Önce Erzurum Kongresinin yıldönümünü yürekten kutlayalım.

 O gün de tıpkı 15 Temmuz gecesi gibi işgale ilk direniş, 'her şeyin başladığı şehir' Erzurum'da örgütlenmiş ve dünyaya ilan edilmişti.

15 Temmuz gecesinden bu yana Türkiye meydanlarından 23 Temmuz ruhuyla hep birlikte haykırıyoruz:

 “VATAN BİR BÜTÜNDÜR PARÇALANAMAZ. MİLLİ İRADE, HİÇBİR GÜÇ ve ÖRGÜTÇE KÜÇÜMSENEMEZ, YOK SAYILAMAZ, YOK EDİLEMEZ."

Erzurum var oldukça kimse istikbal ve istikbalimize zarar veremez, Allah’ın izniyle…

 Dadaş, sen bu ülkeye Mevla’nın bir lütfusun!

 *

 Erzurum’dan arayan bir dostum, meydanların coşkulu halini heyecanla anlattıktan sonra bir tespitini dile getirdi:

 “Tüm halkın katıldığı açık hava şöleni gibi Erzurum meydanı, şükürler olsun. Ancak o kritik 15 Temmuz gecesi ortalarda gözükmeyen çok kişiler var şimdi ön saflarda.”

Dedim ki ona:

 “Bastırılan darbenin karşıtı çok olur, ama mühim olan tarihin çetin sınavından pekiyi ile geçen dadaşların kadın erkek, çoluk çocuk, genç ihtiyar şu anda orada bulunmaları.

Türkiye’nin meydanlarında her gece ayrı güzellikte demokrasi çiçekleri açıyor, milli irade şölenleri icra ediliyor. Düşmanlar hasetten çatlıyor, dostların gönlü şadüman oluyor.

Girişimin olduğu gece İhtiyar bir amcamızın bastonunu sallayarak  bir tankı durdurmaya çalışması gözümün önünden gitmiyor.

Bu asil millet; darbeye teşebbüs gecesinde bunun gibi daha birçok altın sahneler yaşattı bize.

Haklının bastonunu hainin tankına galip kılan Allah'a şükürler olsun. Ayrıntılara takılma. ”

PAŞALARIN PAŞASI, ZEKAİ PAŞA

O felaket gecesinde kanımızı donduran vahşet görüntülerini izleyip dizlerimizi döverken bir yandan da hissiyatımızı sosyal medyada dile getiriyoruz.

Hüzün ve öfkenin gönlümüzü kararttığı o elemli anda kulağımda aşina bir ses yankılandı. Aslan kükremesini andıran bu erkekçe haykırış; Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai AKSAKALLI ’ya aitti.

Paşamız, şöyle diyordu:

"Görevimizin başındayız yüce milletimiz bizim arkamızda, bunu da başaracağız."

Ve başardılar.

Hakkın ve halkın yardımı ile bu çağda milletin yüzüne çalınmak istenen kanlı lekeyi silip attılar.

Sonra Sayın Başbakanın sakin, kararlı, güven veren açıklamaları.

Sayın Bahçeli’nin o anda çok kıymet ifade eden amasız, fakatsız destek beyanatı.

Sayın Kılıçtaroğ’lunun olumlu tavrı.

Hayatına kast edilmek istenen Sayın Cumhurbaşkanın, fırsatını bulur bulmaz o zor koşullarda milletine seslenişi; hiçbir korku, teslimiyet, ürkeklik emaresi göstermeden halkı direnmeye, meydanlara inmeye çağırışı.

Ve milletin o davete tereddütsüz icabeti.

Sonrası malum…

Tarih ve talihin bir kere daha bu asil millete tebessümü…

Hakkın, halkın temiz dualarını kabulü ile büyük zafer…

*

Şanlı Zekai Paşamız hakkında bir iki kelama daha müsaade var mı?

Gerçi tarih yazanların, naçiz köşelerde yazılıp çizilmeye ihtiyacı yok. Ama biz bir nebze de olsa görevimizi yapalım

Özel kuvvetler komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı, kanlı darbe teşebbüsünün bastırılmasında çok kritik rol oynayarak, millete ve devlete sadık paşalarla birlikte adını tarihe altın harflerle yazdırdı.

Kıymetli Paşam, Erzurum’un yiğit evladı!

 Milletle el ele vererek gerçekleştirdiğiniz kahramanca mücadele ile vatanı uçurumun kenarından çekip aldınız.

 Vatan ve millet size minnettardır.

 Bu çetin süreçte birçok vatan evladı hainlerin saldırısına uğradı, yaralandı, şehit düştü.

 Karargâhı işgal eden asi generali, emir astsubayınız alnından vurdu, sonra şehit edildi.

 Onu yüce millet kalbinin şehitliğine defnetti, huzur içinde uyusun.

 Size de ailenizle birlikte aracınızla seyahat halindeyken saldırdılar, büyük geçmiş olsun. GAZANIZ MÜBAREK OLSUN!

*

Ferasetli milletimiz, o kargaşa içinde kimin yiğit, kimin kaçkın, kimin hain olduğunu anında tespit ediyor.

Zekai Paşamız, o aslan kükremesi ve tarihi icraatıyla bakın halkın gönlünde nasıl taht kurdu, anlatayım:

Bir dostum telefon edip, "Abi yanımda Çat'lı bir emicemiz var. Seninle konuşmak istiyor." Dedi.

Hoş beşten sonra şöyle bir ricası oldu amcamızın:

"Özel kuvvetler Kumandanı Zekai Paşayı tanıyormuşsun, akraban imiş. Darbe gecesi televizyonda dinledim. Selamımı söyle, yazın köye gelsin, 10 tene tosun kesecem ona!"

*

Necip Fazıl;

"Genç Osman'ı lif lif yolan o güruh,

Kahpe devşirmenin piçinden gelir." Diyor.

Muazzam tespit.

Kanımı donduran kalkışma videolarını izlerken üstadın bu dizelerini hatırladım.

 Halkına silah çeviren, velinimeti milleti kalleşçe tarayan bu kalkışmacı güruhun fertleri; fikren, ruhen, ahlaken ve hatta fiziken kahpe devşirmenin piçleri değil de nedir?

 Hatta çöküş döneminin dejenere yeniçerileri bile bu kadar vahşi değillerdi. Lanet olsun bu kahpe kansızlara, vicdansızlara, imansızlara.

*

 Fetö'nün kanlı ağına düşenlerin ifadelerinden anlıyoruz ki, fakir ve zeki gençler tavlanmış, avlanmış. 'Fakir ve zeki'çocuklarımızın başka zararlı odaklarca devşirilmemesi için büyük eğitim projelerine acil ihtiyaç var.

*

Bu devlete tuzak kurmaya niyetlenecek hainler şapkalarını önlerine koyup düşünsünler:

 Fetonun doğduğu evin umumi hela yapılması için girişim başlatılmış. Nüfusu Erzurum'dan silinsin diye teklif var. Babası için yaptırılan camiden babasının adı silindi. Ölse bu ülkede gömülecek çöplük bile bulamayacak. Veyl kalleşlere… Lanet olsun hainlere!