkar olmaya geldik. Farkımız bu.

 Pensilvanya, CHP, MHP'yi kiraladı, BDP'yi de kiraladı, bir kısım medyayı da kiraladı. Onlarla birlikte bazı işveren çevrelerini de şantajlarla emir komutası altına aldı. Şimdi bizi yıpratmak için gayret içindeler. Fakat, diyorum ki, 'Bak, benim abdestimden, namazımdan şüphem yok. Sen, abdestinden şüphesi olanlarla uğraş. Ama sen, şu anda ülkenin milli güvenliğini tehdit eden çalışmalar içerisindesin. Başbakanı dinleyemezsin, Cumhurbaşkanını, Meclis Başkanı ve bakanları dinleyemezsin. Hiçbir hakim bununla ilgili bir karar veremez. Ama bunlar, maalesef casusluk örgütü olduğu için, bizi dinlemeye varıncaya kadar bu yollara başvurdular. Adeta, düşünebiliyor musunuz, ülkeyi yönetenlerin haremine giriyorlar. Bunu, bir tehdit unsuru olarak kullanıyorlar. Ne yaparsanız yapın, elinizden ne gelirse gelsin, ininize gireceğiz, ininize. Eğer veya geç bunun şakası yok. Bu ülkeyi biz sokakta bulmadık, bu devleti sokakta bulmadık, gereği neyse onun hesabını soracağız."

BU BİR İSTİKBAL VE İSTİKLAL MÜCADELESİDİR

Başbakan Erdoğan, konuşmasında, merhum başbakanlardan Adnan Menderes gibi milletin hizmetkarı olacaklarını belirtti.Menderes'in Trabzon'da halka seslendiği kürsünün yanından kente hitap ettiğini, bunun anlamlı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "30 Mart inşallah Menderes'in, Ali Şükrü Bey'in o verdikleri mücadelenin devamı anlamında bize ayrı güç verecek" diye konuştu. Hemşehrilerine güvendiğini, onlara inandığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Siz 30 Mart'ta bu CHP'ye, bu MHP'ye, bu Pensilvanya'ya en güzel dersi vereceksiniz" ifadelerini kullandı. "Biz milletimizin desteğiyle tuzakları bozacağız, geleceğe tehdit değil, şantaj değil milletin zaferini emanet bırakacağız" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bunların tuzaklarına karşı bunların bilmediği bir şey var, milletimin de tuzağı var ama hepsinden öte Rabbimin tuzağı var. Mesele bu, bu mücadeleden vazgeçersek eğer boyun eğersek geleceğin hükümetlerine ne derler biliyor musunuz? 'Milletin değil bizim istikametimizde yürüyeceksiniz' derler. 'Milletin değil, bizim çıkarımız için çalışacaksınız, Türkiye'nin değil belli bir zümrenin, medyanın, belli işverenlerin kazancı için çalışacaksın' derler.  Eğer bu mücadeleden zaferle çıkmazsak, bu istiklal mücadelesini kazanmazsak, geleceğin hükümetlerine  şunu söyleyecekler, 'Sonun Ali Şükrü Bey gibi olur,  sonun Demokrat Parti gibi, sonun Turgut Özal gibi, sonun AK Parti gibi olur' diyecekler. İşte bizim mücadelemiz bu. Biz bu denilmesin,  bu tehdit gelecekte siyasete, hükümetlere yapılmasın diye dik duruyoruz, cesur duruyoruz. Biz, bizden sonrakilere  korkuyu, şantajı miras olarak bırakmak istemiyoruz. Bizden sonrakilerin kasetlerle montajlarla dublajlarla yıptarılmasını, tehdit edilmesini istemiyoruz. Bu ülkede vesayetlere son verdik, gelecek nesillerin vesayet altında kalmasını istemiyoruz. Çetelerle mafyayla biz mücadele ettik. Çetelerle mücadele ederek biz bu ülkede enerji kaybedilmesin istiyoruz."

