TES’den ‘SGY’ eleştirisi
TES Erzurum 2 No’lu Şube Başkanı Mehmet Zülfikar Kotanlı, “Yeni SGY tasarısı çalışanların sosyal haklarını tamamen yok etmektedir.” dedi.
Türkiye Bağımsız Eğitimciler Sendikası (TES) Erzurum 2 no’lu Şube Başkanı Mehmet Zülfikar Kotanlı, hükümetin hazırlamış olduğu Sosyal Güvenlik Yasa (SGY) tasarısının çalışanların sosyal haklarını tamamen yok ettiğini ileri sürdü. Anayasa Mahkemesi tarafından birçok maddesi iptal edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nin demokratik muhalefetin tüm eleştirilerine rağmen tekrar TBMM gündemine alınmasını eleştiren Kotanlı, “Biz üyelerimizin haklarını her türlü fedakârlığı göğüsleyip koruyacağımıza söz vermiş, ölümü de göze alarak konfederasyonumuz BASK’ın 8 sendika genel başkanıyla birlikte 2005 yılının 1 Temmuz’undan başlamak üzere Abdi İpekçi Parkı’nda 3 gün süren açlık grevi başlatmıştık. Bu protestomuzun da katkısıyla tasarı yasalaşamamış ve geri çekilmişti. Bu tasarı bugün de geri çekilmeli ya da reddedilmelidir. Bu hakların gaspı mutlaka durdurulmalıdır. Bütün kesimlerden destek ve tepki bekliyoruz” dedi.
KAMU ÇALIŞANLARININ LEHİNE BİR TEK MADDE YOK
2005 yılında yaptıkları açlık grevi protestosuyla Hükümet'e seslerini duyurduklarını ve tasarının yasalaşamadığını, fakat bugün İMF baskısıyla tasarının tekrar gündeme geldiğini kaydeden Kotanlı, “Hükümetten yeni bir yasa değil, kazanılmış haklarımızı istiyoruz. 'Biz bu hakları hükümetin lütfu ile kazanmadık. Biz bu haklarımızı önceden almıştık. Bu iktidar, haklarımızı elimizden alsın diye iktidara gelmedi. Bu tasarı Parlamento'dan geri çekilmelidir.
Yapılanlardan IMF değil, Hükümet sorumludur. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı tüm çalışanları ve emeklileri diri diri mezara koyan bir yasal düzenlemedir.” diye konuştu.
HAKLARIMIZI GERİ İSTİYORUZ
Kotanlı, “Eğitim çalışanları başta olmak üzere, ekonomik, mesleki, özlük ve demokratik sorunlar altında görev yapamaz hale getirilen kamu çalışanlarına kör bakan, şaşı bakan hükümet bu tasarıyla adeta bizleri yok etmek istemektedir. Emeklilik ve sağlık hakkını tırpanlayan bu kanun TBMM’de kabul edilirse hepimizi çok zor ve dayanılmaz günler bekliyor. Bu tasarıda yoksullar, asgari ücretliler, memurlar ve emekliler lehine bir tek madde bile bulunmuyor. Hükümet, devlet tarafından tüm vatandaşlara verilmesi yükümlülük arz eden ve bizlerin vergileriyle finanse edilen sosyal haklarımızı yok ediyor ve sağlık hakkımızı, emeklilik hakkımızı bütçeye bir yük olarak görüyor. Yarısı rant ve faiz gelirlerine aktarılan bütçenin kalan kısmı da piyasanın, sermayenin ve IMF’nin talepleri doğrultusunda planlanıyor. Bu saldırgan yasaları, gayri insani ve gayri vicdani dayatmalar olarak kabul ederek, protesto etmeliyiz” şeklinde konuştu.
ÖĞRETMEN OKULA BASTONLA GİDECEK!
Kotanlı, tüm çalışanların yıllarca süren mücadelesi sonucunda aldığı tüm kazanımları bir kalemde silmeyi amaçlayan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarı'sının yeni şeklini şöyle anlattı: “Emeklilik yaşı kadınlarda ve erkeklerde 65'e çıkacak ve böylece kimse emekli maaşı alamayacaktır. Emzirme ödeneği yüzde 83 azalırken, cenaze ödeneği yüzde 66, hastaneye yatan çalışanın iş göremezlik ödeneği yüzde 16 düşüyor. Emekliliğe hak kazanmak için 7 bin olan prim ödeme zorunluluğu 9 bin güne çıkarılıyor. Emekli taban aylığı kaldırılıyor. Emeklilik maaşları yüzde 2 düşürülüyor. Emekliliğine 10 yıl kalanların emeklilik maaşı 60 YTL, 15 yıl kalanların ise 90 YTL düşüyor. Emeklilik maaşları yüzde 23 ila yüzde 33 arasında düşmekle kalmıyor, fiili hizmet süresi zammı da 5 yıl ile sınırlandırılıyor. 65 yaşında emekli olmayı başaranlar bu düşük aylıkla geçinemeyip yeni bir işe girerlerse emeklilik maaşı hepten kesiliyor. Dul eşin emeklilik maaşı da yüzde 75’den yüzde 50’ye indiriliyor. 1800 gün prim ödeyemeden ölenlerin eşi ve çocuklarına hiç aylık bağlanmıyor.
Bu yasayla aylık geliri 146 YTL’den düşük olanlar yoksul olarak tanımlanıyor ve aylık geliri 146 YTL’den fazla olanlar 76 ila 494 YTL arasında sağlık pirimi ödemek zorunda kalıyor.
Trafik kazası, kalp hastalığı, lösemi ve doğuştan hastalıklarda da ekstradan “katılım payı” adında ek tedavi ücreti isteniyor. 18-45 yaş arası kişilerin diş protez masrafları hiç ödenmiyor. 18-45 yaş dilimi dışındakilerin ise yarısı ödeniyor. Genel Sağlık Sigortası pirimi ödemek, katılım payı yatırmak yetmiyor bazı tedavilerde yüzde 20, bazılarında ise yüzde 300 ilave ücret ödemek gerekiyor. Emekli aylığı 25 yıl elde edilen gelirin ortalamasıyla hesaplanacağı için emekli maaşında yüzde 30’lara kadar kayıplar oluşacaktır. Emeklilik kesintileri brüt maaştan yapılacağı için, net maaşlarda azalma olacaktır. Her doktor muayenesinde 2 YTL alınacak, yataklı tedavi dışındaki tüm tedavi giderlerinde yüzde 10 ila, yüzde 20 oranında çalışanlardan katkı payı istenecektir. Yatak istirahatı ve yataklı tedavi gören çalışanların maaşı azalacaktır.”
ÜCRETLİLERE SIRT DÖNDÜLER!
”Hükümet hazırladığı bu tasarıyla sosyal bir yıkım ve cinnetin zeminini hazırlamaktadır.” diyen Kotanlı, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir devlet vatandaşlarına, memurlarına, öğretmenlerine onurlu bir yaşam sürdürebileceği düzeyde aş, iş ve sosyal güvence temin edememişse, o devletin ulusal güvenlik sistemi ne ölçüde güçlendirilmiş olursa olsun savunma harcamaları amacına ulaşamaz. Hükümet seçim öncesi söylediklerinin tam tersini yaparak, eğitim çalışanlarını öğretmen, memur, işçi, emekli asgari ücretli ve yoksulların düşmanı olduğunu göstermiştir. Hükümet kendisini iktidara taşıyan sabit ücretlilere, işsizlere, dul, yetim ve emeklilere sırtını dönerek vefasızlık etmektedir.”