Wanderbuch’un sırrı aydınlandı
Yabancı seyyahlar tarafından kaleme alınan bir çok araştırma eserinde Erzurum Kalesi olarak tanımlanan Wanderbuch’a ait karakalem çizimin, aslında Hasan Kale’ye ait olduğu ortaya çıktı.
Yabancı seyyahlar tarafından kaleme alınan bir çok araştırma eserinde Erzurum Kalesi olarak tanımlanan Wanderbuch’a ait karakalem çizimin, aslında Hasankale’ye ait olduğu ortaya çıktı. Erzurum ile Kars Yaylası arasındaki Aras boyunca uzanan geniş düzlüğün, tarihte Pasinoi ve Basean diye adlandırıldığı, Hasan Kalesi’nin ise, Hasan Dağı’nın ovada son bulan tepesini taçlandırdığı bildirildi.
KONUKÇU TARİHİ GİZİ AYDINLATTI
Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu, 14. Yüzyıl’da yapılan Hasan Kalesi’nin, Wanderbuch tarafından yapılan ilk çiziminin, yıllar boyunca Erzurum Kalesi sanıldığına dikkati çekerek, “Bu çizimin Erzurum Kalesi’ne ait olmadığını ortaya çıkardık. Çizim üzerinde yaptığımız incelemeler sonucunda, Avlar üzerindeki Masat Dağı’ndan hareketle bu çizimin aslında Hasankale’ye ait olduğunu tespit ettik” dedi.
“BİR HASAN YAPTI, BİR BAŞKA HASAN YIKTI”
Prof. Dr. Enver Konukçu, Pasinler’in batısında ovaya doğru inen Hasan Kalesi’nin, 14. Yüzyıl’da kurulduğunu ve kasaba eteğinde ortaya çıktığını belirterek, “Kaleyi kurma çalışmaları başladıktan sonra kurucusu olan Hasan isimli kişi ölmüş ve kasabada bir türbe inşa edilerek defnedilmiştir. Ne üzücüdür ki, adı yine Hasan olan bir başkası ise, hem kurulma aşamasındaki Hasan Kalesi’ni, hem de kurucusu olan Hasan’ın medfun olduğu türbeyi yıktırmış, tahrip etmiştir” diye konuştu.
TARİHÇİ EBRU HATIRATINDA HASANKALESİ’NE YER VERMİŞ
Bu olayın İranlı Tarihçi Hafız Ebru’nun hatıralarında yer bulduğunu da anlatan Konukçu, “Ünlü Tarihçi Hafız Ebru, o dönemlerde Türkler arasında ölünün binasını yıkmak ve yok etmek gibi davranış ve tutumların olmadığına dikkat çekmiş, kaleme aldığı hatıralarında Hasan isimli bu şahsı da eleştirmiştir.” şeklinde konuştu.
Hasan Kalesi’ne Kara ve Akkoyunlu kaynaklarında da yer verildiğini vurgulayan Konukçu, Kale’nin Osmanlılar zamanında Pasinler’in merkezi durumuna getirildiğini ve iç kale ile dış surların yükseltilerek tam bir Osmanlı Kalesi özelliğine kavuşturulduğunu kaydetti.
HASANKALE İPEKYOLU MERKEZLERİNDEN
Prof. Dr. Enver Konukçu, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle 18. Yüzyıl’da başlayan ve İran’a giden gezginler, bu kasabadan gümrükler açısından taşıdığı öneme dair kısa bilgiler vermiştir. F. De Tournefort, 18. Yüzyıl başlarında kale ve kasabadan bahseder. 19. Yüzyılda ise, bu tür gezginler artış göstermiştir. Wanderbuch’un kara kalem ile çizgidi Hasan Kalesi, uzum zaman araştırma eserlerinde Erzurum Kalesi olarak tanıtılmıştır. Fakat yaptığımız incelemeler sonucunda bu çizimin Erzurum Kalesi’ne değil, Hasan Kalesi’ne ait olduğunu ortaya çıkardık”