"SİZ GEREĞİNİ ZATEN YAPIYORSUNUZ"

Alandakilere, "Bu ülkede oyumuzu küfredenlere, hakaret edenlere, iftira atanlara, yalan söyleyenlere mi vereceğiz yoksa bu milletin hizmetkarı olanlara mı vereceğiz" şeklinde seslenen Başbakan Erdoğan, kalabalıktan aldığı 'evet' yanıtının ardından seçime 5 gün kaldığını hatırlattı.

Alandakilere, "Bunların ablaları varmış geldiler mi size" diye soran Başbakan Erdoğan, "Evet" yanıtını alması üzerine yerel ağızla, "Kovduniz mi onları, kovduniz. Bir daha kapıya gelmesunlar ha" dedi. Başbakan Erdoğan, "Bunlara şunu söyleyin, 'Kurun partinizi öyle çıkın meydana. Yalan, dolan, iftira, talanla değil. Ya siz ne biçim bayansınız' bunlara bunu söyleyeyin. 'Benim kızımın başörtüsünü senin hocan açtı. Öyle mi? Senin hocan üniversiteye gidecek olan kızlarımıza 'Başınızı açın da öyle gidin' dedi ya. 28 Şubatçılara ödül verdi senin hocan ya. 'Geçin artık bunları geçin, kendinize çeki düzen verin, aklınızı iradenizi kiraya vermeyin' deyin bunlara. Siz gereğini zaten yapıyorsunuz" ifadelerini kullandı.

 

"ŞEYTANIN AKLINA GELMEYEN BUNLARIN AKLINA GELİR"

 Kadınlardan kapı kapı dolaşmalarını, bildiklerini bilmeyenlerle paylaşmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Bunların bir de abileri varmış, size geldiler mi? Ne yaptınız? İşte bizim abilerimiz de burada. Abiler, 5 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bunlarda yalan çok. Bazı yerlerde ne yapıyorlar biliyor musunuz? Bizim müşahitlerimiz var ya onları arıyorlar. Bunlar sahtekar, 'AK Parti'nin genel merkezinden arıyoruz sizi, sizin sandıklarınız değişti, siz şuradasınız' gibi yalan yanlış şeyler söylüyorlar. Şeytanın aklına gelmeyen bunların aklına gelir. Çünkü bunlar müfteri herşeyi yaparlar onun için sakın bunlara aldanmayın, bu oyunlara gelmeyin. Biz miletin, ülkemizin, bayrağımızın çıkarlarını kutsal bir emanet olarak omzumuzda taşıyor, onu yere düşürmemenin mücadelesini veriyoruz . Evet, bu bir istikbal ve istiklal mücadelesidir. 'Bu bir istikbal mücadelesidir' derken bu mücadele Türkiye'nin geleceğini, istikbalini ve istiklalini belirleyecek bir mücadeledir. Şöyle bir karar vereceğiz, gelecekte Türkiye'yi ya kasetler, montajlar, tehditler, şantajlar yönetecek ya da Türkiye'yi siz yöneteceksiniz, çocuklarımız, millet yönetecek. Gelecekte Türkiye'yi ya şantaja boyun eğen, Pensilvanya iradelerini kiralayan CHP, MHP gibi partiler yönetecek ya da milletin partisi olan AK Parti yönetecek. Farkımız bu. Şimdi ne diyoruz ya vesayet ya siyaset. Olay bu. İşte 30 Mart'ta Türkiye'de vesayet bir kez daha kaybedecek inşallah siyaset kazanacak."

"ARKADA NAL TOPLAMAK İÇİN SİYASET YAPILMAZ"

