YORGO Papandreou’yu gelenekselleştirilmeye çalışılan Büyükelçiler Zirvesi’nin ana konuşmacısı olarak seçerken, bizim hariciyeci taifesinin elbet bir bildiği vardır, diye düşünülüp, milli bir boyut arz ettiği de hesaba katılırsa; bir mahalli gazete köşe yazarının bu konuyu pas geçtiği için okuyucuları tarafından pek de yadırganmaması gerekir; değil mi?
Ancak…
Elbette ki, Papandreou konuşmasını yapmak üzere kürsüye yürürken, Erzurum’daki Dadaşların “o” talihsiz tezahüratları olmasaydı:
“Erzurum seninle gurur duyuyor!”
* * *
SAHİ, yaw…
Bu Erzurum’daki Dadaşlar niye gurur duydular, Papandreou ile?
* * *
HANİ, bu 2011 Winter Universiade var ya…
Bunun Erzurum’da yapılmasını biz Başbakan Erdoğan’ın sağladığını sanıyorduk ya…
Yalanmış, meğer(?)!
Bizatihi Papandreou’ymuş; bu işin arkasındaki adam!
* * *
HANİ, şu beraber açtıkları tesisler var ya; kurdele keserek, Türk ve Yunan Başbakanlarının…
Atlama kuleleri, buz pateni salonu, buz hokeyi salonları, buz pisti, telesiyej, suni kar sistemleri…
İşte bütün bunların finansmanının en büyük destekçisi, meğerse, Papandreou’ymuş. O olmasaymış, bir kuruş para bile gelmeyecek, rezil rüsva olacakmışız, dünya aleme(?)!
* * *
HANİ, 150 tane Türk büyükelçisi toplandı ya Erzurum’da…
Papandreou, “Erzurum’da toplanmazsanız, ölürüm de katılmam” diye tutturmasaymış, gelenekselleştirilmeye çalışılan bu toplantıların 3’üncüsü de, diğer bir çok toplantı gibi 3 büyük şehirden birisinde yapılacakmış(?)!
* * *
SAHİ, yaw…
Bu Erzurum’daki Dadaşlar niye gurur duydular, Papandreou ile?
* * *
BİZ, yani Ankara’dakiler, bir yakaya çıkaramadık doğrusu; Erzurum’daki Dadaşların hangi sebepten dolayı Papandreou ile gurur duyduklarını…
* * *
SORANLARA dedik ki...
Ya “Yuh”lar, ya da “Gurur Duyar”lar; ikisinin arasına bir şey olmaz, bizimkilerde… Mesela, “sessiz kalmak” gibi...
Adamcağız, misafir…
Yuhalayamadıklarından; gurur duydular, belli ki.