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye seslenen, "dürüst müsün, samimi misin" diye soran Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti. "Eğer zerre kadar sizde dürüstlük varsa çünkü siyaset önde olmak için yapılır, birinci olmak için yapılır, arkada nal toplamak için siyaset yapılmaz. Tayyip Erdoğan diyor ki 'Bu seçimde eğer biz birinci parti olarak çıkmazsak ben genel başkanlığı bırakacağım' diyorum. 'Birinci parti olmazsak' diyorum, fakat arkadan bir şey daha söylüyorum, "Ey Kılıçdaroğlu, sen birinci parti olamazsan genel başkanlığı bırakmaya var mısın?' Bırakamaz... Bursa'da bir televizyona çıkıyor, ne diyor biliyor musun? Geçen seçimde 'Yüzde 40'ın altında oy alırsam ben ve arkadaşlarım bırakacağız.' Ne aldı biliyor musunuz? Yüzde 26. Hala bırakacak. Bunda yalan çok, bunda dürüstlük yok. Utanmadan, sıkılmadan şunu söylüyor, 'Hırsızdan başbakan olmaz.' Doğru, zaten tek doğru lafın o. 5 senedir CHP'nin başındasın bak başbakan olamıyorsun. Üç seçime girdin, senin SSK'da hırsızlığını biliyor bu millet, neler yaptığını biliyor bu millet. CHP, Anayasa Mahkemesince bile maalesef bu milletin hazinesini dolandırdıkları için trilyonlarca lira ödemeye mahkum edildi. CHP bu parti, CHP bu."

Başbakan Erdoğan'ın "Fatih Sultan Mehmet'in emanetine, Ali Şükrü Bey'in hatırasına, demokrasiye, milli iradeye, Başbakanına sahip çıkıyor musun Trabzon" sorusuna alandakiler "evet" yanıtını verdi.

 Alandakilere AK Parti'nin Türk bayrağını içeren reklamını beğenip beğenmediklerini soran Erdoğan, olumlu yanıt almasının ardından, "Yargı taktı ona kafayı, dedi ki 'Olmaz, böyle bir reklam yapamazsınız.' Bu bayrak, yeter ki CHP'de MHP'de böyle reklam yapsın ama onların aklına gelmedi. Onların aklında başka şey vardı. Biz de ne dedik, bu millet eğilmez, Türkiye yenilmez" diye konuştu.

İstiklal Marşı'nın "Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda/Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda/Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizelerini okuyan Başbakan Erdoğan, "Mesele bu" ifadelerini kullandı.

NE İSTEDİNİZ DE ALAMADINIZ

 "Ne istediniz de alamadınız?" diye soran Erdoğan, "Dert başka. Hani dershaneleri reforme ettik ya, bunları bu rahatsız etti. Bunların dershanelerinden yavrularınızı alın. Hiç çekinmeyin, hafta sonlarında, cumartesi, pazar takviye kursları adı altında Milli Eğitim Bakanlığımız ücretsiz olarak yavrularımıza eğitim, öğretim verecek. Bunlar söğüşlediler, bunların okullarından da çocuklarınızı alın. Devletin okulları bize yeter. Dünyanın parasını alıyorlar, ondan sonra bir de ne yapıyorlar? Bir de kursa git. Yetti ya. Bunlar sülük gibi emdiler sülük. Ama sülük faziletli, sülük zararlı kanı emiyor, bunlar faydalı kanı emdiler" dedi. Erdoğan, şunları kaydetti. "1998'de, 28 Şubat'ın hemen ardından bu Pensilvanya'daki zat Mehmet Ali Birand'a konuşuyor. Çok enteresan. 28 Şubat darbesini var gücüyle destekliyor o zaman, Pensilvanya. 12 Eylül'ü de zaten desteklemişti. Mehmet Ali Birand'a ne diyor biliyor musunuz? 'Ben şu andaki Türkiye'yi çok iyi görüyorum' diyor. 'Benim hali hazırdaki Türkiye'den hiçbir şikayetim yok' diyor. Düşünebiliyor musunuz? Neler olmuş, adam diyor ki 'ben halden memnunum.' Başörtüsü yasaklanmış, imam hatiplerin orta kısımları, meslek liseleri kapatılmış, milletin kutsal değerleri ayaklar altına alınmış, insanlar işlerinden atılmış, kepenkler kapatılmış, ama Pensilvanya hayatından memnun. Hale bak.  Sadece memnun olmakla da kalmıyor, 28 Şubatçılara ödül veriyor. Ve o dönemin hükümetine, yani merhum Erbakan'ın ve ortağı Çiller ile birlikte 'beceremediniz, artık bırakın' diyor. 'Başörtüsü füruattır' diyor. Oflu kardeşlerim böyle hoca olur mu? Trabzonlu kardeşlerim böyle alim olur mu? İnsanların telefonlarını dinleyenden, kaydedenden, bunları yayınlayıp şantaj yapandan alim olur mu? İnsanların yatak odalarına kadar girenden, her işe burnunu sokandan alim olur mu?"

 Artık başörtülü olarak okullara gidilebildiğini, imam hatiplerin orta kısımlarının açıldığını, üniversitelerin katsayı engelinin ortadan kalktığını belirten Erdoğan, "Şimdi Kılıçdaroğlu ne diyor? 'Başörtüsü sorununu ben çözdüm' diyor. Nasıl çözdüyse... Ya her zaman bu işin karşısında olan sizsiniz. Şimdi gittiği her yerlerde yalan yanlış bunları söylüyor. Aman dikkat edin" diye konuştu.

 Artık devlet dairelerinde başörtülü olarak çalışılabildiğini ifade eden Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu, sen yat uyu. Senden bir şey olmaz. Şimdi gelirken, İstanbul Üsküdar'da oturuyorum, orada öyle yapmış. 'Üsküdar'a müftü yakışır veya müftü yaraşır...' Dini siyasete bu kadar alet etmek olur mu? Ne alakası var bu işin? Yani oraya müftü demekle sen neyi anlatacağını zannediyorsun? Senin müftünün de ne olduğunu bu millet biliyor, senin de ne olduğunu bu millet biliyor" dedi.

"CEKEDİN ÜZERİNDEN TANSİYON ÖLÇÜYORLAR"

Şehirlerde rekor katılımlarla mitingler yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "İnanın bu mitingi Pensilvanya'daki zattan gizlemişlerdir. Çünkü tansiyonu fırlar. Onun için göstermemişlerdir yada 'montaj' demişlerdir. Onu kandırmak kolay. Ne olacak, cekedinin üzerinden tansiyon ölçüyorlar. Hapları verişleri bile bir değişik. Ama dün İstanbul'u gördüyse inanın dizlerinin bağı çözülmüştür. İnanın tir tir titreyip, 'yanlış yaptık' demeye başlamıştır. CHP'nin genel müdürü önceden güya solcuydu, sonra CHP genel müdürü olunca ulusalcı oldu, şimdilerde bozkurt işareti yapıyor. Herhalde MHP'li oldu. Artık çekinmiyor, doğrudan Pensilvanya'nın avukatlığına da başladı. Ergenekon'un avukatıydı, şimdi de yeni Ergenekon'un avukatı oldu. Birdenbire 180 derece döndü, çark etti. Pensilvanya'nın müridi oldu. Zaten kendisine 'çark Kemal' derler. Namı maruftur. Dün 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diye meydanlara çıkıyordu, bugün Pensilvanya'nın askeri oldu. Şimdi bir şey daha duydum; Türkçe Olimpiyatlarına katılacakmış. Katılsın. Yanına Tunceli milletvekillerini alsın öyle gitsin. Yanına üniversitelerde ikna odalarının mucidi olan benim başörtülü bacılarıma, kızlarıma oralarda zulmeden vekilini alsın öyle gitsin. Silivri'den çıkan vekillerini de alsın, öyle gitsin. Hep birlikte Türkçe Olimpiyatlarına katılsınlar. 'Pensilvanya'nın askerleriyiz, hocam izindeyiz' diye orada da tezahürat yapsınlar. Yakışır, çarkçı Kemal'e bu yakışır."

 Dün, Bediüzzaman Said-i Nursi'nin vefat yıl dönümü olduğunu anımsatan Erdoğan, Bediüzzaman'ın, CHP'den çok zulüm gördüğünü, mezarının "nakl-i kubur"la Isparta'ya götürüldüğünü, yerinin belli olmadığını kaydetti.Said-i Nursi'nin, CHP hakkında, "Bu asil Türk milleti, seçimiyle o partiyi katiyen iktidara getirmeyecektir. Sosyal hayatımıza ve vatanımıza dehşetli bir tehlike teşkil eden bu partinin iktidara gelmemesi için Demokrat Parti'yi, Kuran, vatan ve İslamiyet namına muhafazaya çalışıyorum" dediğin belirten Erdoğan, "Kardeşlerim Kuran'ı yasaklayan bunlar değil mi? Kitapları toplatanlar bunlar değil mi? Ezan-ı Muhammedi'yi Türkçe okutanlar bunlar değil mi? Ve Ezan-ı Muhammedi aslına döndüğü zaman Türkiye yeniden bir uyanışı yaşadı. Güya Bediüzzaman'ın izinden gittiğini iddia eden bu Pensilvanya, işte bu CHP'ye oy toplamak için her türlü çirkinliği, çirkefliği yapıyor" diye konuştu.

"AK PARTİ YÜRÜYÜŞÜNE DEVAM EDECEKTİR"

 MHP'nin de Pensilvanya'dan çok çektiğini, milletvekili adaylarının kasetlerini, onların ortaya döktüğünü ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti. "MHP'ye ahlaksızca saldırdılar. Ama bu MHP şimdi Pensilvanya'nın vagonu oldu, onun arkasına takıldı. O da yeni bir hezimete emin adımlarla ilerliyor. Ne yaparlarsa yapsınlar demokrasi mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, onlar küfretsinler, biz sabredeceğiz. Onlar hakaret etsinler, biz sabredeceğiz. Kardeşlerim, biz sizinle beraberiz. Biz gücümüzü sizden alıyoruz. Siz bizim yanımızda, arkamızda olduğunuz sürece, Allah'ın izniyle biz hele hele Kılıçdaroğlu gibi, Bahçeli gibi parti genel başkanları olduğu sürece Allah'ın izniyle AK Parti, bu yürüyüşüne devam edecektir."

 Kılıçdaroğlu'nun da "Rabia" işareti yapmayı öğrendiğini ancak içeriğini farklı doldurduğunu dile getiren Erdoğan, "Varsın farklı doldursun, daha sonra doğrusunu da öğrenecek. Çünkü bu taklitçidir, taklitçi" diye konuştu. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, "Şırnak, Iğdır, Kars, Ağrı 10 yıl önce, 'burada havalimanı yapılacak' dense kim inanırdı? Kimse inanmazdı. Ama bunlar kendilerine bu hizmeti verenlere, verse de vermese de oyunu bizi yine de hizmeti götürüyoruz, götüreceğiz. Çünkü onlar şu partili, bu partili değil benim vatandaşım. Hakkari'ye... Bizim orada milletvekilimiz yok, ama biz orada havaalanı yapıyoruz. Hastaneler, okullar yaptık, yapıyoruz, yapacağız. Yollar yapacağız, yapıyoruz. Niye orası Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklarıdır. Ayrım yok. Biz buyuz" dedi.

 
Şenaydın ve Bilici şampiyonluk gururu yaşattı
 
Bu parkla kim ilgilenecek?
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Bağışa tepki 25 Mart 2014 Salı 13:53

AK Parti'den dinimize karşı saygısızca söylemde bulunan Egemen Bağışı partisinden tasfiye etmesini bekliyoruz.

Yorumu oyla      7      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Milletvekili Demirel’den şiddete tepki
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir ...
Ala, 3’üncü teröristin yakalandığını açıkladı
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Niğde’deki saldırıyla ilgili üçüncü teröristin ...
‘Ben size eserle konuşuyorum’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı ...
 
‘Gençler, Çanakkale Ruhu’nu iyi okumalı’
Güllüce,“Gençlere, İstiklal Marşı ve Çanakkale ruhunu okumalarını tavsiye ...
"Allah onlardan razı olsun"
"Allah onlardan razı olsun" diyen Erdoğan, milletçe hem Çanakkale, hem ...
Bakan Ala’dan istikrar vurgusu
İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Türkiye’nin istikrarının en önemli kazanımı ...
 
‘Menderes’in demokrasi mücadelesine sahip çıkacağız’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes'in verdiği demokrasi mücadelesine ...
‘Kimse bizi eğemez ve eğdiremez’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Manisa Mitingi'nde konuştu
Yazıcıoğlu kazasında müdahil avukatlardan açıklama
BBP’nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun da hayatını kaybettiği helikopter ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva